Çağdaş kavramsal sanatta parapsikolojinin yansımalarını esas alan eserlerini imgeler üzerinden yansıtmaktadır. Sanatçı dünyanın en kirletilmiş canlıları olduğuna inandığı insan türünün modernize edilmiş dünyadaki konumunu parapsikoloji üzerinden eleştirmekte ve yansıtmaktadır. Eserlerinden daime temizlenilmesi gerektiği vurgusu ağır basmaktadır. Sanatseverleri bir türlü temizlenmek için suya ulaştırmaya çalışan ama asla su ile kavuşturmayan ve bu rahatsızlığı sanatseverlere yansıtan bir sanat politikası vardır. Parapsikoloji serisinin ilki örnekleri Galeri Soyut bünyesinde 08.12.2023 tarihinden itibaren Yeni Aralık sergisi ile sanatseverlerin karşısına çıkmıştır. Yeni sergilerini kaçırmayın derim.

NEYSEN ONU ÇEKERSİN

Bu hafta programıma canım Ayşe Tolga'm katıldı. Yine harika bir kitap çıkarmış. On parmağında yüz marifet olan, çalışmaktan hiç yorulmayan, enrjisi hiç bitmeyen biri. Program öncesikitabına kavuştum ve bir solukta bitirdim. Yazar ve oyuncu Ayşe Tolga, okura sadece teorik bilgiler vermiyor; aynı zamanda okura özel niyet ve vizyon oluşturma egzersizleri, meditasyonlar ve uygulamaları QR kodlu olarak kitapta sunuyor.Yazar Ayşe Tolga, İyilik Sende, Titreşimini Yükselt Hayatın Değişsin, Bereket Sende adlı kitaplarının ardından Ne İstersen Değil Neysen Onu Çekersin ile Kuantum fiziğinin kapılarını okuyucu için aralayarak, yaşamlarımızın aslında kuantum dinamiklerinin temel yasaları üzerine kurulu olduğunu bizlere hatırlatıyor. Tolga, kuantum fiziğine göre tezahür ettirmenin şansa, umut etmeye bağlı ucuz bir sihir numarası olmadığına, eyleme dayalı tekniklerle ustalaşabileceğiniz bir alan olduğuna dikkati çekerken, kuantum gerçekliğine ait temel evrensel bazı yasaları içselleştiren ve teknikleri doğru uygulayabilen herkesin, yaşamın her yerinde sonsuz olasılıklarla zaman ve boyutun ötesindeki tüm tezahürlerle buluşacağını, bu alanın Kuantum Tezahür Alanı olduğu bilgisini okurla paylaşıyor. Tezahür Ustalığı , zihniyet ve vizyon oluşturma tekniklerinin inceliklerini öğreterek, her birimizin içinde gizlenmiş sonsuz potansiyelleri nasıl harekete geçireceğimizi açıklıyor. "Gördüğümde inanırım inandığımda görürüm" diyor. "Artık bir dönüm noktasındayız. Kuantum fiziği, evrenin görünenden ibaret olmadığını kanıtlayarak, kendi yaşamlarımızın yaratıcıları, hatta sanatçıları olduğumuzu da ortaya koyuyor. Tezahür etmek, var etmek, sadece irade meselesi değildir, aynı zamanda bir sanattır." Bu kitap sayesinde, Kuantum Tezahür Ustalığı yolunda edineceğiniz bilgilerle zamanın ötesinde bir deneyim yaşayacaksınız, hem de saniyeler içinde. İç dünyanızda başlatacağınız devrimsel dönüşümleri, içinde yaşadığınız dünyada tezahür ettirmeye başladığınızda, hayatın olasılıklarla dolu bir sahne olduğunu anlayacaksınız. Tezahür bir “İste ve olsun!” süreci değildir, “İste ve gerçekleştir!” deneyimidir. Harika bir başıcu kitabı. Alın ve deneyimleyin isterim.

