Bazen ‘ah niye yapmadım ‘ dersin ya, işte tam o cümleyi kurduğum andayım. Yılbaşı tatiline girmeden önce toplu program bölümleri çektim. Aklıma Ayla Algan gelmiş ve aramıştım. Bizi çekim için evine davet etti. Ben birkaç bölümü arka arkaya çekeceğim için ‘ yılbaşından sonra yapalım o zaman demiştim. 2 gündür nasıl kızıyorum kendime bir bilseniz. Ama iş işten geçti işte. Ve bir daha mümkün olamayacak. Tam bu üzüntü ve keşke duygusunu yaşarken aklıma Jorge Luis Borges'in ‘anlar’ şiiri geldi. Dünyanın en çok okunan şiiriymiş. Bende sizinle paylaşayım o zaman.

Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,

İkincisinde, daha çok hata yapardım.

Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.

Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,

Çok az şeyi

Ciddiyetle yapardım.

Temizlik sorun bile olmazdı asla.

Daha çok riske girerdim.

Seyahat ederdim daha fazla.

Daha çok güneş doğuşu izler,

Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.

Görmediğim bir çok yere giderdim.

Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.

Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.

Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.

Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.

Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.

Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.

Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,

Gitmeyen insanlardandım ben.

Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.

Eğer yeniden başlayabilseydim,

İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.

Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.

Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,

Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.

Ama işte 85′indeyim ve biliyorum…

Ölüyorum…

DOKUZ ODA CİNAYETLERİ

Yüksek Ökçeler Ses oyuncuları grubumuzun çılgın polisiye yazarı Ayşe Erbulak’ın on yıl aradan sonra yeniden düzenlenerek basılan kitabı Dokuz Oda Cinayetleri”, Eksik Parça Yayınları’ndan raflarda ve web sitelerinde yerini aldı. Roman orkide ve incilerle dolu naif bir düğünle başlıyor. Düğün de bir cinayetle… İlk anda katili ve maktulü tanıyor olmamız romanın hızına hız katıyor. Okur daha “kim” sorusuna odaklanmadan bu çok katmanlı kurgusu olan romanda akla takılan “neden” sorularına cevaplar arıyor.

Polisiye roman okumayı sevenler için Erbulak katili değil de sebeplerini merak ettirmeyi ve adeta katillere hak verdirmeyi hedefliyor. Usta polisiye yazar Osman Aysu kitabın arkasına şöyle yazmış;

Mutlaka okunması gereken bir roman”

2013 yılında ilk basımı gerçekleşen romanın arka kapağında diğer büyük bir usta Ahmet Ümit şöyle yazmış;

Edebiyat ayrıntılardan oluşur, kimsenin görmediği parçaları kağıda döken kişidir yazar. Seçtiği ayrıntılarla kurduğu dünya o yazarın evrenini oluşturur. Bu

hakikat, polisiye roman da çok daha fazla geçerlidir. Çünkü yazar, hakikati gizlemek zorundadır. O nedenle kadınların her zaman iyi polisiye romanlar yazacağını düşünmüşümdür. Ayrıntı okuma yeteneklerinin erkeklere göre daha gelişmiş olduğundan. Ayşe Erbulak bu düşüncemi doğrulayan polisiye yazarlarımızdan. Elinizdeki "Dokuz Oda Cinayetleri" de ayrıntılardan yola çıkarak kurulmuş eğlenceli bir polisiye roman. Polisiye meraklılarına farklı ve keyifli okumalar vaat ediyor. Deneyin seveceksiniz…

NİYE ALEYNA?

Cüneyt Özdemir'le Aleyna Tilki'nin programına denk geldim. Polisiye yazarların hayal dünyasını bile zorlayacak kadar tuhaf şeyler anlattı. Sahnede birçok kez ölüm tehlikesi atlatmış. Şoförünün cebine ölüm tehdidi mesajları geliyormuş. Prodüktörünü kasap bıçağıyla ikiye bölmüşler. Konserinde bomba patlamış. Yani inanması bir hayli güç hikayeler. Sevgili Cüneyt Özdemir bile o kadar büyük şaşkınlık içinde kaldı ki “Savaş muhabirliği yaptım, bu kadar tehlike atlatmadım” dedi. Ama bizim cabbar Aleyna korkmuyormuş. Çok canını sıkarlarsa çocukken başına neler geldiğini de anlatacakmış. Herhalde cinsel istismarı kastediyor Aleyna. Çok üzücü gencecik bir kızın bu hale gelmesi. Ve annesinin tüm bunlara rağmen şöhret olmak için kızını kullanıyor olması. Koca bir çocukluk elden gitti, genç kızlığı elden gitti. Aslında hala annesi farkında değil, kızının hayatı elden gitti.

