SORU: Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi - Türk Konseyi’nin toplantıları ne zamandan beri yapılmaktadır?

Türk Konseyi, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi'nin amaçları nedir?

Azerbaycan'ın başkenti Bakü’de Dede Korkut destanının 1300’üncü yıldönümünde 3 gün süreyle yapılan “Türkçe Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi'nin Dede Korkut’un Türk milletlerine ve Türk topluluklarına verdiği birlik ve beraberlik konusundaki nasihatleri doğrultusunda yapıldığı söylenmişti.

Bunu Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev yaptığı konuşmada vurgulamıştı.

Türk Dünyasına damgasını vuran Dede Korkut kimdir, Türk müdür, Müslüman mıdır,?

efsane midir, gerçek midir?

Bu Konsey hakkında ve Dede Korkut hakkında bilgi verir misiniz?

CEVAP: Türk Devletleri Teşkilatı (eski adıyla Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi - Türk Konseyi), Türk Devletleri arasında kapsamlı işbirliğini teşvik etmek amacı ile uluslararası bir örgüt olarak 2009 yılında kurulmuştur.

Teşkilatın kurucu üyeleri Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye’dir.

Ekim 2019'da Bakü'de gerçekleştirilen 7. Zirve sırasında Özbekistan Teşkilata tam üye olarak katılmıştır.

Macaristan ise Eylül 2018'de Kırgızistan'ın Cholpon-Ata şehrinde düzenlenen 6. Zirve sırasında ve Türkmenistan Kasım 2021'de İstanbul'da düzenlenen 8. Zirve sırasında gözlemci statüsü kazanmıştır.

3 Eylül 2018 tarihinde Çolpon-Ata’da düzenlenen Türk Konseyi (yeni adıyla Türk Devletleri Teşkilatı) 6. Zirvesi sırasında Devlet Başkanları Konseyi tarafından 3 yıllık dönem için Türk Devletleri Teşkilatı Sekretaryasının Genel Sekreteri olarak Baghdad Amreyev atanmıştı.

Görev süresi Kasım 2021'de Devlet Başkanları Konseyi tarafından 1 yıl süreyle uzatılmıştı.

Türk Konseyinin Dönem Başkanlığı bir takvim yılı boyunca üye ülke tarafından üstlenilmektedir.

Dönem Başkanlığını üstlenen ülkenin Devlet Başkanı, Türk Konseyi Dönem Başkanlığını üstlenmektedir.

Türk Konseyi'nin amaçları Nahçıvan Anlaşması’nın 2. Maddesinde belirtilmiştir.

Bu amaçlar şöyle sıralanmıştır:

1 - Bölge ve bölge dışında barışın korunması,

2 - Dış politika konularında ortak tutumlar benimsenmesi,

3 - Uluslararası terörizm, ayrılıkçılık, aşırılık ve sınır ötesi suçlarla mücadele için eylemlerin koordine edilmesi,

4 - Ortak amaçlarla ilgili her alanda etkili bölgesel ve ikili işbirliğinin geliştirilmesi,

5 - Ticaret ve yatırım için uygun koşulların yaratılması,

6 - Kapsamlı ve dengeli bir ekonomik büyüme, sosyal ve kültürel gelişimin amaçlanması,

7 - Hukukun üstünlüğünün sağlanması, iyi yönetim ve insan haklarının korunması konularının tartışılması,

8 - Bilim, teknoloji, eğitim ve kültür alanlarında etkileşimin genişletilmesi,

Kitle iletişim araçlarıyla etkileşimin ve daha yoğun bir iletişimin teşvik edilmesi,

9 - Hukuki konularda bilgi değişimi ve adli işbirliğinin teşvik edilmesi.

Türk dünyası her türlü entrikalara rağmen kurultaylarla, zirvelerle bir araya gelmekte ve gelecek için çok olumlu mesajlar verilmektedir.

“Türkçe Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi” 2000 yılına kadar sırasıyla Ankara, İstanbul, Bişkek, Taşkent ve Astana’da 5 defa yapılmıştı.

Altıncısı Nisan 2000 yılında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yapılmıştı.

2000 yılında Türkçe Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesinin 6′ncısında Dede Korkut Destanı’nın 1300′üncü yıldönümü etkinlikleri de yapılmıştı.

Her iki etkinliğin bir arada düzenlenmesi çok anlamlı olmuş, Dede Korkut’u anma törenleri zirveye ayrı bir anlam kazandırmıştı.

Zirve;2001 yılında ikinci defa İstanbul’da yapılmıştı.

“Türkçe Konuşan Devlet Başkanları Zirvesi” , Türk dili konuşulan altı Türk ülkesi devlet başkanlarının ve üst düzey yetkililerinin katıldığı bir zirvedir.

1992 yılından bu yana belli aralıklarla yapılmaktadır.