ÇOCUĞUMDAN BOŞANIYORUM

Daha önce de yazmıştım, tekrar ediyorum. Evlilikler biterken eşlerimizden almak istediğimiz öfke ve hırsları çocuklar üzerinden yapıyoruz. Ve o çocuğun yaşayabileceği travmaları unutuyoruz. Bir kaç gündür ünlü bir beslenme uzmanıyla ilgili korkunç iddialar dolaşıyor, videolar yayınlanıyor. Maalesef çocuğu konunun içine dahil. İftiradır veya değildir, bunu kimse bilemez, yargılayamaz. Ama gerçek olan o çocuğun ömür boyu o travmayı atlatamayacağı.

ECE VAHAPOĞLU TİYATRO SAHNESİNDE!

20 yıllık deneyimini tiyatro sahnesine aktaran sunucu, yazar, wellness ve yoga eğitmeni Ece Vahapoğlu MUTLULUK İÇİMİZDE Mİ? adlı tek kişilik gösterisiile tiyatro sahnesinde seyirci ile buluşmaya başladı. Sosyal medyada ürettiği içerikler ile milyonlarca kişiye ulaşan Ece Vahapoğlu, bu kez tiyatro aracılığı ile insanların hayatlarına dokunacak. Çeşitli çabalar ile hepimizin ulaşmak istediği ‘mutluluk’ nerede, yoksa içimizde mi? Eğer öyleyse biz bu mutluluğu nasıl bulup dışarı çıkarabiliriz? Ece Vahapoğlu, sağlıklı bir vücut ve mutlu bir ruh haline nasıl erişilebileceğini anlatıyor. Seyirciyle interaktif anların da bulunduğu; sağlıklı yaşam, güne başlama ritüelleri, spor, nefes, beslenme, çiğnemek, uyku, odaklanmak, şükretmek gibi konuların etkili bir şekilde işlendiği, müzikli danslı yani eğlendirirken bilgilendiren çok verimli bir gösteri ortaya çıkıyor.

Hem kafayı hem de vücudu sağlamlaştıracak olan gösteri bilimsel yaklaşım ve mizah sosu ile sahnede! İlk gösteri, 24 Eylül Pazar Profilo Kültür Merkezi’nde başarıyla gerçekleşti. Yeni gösteri 18 Aralık Pazartesi 20:30’da Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi gerçekleşecek.

YÜZ AKIMIZ 100 KADIN

Kitabımızda yer alan yaşam mücadeleleri, başarı öyküleri aslında birer kahramanlık öyküsüdür. Sizin daha yeni ve daha iyi yaşam öykünüz için rehberlik edecektir. Bu kitapta başarının sırrını çözen kadınlar bir arada, gurur ve ilham veren kadınlar yan yana... Kitabıpta yer alan kadınların her birinin öyküsünü okuduğunuzda, hiçbirinin başarısının tesadüf olmadığını veya altın tepside onlara sunulmamış olduğunu görüyoruz. Hiçbirinin ağzında gümüş kaşıkla doğmadığına tanıklık ediyoruz. Bu kitapta size yol gösterecek yaşam öyküleri ve başarı modelleri ile önce ayaklarınız üzerinde durduğunuz gibi yapabileceğinize inanacak ve haykırırcasına, ruhunuza işlemişçesine, başarınızın gerçeğiniz olduğuna tanıklık edeceksiniz.

Ve "İkinci YÜZ AKIMIZ 100 KADIN kitabı sizlerin öykülerini bekliyor. Günümüz ve geleceğimize ışık tutan yaşam öykülerinin aydınlattığı yolda sizlerin başarı öykülerini yayınlamak üzere sabırsızlanıyoruz. Ve diyoruz ki; kadınlar dünyamızın güneşi... Hikâyenizi bizlerle paylaşın ışığınızı birlikte yayalım" diyorlar.Nehir Tuna'nın yazıp yönettiği "YURT" Marakeş Film Festivali'nden ödülle döndü.