İNCİ TANELERİ

Yılmaz Erdoğan’dan İnci Taneleri dizisi daha yayına girmeden ekrana gelen tanıtımları ile gündeme oturdu ve oldukça konuşuldu. Diziye dair merakın iyice arttığı şu günlerde Sincanlı Erkal olarak dikkatleri üzerine çeken sanatçı Erkal Sonel Gemileri Yakarım’ın tüm Türkiye’nin diline düştüğünü ifade eden sanatçı duygularını şu sözlerle ifade etti “Ben bile şok oldum. Şarkı bir anda patladı ve milyonlara ulaştı. Herkesin diline düştü. 26 yıldır sahne hayatının içindeyim ama yıldızım Yılmaz Erdoğan sayesinde parladı. Gerçekten arayan arayana... Hollanda’dan, Belçika’dan, Danimarka’dan... Her yerden mesaj ve telefonlar geliyor. “dedi. BKM Yapım imzalı İnci Taneleri dizisinin oyuncu kadrosunda; Yılmaz Erdoğan, Hazar Ergüçlü, Selma Ergeç, Kubilay Aka, Güven Kıraç ve Yasemin Baştan gibi güçlü isimler yer alıyor. ‘Yılmaz Erdoğan’dan İnci Taneleri’ dizisinin yönetmen koltuğunda ise Şenol Sönmez oturuyor.

ZENDAYA BİLE YAPMIŞ

Ben bu instagramda takip ettiğimiz kişileri silme işini pek anlayamıyorum. Beni takip edeni dönüp takip etmek kişiye saygı göstermek gibi geliyor. Tabii hepsini yapamıyoruz, sınırlama var. Geçen gün bir sosyal medyacı arkadaşım bana kızdı. ‘7500 kişi takip edilir mi? Çabuk azalt, sanatçılar o kadar takip etmemeli’ dedi. Çok garip geldi bana. Meğer pek modaymış… Emmy ödüllü oyuncu Zendaya sosyal medyada herkesi takipten çıktı. Disney yıldızı olarak kariyerine başlayan oyuncu ve şarkıcı Zendaya sosyal medya hesabında herkesi takipten çıktı.

"Örümcek Adam" serisi ve Euphoria gibisiyle son dönemin yükselen yıldızlarından biri haline gelen Zendaya'nın sosyal medya hamlesi gündem oldu.

AŞK MEVSİMİ 2

Yapımcılığını ve yönetmenliğini Murat Şeker’in üstlendiği, senaryosunu Ali Tanrıverdi ile Murat Şeker’in birlikte kaleme aldığı bir Sugarworkz yapımı olan ‘Aşk Mevsimi’ 2 Şubat’ta sinemalardaki yerini alacak. Aşk Mevsimi yürek burkan hikayesiyle seyircileri naif bir aşk yolculuğuna çıkaracak. Şirin’ ve ‘Ali Yaman’ın genç yaşlarda Bozcaada’da başlayan macerası yıllar ilerledikçe içinden çıkılmaz bir hal alır. İkisinin de farklı anlarda hissettiği aşk mevsimleri bir türlü aynı anda gerçekleşmez. İzleyenlerin kendi hayatlarından izler de bulacağı Aşk Mevsimi'nde başrolleri Dilan Çiçek Deniz ve Cem Yiğit Üzümoğlu’nun paylaşıyor. Filmin kadrosunda Fırat Tanış, Duygu Sarışın, Hakan Bilgin, Ertuğrul Postoğlu, Lila Gürmen, Mert Asutay, Çiçek Dilligil, Murat Karasu ve Perihan Savaş gibi birbirinden başarılı ve usta isimler yer alıyor.

