“Anayasa” ve anayasaya istinat ederek asıl olması gereken “Türkiye Düzeni” yani “Adil Düzen” merkezli yazılar yazmayı düşünüyordum ki…

Yine “Gazze” konusunu yazma gereği duyuyorum, maalesef…

Evet, ‘maalesef’ diyorum ve elbette en sonunda sebebini yazacağım ama şimdilik başlangıç olarak da yazmam gerekenler var, girizgâh olarak şu kadarını yazarak başlayım:

Çünkü “Gazze” ile asıl yapılması gerekenleri ne ‘Türkiye’ ne ‘Araplar ve ülkeleri’ ne ‘İslam âlemi’ ne de doğusu ve batısı ile ‘insanlık dünyası’ yapmıyor…

Gazzeliler her gün hem de ‘soykırım seviyesinde’ katledilmeye devam ediliyor; aynen memleketlerim Bosna ve Kosova’da olduğu gibi… (Bilenler biliyor ama bilmeyenler için ek bilgi yazayım ve Kosova’da doğduğumu tekrar hatırlatayım, bu arada birkaç ay önce vefat eden annemin de Bosnalı olduğunu bu vesileyle de yazmış olayım; dolayısıyla Bosna ve Kosova’da birinci derecede akrabaları bile soykırımdan etkilenen biri olarak Gazzeli kardeşlerimizin duçar oldukları soykırımdan ne derece etkilendiklerini çok iyi bilen ve anlayanlardan biriyim.)

“Anayasa” demişken şu uyarıyı da tekrar hatırlatmam gerekiyor…

Malum olduğu üzere, biz yetmişli yılların başında “Millî Görüş Açısından Anayasa Seminerleri” çalışmalarımızı Süleyman Karagülle hocamız ile İzmir’de başlatmış, bilahare doksanlı yıllardan itibaren İstanbul’da anayasa çalışmalarımıza devam etmiştik…

Devamında ve günümüzde “Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası Seminerleri” çalışmaları olarak İstanbul Üsküdar’da İslam Medeniyeti Vakfı’nda hukuk ve anayasa hocası Doç. Dr. Süleyman Akdemir ile 27 haftadan beri haftalık olarak devam ediyoruz…

Ayrıca “Yeni Anayasaya Geçiş Önerisi / Anayasa Sisteminde Ortak Görüş Arayışı” başlıklı (büyük boy, 366 sayfadan oluşan, 2012 yılında yayımlanan) geniş hacimli bir kitap çalışmamız var ki; o dönemde TBMM’de özellikle iktidar partisindeki bütün milletvekillerine -o zaman milletvekili olan Gürsoy Erol vasıtasıyla- bu kitabımız ulaştırılmıştır…

Artık yarım yüzyılı da aşan bütün bu çalışmalarımızla birlikte özellikle bu son kitap çalışmamız sonrasında bilhassa Cemil Çiçek başta olmak üzere birçok hukukçu da olan siyasilerden o zamandan beri ilgi bekledik ama bu ilgi ve alaka bugüne kadar maalesef yeterince gerçekleşmedi; ‘bu yeni anayasa çalışmaları döneminde’ gerçekleşir, inşallah…

Bu BİR!

“Ekonomi ve enflasyon” ya da bu yazının yazıldığı bugün bir yazarın “Türkiye Ekonomi Modeli” dediği üzere içeriğinde “faiz musibeti” de olan ve çare/çözüm olarak faizin alternatifi “selem sistemi” içerikli yazılar yazmayı düşünüyordum ki…

Yine “Gazze” yazmak gerekecek…

Yazarın kendisi ‘Türkiye Ekonomi Modeli neden terk edildi?’ başlıklı bir yazı yazmış!

Yazısının en başında da meseleyi güzel bir şekilde özetleyen şöyle bir girizgâh yazmış: “Kimse kendisini kandırmasın. Türkiye Ekonomi Modelinin terk edilmesini; deprem oldu, pandemi oldu, Ukrayna Savaşı çıktı vesaireyle açıklamak ya meseleyi hiç anlamamak yahut çevir kazı yanmasın demektir. / Bilakis; pandemi çıkacak, asrın afeti olacak, Ukrayna Savaşı çıkacak, hazır olun dense ortodoksinin kurumlarına meftunken herkes Türkiye Ekonomi Modeli uygulanırdı. / Türkiye Ekonomi Modeli bu gerekçelerle terk edilmedi. Model hazırlıksız ve uygulaması yetersiz olduğu için terk edildi.”

Neresinden bakarsanız bakın, neredeyse tam altmış yıldır, Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın “Adil Düzen” genel anlatımının yanında, bir de herkesin çok çok iyi bildiği “ADİL EKONOMİK DÜZEN” özel anlatımını ve 54. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti uygulamalarıyla cumhuriyet tarihinin en başarılısı Refahyol Hükümeti dönemindeki “Adil Düzen’in gölgesi mesabesindeki iktisadi uygulamaları” biliyoruz…

Bu da iki!

“GAZZE meselesi” var yazının başlığında ama söz yani yazı uzadı ve Gazze konusunda asıl yazacaklarım gelecek yazı ve/ya yazılara kaldı; devam edeceğim, inşallah…

QOSHE - Gazze, anayasa, ekonomi ve diğer meseleler…-1 - Reşat Nuri Erol
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Gazze, anayasa, ekonomi ve diğer meseleler…-1

18 0
06.05.2024

“Anayasa” ve anayasaya istinat ederek asıl olması gereken “Türkiye Düzeni” yani “Adil Düzen” merkezli yazılar yazmayı düşünüyordum ki…

Yine “Gazze” konusunu yazma gereği duyuyorum, maalesef…

Evet, ‘maalesef’ diyorum ve elbette en sonunda sebebini yazacağım ama şimdilik başlangıç olarak da yazmam gerekenler var, girizgâh olarak şu kadarını yazarak başlayım:

Çünkü “Gazze” ile asıl yapılması gerekenleri ne ‘Türkiye’ ne ‘Araplar ve ülkeleri’ ne ‘İslam âlemi’ ne de doğusu ve batısı ile ‘insanlık dünyası’ yapmıyor…

Gazzeliler her gün hem de ‘soykırım seviyesinde’ katledilmeye devam ediliyor; aynen memleketlerim Bosna ve Kosova’da olduğu gibi… (Bilenler biliyor ama bilmeyenler için ek bilgi yazayım ve Kosova’da doğduğumu tekrar hatırlatayım, bu arada birkaç ay önce vefat eden annemin de Bosnalı olduğunu bu vesileyle de yazmış olayım; dolayısıyla Bosna ve Kosova’da birinci derecede akrabaları bile soykırımdan etkilenen biri olarak Gazzeli kardeşlerimizin duçar oldukları soykırımdan ne derece etkilendiklerini çok iyi bilen ve anlayanlardan biriyim.)

“Anayasa” demişken şu uyarıyı da tekrar hatırlatmam gerekiyor…

Malum olduğu üzere, biz yetmişli yılların başında “Millî Görüş Açısından Anayasa Seminerleri” çalışmalarımızı Süleyman Karagülle hocamız ile........

© Milli Gazete


Get it on Google Play