YURT

Nehir Tuna'nın yazıp yönettiği ve TanayAbbasoğlu'nun yapımcılığını üstlendiği "YURT" Marakeş Film Festivali'nden ödülle döndü. Amerikalı oyuncu ve yapımcı Jessica Chastain'in başkanlığını yaptığı jüri, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü, Doğa Karakaş'ın "YURT"taki performansına verdi. Ödül, jüri üyeleri İranlı oyuncu Zar Amir ve İsveçli oyuncu Alexander Skarsgård tarafından sunuldu.Film, Venedik Film Festivali'nde İtalyan bağımsız film eleştirmenleri tarafından verilen Bisatod’Oro Ödülleri'nde En İyi Senaryo seçilmiş ve Fransa'da düzenlenen Saint-Jean-de-Luz Film Festivali'nde En İyi Yönetmen Ödülü ile SFCC Film Eleştirmenleri Ödülü'nü kazanmıştı. "YURT" lise hazırlıkta olan ve dini bir yurtta kalan on dört yaşındaki Ahmet'in hikayesini anlatıyor. Doğa Karakaş, Can Bartu Aslan, Ozan Çelik, Tansu Biçer ve Didem Ellialtı'nın başrollerini paylaştığı filmin görüntü yönetmenliğini Florent Herry, kurgusunu Ayris Alptekin ve müziklerini Avi Medina yaptı.

Film, 90'lı yılların sonu Türkiye'sinin siyasi kutuplaşma atmosferinde geçen bir büyüme hikayesini konu alıyor. Dini bir yurtta kalan on dört yaşındaki Ahmet'in, yakın zamanda dine yönelen babasının beklentilerini karşılamaya çalışması, okul ve yurt arasındaki sıkışmışlığını ve özgürlüğü için verdiği mücadeleyi ele alıyor.Jüride, Fransız oyuncu Camille Cottin, Avustralyalı oyuncu ve yönetmen Joel Edgerton, İngiliz yönetmen Joanna Hogg, Amerikalı yönetmen Dee Rees, İsveçli-Mısırlı yönetmen Tarek Saleh ve Fas asıllı Fransız yazar Leïla Slimani gibi önemli isimler bulunmaktaydı.

"YURT" filminin Türkiye gösterim tarihi henüz belli değil.

YALNIZ FİLİN YOLCULUĞU

Bu hafta size yalnız filin yolculuğunu anlatacağım. Bayılıyorum hikayeleri sizlerle paylaşmaya.Uzun zaman önce, Sri Lanka'nın balta girmemiş ormanlarında Ganesha adında yakışıklı bir fil yaşarmış. Ganesha güçlü ve gururluymuş ama gücüne ve kuvvetine rağmen yalnızmış. Arkadaşları başka diyarlara gitmek için ormanı terk etmişler ve o yalnız kalmıştı.

Bir gün Ganesha, arkadaşlarını bulmak ve yalnızlığına son vermek için bir yolculuğa çıkmaya karar verdi. Birkaç parça eşyasını topladı ve onu gür ormanlardan, yüksek dağlardan ve nehirlerden geçiren yolculuğuna başladı. Ancak, bütün çabalarına rağmen arkadaşlarını hiçbir yerde bulamadı.

Aylarca dolaştıktan sonra Ganesha sakin bir göl kenarında dinlenmeye geldi. Yorgun ve cesareti kırılmıştı. Gölün kıyısına oturdu ve berrak sudaki yansımasına baktı. Yalnız ve üzgündü.

Ama o anda suda bir hareket fark etti. Derinlerden bir kaplumbağa çıkmış ve yüzerek ona doğru gelmişti. Ganesha'ya baktı ve "Neden bu kadar üzgünsün, büyük fil?" dedi.

"Ben yalnız biriyim," diye yanıtladı Ganesha. "Yol arkadaşlarımı bulmak için her şeyi denedim ama başaramadım."

Kaplumbağa bir süre sessizce yüzdü ve sonra şöyle dedi: "Çok uzaklarda ve uzun süre aradın fakat kalbinde aramadın. Yalnızlık arkadaş yokluğu değil, bağ yokluğudur. Etrafındaki dünyayla, ağaçlarla, suyla, rüzgârla ve yıldızlarla bağlantı kur. Kendinle, nefesinle, düşüncelerinle ve duygularınla bağlantı kur. Asla gerçekten yalnız olmadığını göreceksin."