BERLİN

Dizi 29 Aralık 2023 tarihinde Netflix'te prömiyerini yapmıştır ve sekiz bölümden oluşmaktadır. Orijinal dizinin (La casa de papel) 1. ve 2. sezonlarındaki olaylardan önce Andrés de Fonollosa'nın, diğer adıyla "Berlin "in hayatına odaklanarak Money Heist'in bir ön bölümü olarak hizmet edilmektedir. Dizinin başrollerinde Pedro Alonso, Michelle Jenner, Tristán Ulloa, Begoña Vargas, Joel Sánchez ve Julio Peña Fernández yer almaktadır.Dizi La casa de papel dizisinde yaşanmış olaylardan önceki "tanımlanmamış bir geçmişte" geçen ve kariyerindeki en sıra dışı soygunlardan birini gerçekleştirmeye hazırlanan Berlin'in en parlak dönemine odaklanmaktadır. 44 milyon Euro'luk mücevheri bir illüzyonizm gösterisiymiş gibi çalmak için Keila (Michelle Jenner), Damián (Tristán Ulloa), Cameron (Begoña Vargas), Bruce (Joel Sánchez) ve Roi'den (Julio Peña Fernández) oluşan ve hayatı boyunca birlikte soygun yaptığı üç çeteden birisi olan ekipten yardımını almaktadır. Dizi öncelikle Paris'te geçiyor. Dizinin yaratıcıları olan Alex Pina ve Esther Martínez Lobato, önceki projelerinden sonra "daha hafif" bir şey yapmak istemişlerdir. Ana dizisi Money Heist ile karşılaştırıldığında, Berlin daha komedi tonlarına sahip ve daha fazla oyuncu ve mekan kullanmışlar. Ben özellikle Pedro Alonso'nun fanlarından olduğum için dizinin tüm bölümlerini aynı gece bitirdi. Tavsiye ederim.

İÇSEL BERRAKLIĞA YOLCULUK

Yine bayıldığım bir hikayeyi sizinle paylaşıyorum. Dawa adında genç bir adam Tibet'teki ilk Budist manastırı olan Samye Manastırı'nın yakınındaki küçük bir köyde yaşıyordu. Dawa, manastırın yakınında yaşamasına rağmen, kendini her zaman kafası karışık ve huzursuz hissediyordu. Hayatın soruları onu bunaltıyordu ve tüm çabalarına rağmen önünde açık bir yol göremiyordu. Bir gün çaresizlik içinde Samye Manastırı'na doğru yola çıktı. Orada, manastırın bahçelerinde çalışan yaşlı bir keşişle tanıştı. Keşiş, bilgeliği ve sakin yapısıyla tanınıyordu. Dawa; endişelerini, korkularını keşişle paylaştı ve ondan yardım istedi.

Keşiş, gülümsemiş ve Dawa'yıSamye'nin güzel bahçelerinde gezdirmiş. Ona orada yetişen çeşitli bitkileri göstermiş - bazıları tam çiçek açmış, bazıları ise yeni büyümeye başlamış.

"Görüyorsun ya, Dawa," demiş keşiş, "bu bahçedeki her bitkinin büyümek ve çiçek açmak için kendi zamanı var. Biz insanlar için de aynı şey geçerlidir. Farkındalıklarımız ve büyümemiz bir anda değil, yavaş yavaş açılan bir tomurcuk gibi adım adım gelir."

Dawa'yı bahçenin sakin bir köşesine götürdü; burada berrak bir pınar küçük bir gölete boşalıyordu. Keşiş, şöyle dedi: "Zihnin bu su gibidir. Çalkantılı olduğunda net göremezsin. Ama durgun ve sakin olduğunda, her şey netleşir."

Dawa, sonraki haftaları bahçede meditasyon yaparak ve keşişin bitkilere bakmasına yardım ederek geçirdi. Zamanla zihni sakinleşti ve soruları azalmaya başladı. İçsel berraklığa giden yolun sürekli arayış ve sorgulamayla değil, zihni sakinleştirmek ve sabırlı olmakla elde edilebileceğini anladı.

Böylece Dawa içsel berraklığa giden yolu Samye'nin bahçelerinde buldu. Köyüne geri dönse de bahçeyi, kafa karışıklığı ve şüphe anlarında geri dönebileceği bir huzur ve berraklık yeri olarak kalbinde taşıdı.

Bu hikayeden ne öğrenilebilir? Samye'nin bahçesindeki bitkiler gibi, hepimiz kendi hızımızda büyür ve çiçek açarız. Kişisel veya ruhsal gelişimimiz istediğimiz kadar hızlı ilerlemiyorsa kendimize yük olmamalıyız. Sabır ve azim çok önemlidir. Pınardaki suyun gösterdiği gibi, zihnimiz durgun olduğunda en berrak halini alır. Zihinsel olarak sakin bir durum, dünyayı ve kendimizi daha net görmemizi ve sorunlarımızı daha iyi anlamamızı sağlar. Dawa, sürekli cevap aramanın çoğu zaman netlikten çok, kafa karışıklığı getirdiğini öğrenir. Bazen soruları cevapsız bırakmak ve cevapların kendiliğinden gelmesini beklemek daha iyidir. Bu da güven ve dinginlik gerektirir. Dawa, berraklığı bahçedeki bitkilerle ilgilenirken de bulur. Bu bize eylemde bulunmanın ve etrafımızdaki dünyaya dikkat etmenin de içsel berraklığa giden yollar olabileceğini öğretiyor.