Türkiye bu zirvelerden 4’üne katılmıştır.

1995 yılında Kırgızistan zirveye ev sahipliği yapmıştır.

1996 yılında zirve Özbekistan’da yapılmıştır.

Kazakistan 1998 yılında zirve’nin ev sahibi olmuştur.

Azerbaycan Ekim 2009’da yapılan 9’uncu Zirve'nin ev sahipliğini yapmıştır.

3 Ekim 2009 Nahcıvan anlaşmasıyla daimi sekretaryası kurulmuş ve adı “TÜRK KONSEYİ” olmuştur.

“Türk Konseyi'nin kurumsal merkezi İstanbul, akademik merkezi Kazakistan, Parlamenterler asamblesi “TÜRKPA” merkezi Bakü olmuştur.

Bu çalışmalar Türk Dünyasını layık olduğu yere getirecektir.

Dede Korkut; Türk tarihi açısından ve Türk dünyası açısından çok büyük önem taşıyan bir karakterdir.

Dede Korkut Türk anlatımının en önemli sembollerinden bir tanesidir. Onun öyküleri genellikle destan özelliğindeki pek çok halk kahramanının mücadelesini anlatır.

Onun hikâyelerinde Türk beyleri, savaşçıları, tarihi ve özellikleri hakkında bilgi edinmek mümkündür ki; bu öykülerin yazılış amacının da bu bilgileri gelecek nesillere aktarmak olduğu düşünülür.

Dede Korkut, Türk Dünyasının 'bilge atası' olarak bilinen ve kabul edilen biridir.

Kendisinin Oğuzların Kayı ve Bayat boylarından geldiği ve 570 ile 632 seneleri arasında yaşadığı tahmin edilir.

Dede Korkut öykülerinde destan özellikli çeşit çeşit halk kahramanının mücadeleleri anlatılır. Bu öykülerde güzel ve derin sözler, Türklerin tarihine mensup rivayetler, han ve beyler hakkında methiyeler, Türk töresine ait çeşitli konular aktarılarak, iyiye övgü ve kötüye eleştiri mevcuttur.

Her hikâyenin sonunda kopuzu ile görünen Dede Korkut, Oğuz beylerine ve boylarına dualar okuyarak şiirler ve bilgece sözler aktarır.

Bu öykülerde, Türk boylarının savaş, barış, aile ve eğitim yapısı, üstün ahlakı ve duruşundaki sağlamlığın da üzerinde sağlam bir şekilde durulur.

İsmi, tarihî kaynaklarda ve çeşitli Oğuz rivayetlerinde bazen yalnızca "Korkut" olarak görülür. Kimi zaman "Korkut Ata" olarak da geçmektedir; Batı Türkçesinde "Dede Korkut" olarak da bilinir.

Yazılı kaynaklarda hükümdarlara vezirlik ve müşavirlik yapmış değerli bir Müslüman Türk velisi olarak anlatılmıştır.

Oğuzların İslâm'a geçişlerinden önceki dönemlerin bir kâhini olduğu ve İslam'a geçiş esnasında kültürel değişim ile birlikte bir evliya kimliği kazandırıldığı da düşünülmektedir.

Dede Korkut; Oğuzların destan niteliğindeki hikâyelerini ilk anlatan kişidir.

Aynı zamanda bu hikâyelerin de kahramanıdır.

Dede Korkut; Hikâyelerinde “Velî” bir kişi olarak ortaya çıkar.

Oğuzlar; Önemli meselelerini ona danışırlardı.

Gelecekten haber verdiğine inanılır ve keramet sahibi bir kişi olarak tanınırdı.

Kopuz çalıp hikmetli sözler söylerdi.

Bütün tarihçilerin birleştiği nokta da Dede Korkut’un bu bölgelerde hüküm süren Türk hakanlarına danışmanlık yaptığıdır.

Bu durum destanlarında da anlatılmaktadır.

“Kitabı Dede Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuz”da verilen bilgiye göre ise; Peygamber efendimizin yaşadığı döneme yakın bir dönemde yaşamıştır.

Hikâyelere göre; Oğuzlar sık-sık ona akıl danışırlar, gelecekten haber verdiğine inanırlardı.

Oğuzname’ye ait metinlerde ve halk söylentilerinde Dede Korkut’un 295 yıl yaşadığı, Hz. Peygambere elçi olarak gönderildiği, Oğuzlar arasında İslamlığı yaydığı, şair, hâkim, ermiş olduğu ve Oğuz Han’a vezirlik yaptığı anlatılmaktadır.

Dede Korkut; her şeyi bilen ve gizlilerden haber veren bir ozandır.

Cenabı Allah’a ve Hz. Muhammed (SAV)’e yakınlığı ve dini bilgisi sebebiyle kutsal bir kişi haline gelmiştir.