Ganesha, kaplumbağanın sözlerini dinledi ve çevresine odaklanmaya başladı. Ağaçların yaprakları arasından esen rüzgârı, kıyıya vuran hafif dalgaları, gökyüzünde parıldayan yıldızları fark etti. Nefesinin yavaş ve istikrarlı bir şekilde girip çıktığını, düşüncelerinin ve duygularının gökyüzündeki bulutlar gibi gelip gittiğini fark etti.

Kendisiyle ve etrafındaki dünyayla kurduğu bu derin bağlantıda, Ganesha hiçbir zaman gerçekten yalnız olmadığını fark etti. Yalnızlığında huzur buldu ve artık kendini yalnız değil, bağlı ve canlı hissediyordu. O günden sonra, asla gerçekten yalnız olmadığını bilerek, etrafındaki dünyayla barış ve uyum içinde yaşadı.

Bu hikayeden ne öğrenilebilir?

Yalnız fil Ganesha'nın hikayesi, kendi hayatlarımıza uygulayabileceğimiz birçok ders içermektedir.Birincisi, bize yalnızlığın ille de arkadaş eksikliğinden değil, bağ eksikliğinden kaynaklandığını öğretir. Yalnızlık hissettiğimiz anlarda, genellikle, kendimizi hem çevremizdeki insanlardan hem de genel olarak dünyadan soyutlanmış ve kopmuş gibi hissederiz. Ancak, bu hikaye bize her zaman doğayla, çevremizdeki insanlarla ve belki de en önemlisi kendimizle bağlantı kurma fırsatına sahip olduğumuzu hatırlatıyor.

Dikkatimizi buraya ve şimdiye; nefesimize, düşüncelerimize, duygularımıza ve etrafımızdaki dünyaya odaklamayı öğrenerek daha derin bir bağ ve kapsayıcılık duygusu geliştirmeye başlayabiliriz. Bu, yalnızlık duygusunun üstesinden gelmemize; bunun yerine bir aidiyet ve topluluk duygusu geliştirmemize yardımcı olabilir.

Ayrıca bu hikaye bize değişim ve büyümenin genellikle zorluklar ve güçlüklerle birlikte geldiğini de hatırlatır. Ganesha'nın yolculuğu kolay değildi; cesaret, azim ve yeni deneyimlerle yüzleşmeye hevesli olmayı gerektiriyordu. Ama nihayetinde bu onu, kendisini ve dünyayla olan ilişkisini daha derin bir şekilde anlamaya götürmüştür. Kendi hayatımızda da zorluklar ve güçlükler, büyüme ve değişme fırsatları sağlayabilir.

Son olarak, hikaye bize kendini kabul etmenin ve kendini sevmenin önemini öğretir. Ganesha, huzuru ve memnuniyeti bulmadan önce kendini olduğu gibi, yalnızlığı da dahil olmak üzere, kabul etmeyi öğrenmek zorundaydı. Kendi yaşamlarımızda da kendimizi kabul etme ve sevme pratiği, huzurumuzun ve mutluluğumuzun artmasına yardımcı olabilir.

Sevgi ve ışıkla kalın.

QOSHE - SUYUN YANSIMALARI VE MELTEM TEKİN - Almula Merter
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

SUYUN YANSIMALARI VE MELTEM TEKİN

11 0
10.12.2023

Çağdaş kavramsal sanatta parapsikolojinin yansımalarını esas alan eserlerini imgeler üzerinden yansıtmaktadır. Sanatçı dünyanın en kirletilmiş canlıları olduğuna inandığı insan türünün modernize edilmiş dünyadaki konumunu parapsikoloji üzerinden eleştirmekte ve yansıtmaktadır. Eserlerinden daime temizlenilmesi gerektiği vurgusu ağır basmaktadır. Sanatseverleri bir türlü temizlenmek için suya ulaştırmaya çalışan ama asla su ile kavuşturmayan ve bu rahatsızlığı sanatseverlere yansıtan bir sanat politikası vardır. Parapsikoloji serisinin ilki örnekleri Galeri Soyut bünyesinde 08.12.2023 tarihinden itibaren Yeni Aralık sergisi ile sanatseverlerin karşısına çıkmıştır. Yeni sergilerini kaçırmayın derim.