Sevgi ve ışıltınızla kalın.

QOSHE - ANLAR - Almula Merter
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

ANLAR

25 0
07.01.2024

Bazen ‘ah niye yapmadım ‘ dersin ya, işte tam o cümleyi kurduğum andayım. Yılbaşı tatiline girmeden önce toplu program bölümleri çektim. Aklıma Ayla Algan gelmiş ve aramıştım. Bizi çekim için evine davet etti. Ben birkaç bölümü arka arkaya çekeceğim için ‘ yılbaşından sonra yapalım o zaman demiştim. 2 gündür nasıl kızıyorum kendime bir bilseniz. Ama iş işten geçti işte. Ve bir daha mümkün olamayacak. Tam bu üzüntü ve keşke duygusunu yaşarken aklıma Jorge Luis Borges'in ‘anlar’ şiiri geldi. Dünyanın en çok okunan şiiriymiş. Bende sizinle paylaşayım o zaman.

Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,

İkincisinde, daha çok hata yapardım.

Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.

Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,

Çok az şeyi

Ciddiyetle yapardım.

Temizlik sorun bile olmazdı asla.

Daha çok riske girerdim.

Seyahat ederdim daha fazla.

Daha çok güneş doğuşu izler,

Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.

Görmediğim bir çok yere giderdim.

Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.

Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.

Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.

Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.

Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.

Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.

Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,

Gitmeyen insanlardandım ben.

Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.

Eğer yeniden başlayabilseydim,

İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.

Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.

Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,

Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.

Ama işte 85′indeyim ve biliyorum…

Ölüyorum…

DOKUZ ODA CİNAYETLERİ

Yüksek Ökçeler Ses oyuncuları grubumuzun çılgın polisiye yazarı Ayşe Erbulak’ın on yıl aradan sonra yeniden düzenlenerek basılan kitabı Dokuz Oda Cinayetleri”, Eksik Parça Yayınları’ndan raflarda ve web sitelerinde yerini aldı. Roman orkide ve incilerle dolu naif bir düğünle başlıyor. Düğün de bir cinayetle… İlk anda katili ve maktulü tanıyor olmamız romanın hızına hız katıyor. Okur daha “kim” sorusuna odaklanmadan bu çok katmanlı kurgusu olan romanda akla takılan “neden” sorularına cevaplar arıyor.

Polisiye roman okumayı sevenler için Erbulak katili değil de sebeplerini merak ettirmeyi ve adeta katillere hak verdirmeyi hedefliyor. Usta polisiye yazar Osman Aysu kitabın arkasına şöyle yazmış;

Mutlaka okunması gereken bir roman”

2013 yılında ilk basımı gerçekleşen romanın arka kapağında diğer büyük bir usta Ahmet Ümit şöyle yazmış;

Edebiyat ayrıntılardan oluşur, kimsenin görmediği parçaları kağıda döken kişidir yazar. Seçtiği ayrıntılarla kurduğu dünya o yazarın evrenini oluşturur. Bu

hakikat, polisiye roman da çok daha fazla geçerlidir. Çünkü yazar, hakikati gizlemek zorundadır. O nedenle kadınların her zaman iyi polisiye romanlar yazacağını düşünmüşümdür. Ayrıntı okuma yeteneklerinin erkeklere göre daha gelişmiş olduğundan. Ayşe Erbulak bu düşüncemi doğrulayan polisiye yazarlarımızdan. Elinizdeki "Dokuz Oda Cinayetleri" de ayrıntılardan yola çıkarak kurulmuş eğlenceli bir polisiye roman. Polisiye meraklılarına farklı ve keyifli okumalar vaat ediyor. Deneyin seveceksiniz…

NİYE ALEYNA?

Cüneyt Özdemir'le Aleyna Tilki'nin programına denk geldim. Polisiye yazarların hayal dünyasını bile zorlayacak kadar tuhaf şeyler anlattı. Sahnede birçok kez ölüm tehlikesi atlatmış. Şoförünün cebine ölüm tehdidi mesajları........

© Önce Vatan


Get it on Google Play