Dedikleri hep keramet sayılmıştır.

Devlet işlerini, Oğuz törelerini, savaş ve barış nizamını bilen ve beylerin her müşkülatını çözen tecrübeli biridir.

Ozandır. Bütün hikâyelerinin sonunda, elinde kopuzuyla görünür.

Oğuzların Müslümanlığını tüm hikâyelerinde yansıtır.

Pek çok tarih kitaplarında adı geçen Dede Korkut’un 6 ayrı yerde mezarı gösterilmektedir.

Müslüman Oğuzların; Rum, Ermeni, Gürcü beyleriyle yaptıkları savaşları, Oğuz boylarının iç çekişmeleri ve tabiatüstü varlıklarla mücadeleyi anlatan “Kitabı Dede Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuz”; 12 destanı bünyesinde toplamıştır.

Dede Korkut, Müslüman ve Türk’tür.

Hoşça kalınız.

QOSHE - TÜRK KONSEYİ VE KONSEYE DAMGASINI VURAN DEDE KORKUT İLE İLGİLİ BİLGİ VERİR MİSİNİZ? - Gazi Mert
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

TÜRK KONSEYİ VE KONSEYE DAMGASINI VURAN DEDE KORKUT İLE İLGİLİ BİLGİ VERİR MİSİNİZ?

31 0
13.04.2024

SORU: Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi - Türk Konseyi’nin toplantıları ne zamandan beri yapılmaktadır?

Türk Konseyi, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi'nin amaçları nedir?

Azerbaycan'ın başkenti Bakü’de Dede Korkut destanının 1300’üncü yıldönümünde 3 gün süreyle yapılan “Türkçe Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi'nin Dede Korkut’un Türk milletlerine ve Türk topluluklarına verdiği birlik ve beraberlik konusundaki nasihatleri doğrultusunda yapıldığı söylenmişti.

Bunu Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev yaptığı konuşmada vurgulamıştı.

Türk Dünyasına damgasını vuran Dede Korkut kimdir, Türk müdür, Müslüman mıdır,?

efsane midir, gerçek midir?

Bu Konsey hakkında ve Dede Korkut hakkında bilgi verir misiniz?

CEVAP: Türk Devletleri Teşkilatı (eski adıyla Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi - Türk Konseyi), Türk Devletleri arasında kapsamlı işbirliğini teşvik etmek amacı ile uluslararası bir örgüt olarak 2009 yılında kurulmuştur.

Teşkilatın kurucu üyeleri Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye’dir.

Ekim 2019'da Bakü'de gerçekleştirilen 7. Zirve sırasında Özbekistan Teşkilata tam üye olarak katılmıştır.

Macaristan ise Eylül 2018'de Kırgızistan'ın Cholpon-Ata şehrinde düzenlenen 6. Zirve sırasında ve Türkmenistan Kasım 2021'de İstanbul'da düzenlenen 8. Zirve sırasında gözlemci statüsü kazanmıştır.

3 Eylül 2018 tarihinde Çolpon-Ata’da düzenlenen Türk Konseyi (yeni adıyla Türk Devletleri Teşkilatı) 6. Zirvesi sırasında Devlet Başkanları Konseyi tarafından 3 yıllık dönem için Türk Devletleri Teşkilatı Sekretaryasının Genel Sekreteri olarak Baghdad Amreyev atanmıştı.

Görev süresi Kasım 2021'de Devlet Başkanları Konseyi tarafından 1 yıl süreyle uzatılmıştı.

Türk Konseyinin Dönem Başkanlığı bir takvim yılı boyunca üye ülke tarafından üstlenilmektedir.

Dönem Başkanlığını üstlenen ülkenin Devlet Başkanı, Türk Konseyi Dönem Başkanlığını üstlenmektedir.

Türk Konseyi'nin amaçları Nahçıvan Anlaşması’nın 2. Maddesinde belirtilmiştir.

Bu amaçlar şöyle sıralanmıştır:

1 - Bölge ve bölge dışında barışın korunması,

2 - Dış politika konularında ortak tutumlar benimsenmesi,

3 - Uluslararası terörizm, ayrılıkçılık, aşırılık ve sınır ötesi suçlarla mücadele için eylemlerin koordine edilmesi,

4 - Ortak amaçlarla ilgili her alanda etkili bölgesel ve ikili işbirliğinin geliştirilmesi,

5 - Ticaret ve yatırım için uygun koşulların yaratılması,

6 - Kapsamlı ve dengeli bir ekonomik büyüme, sosyal ve kültürel gelişimin amaçlanması,

7 - Hukukun üstünlüğünün sağlanması, iyi yönetim ve insan haklarının korunması konularının tartışılması,

8 - Bilim,........

© Önce Vatan


Get it on Google Play