NEYSEN ONU ÇEKERSİN

Bu hafta programıma canım Ayşe Tolga'm katıldı. Yine harika bir kitap çıkarmış. On parmağında yüz marifet olan, çalışmaktan hiç yorulmayan, enrjisi hiç bitmeyen biri. Program öncesikitabına kavuştum ve bir solukta bitirdim. Yazar ve oyuncu Ayşe Tolga, okura sadece teorik bilgiler vermiyor; aynı zamanda okura özel niyet ve vizyon oluşturma egzersizleri, meditasyonlar ve uygulamaları QR kodlu olarak kitapta sunuyor.Yazar Ayşe Tolga, İyilik Sende, Titreşimini Yükselt Hayatın Değişsin, Bereket Sende adlı kitaplarının ardından Ne İstersen Değil Neysen Onu Çekersin ile Kuantum fiziğinin kapılarını okuyucu için aralayarak, yaşamlarımızın aslında kuantum dinamiklerinin temel yasaları üzerine kurulu olduğunu bizlere hatırlatıyor. Tolga, kuantum fiziğine göre tezahür ettirmenin şansa, umut etmeye bağlı ucuz bir sihir numarası olmadığına, eyleme dayalı tekniklerle ustalaşabileceğiniz bir alan olduğuna dikkati çekerken, kuantum gerçekliğine ait temel evrensel bazı yasaları içselleştiren ve teknikleri doğru uygulayabilen herkesin, yaşamın her yerinde sonsuz olasılıklarla zaman ve boyutun ötesindeki tüm tezahürlerle buluşacağını, bu alanın Kuantum Tezahür Alanı olduğu bilgisini okurla paylaşıyor. Tezahür Ustalığı , zihniyet ve vizyon oluşturma tekniklerinin inceliklerini öğreterek, her birimizin içinde gizlenmiş sonsuz potansiyelleri nasıl harekete geçireceğimizi açıklıyor. "Gördüğümde inanırım inandığımda görürüm" diyor. "Artık bir dönüm noktasındayız. Kuantum fiziği, evrenin görünenden ibaret olmadığını kanıtlayarak, kendi yaşamlarımızın yaratıcıları, hatta sanatçıları olduğumuzu da ortaya koyuyor. Tezahür etmek, var etmek, sadece irade meselesi değildir, aynı zamanda bir sanattır." Bu kitap sayesinde, Kuantum Tezahür Ustalığı yolunda edineceğiniz bilgilerle zamanın ötesinde bir deneyim yaşayacaksınız, hem de saniyeler içinde. İç dünyanızda başlatacağınız devrimsel dönüşümleri, içinde yaşadığınız dünyada tezahür ettirmeye başladığınızda, hayatın olasılıklarla dolu bir sahne olduğunu anlayacaksınız. Tezahür bir “İste ve olsun!” süreci değildir, “İste ve gerçekleştir!” deneyimidir. Harika bir başıcu kitabı. Alın ve deneyimleyin isterim.

ÇOCUĞUMDAN BOŞANIYORUM

Daha önce de yazmıştım, tekrar ediyorum. Evlilikler biterken eşlerimizden almak istediğimiz öfke ve hırsları çocuklar üzerinden yapıyoruz. Ve o çocuğun yaşayabileceği travmaları unutuyoruz. Bir kaç gündür ünlü bir beslenme uzmanıyla ilgili korkunç iddialar dolaşıyor, videolar yayınlanıyor. Maalesef çocuğu konunun içine dahil. İftiradır veya değildir, bunu kimse bilemez, yargılayamaz. Ama gerçek olan o çocuğun ömür boyu o travmayı atlatamayacağı.

ECE VAHAPOĞLU TİYATRO SAHNESİNDE!

20 yıllık deneyimini tiyatro sahnesine aktaran sunucu, yazar, wellness ve yoga eğitmeni Ece Vahapoğlu MUTLULUK İÇİMİZDE Mİ? adlı tek kişilik gösterisiile tiyatro sahnesinde seyirci ile buluşmaya başladı. Sosyal medyada ürettiği içerikler ile milyonlarca kişiye ulaşan Ece Vahapoğlu, bu kez tiyatro........

© Önce Vatan


Get it on Google Play