Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…

‘İstanbul-Kudüs-Mekke hattı’ insanlık tarihinin merkezi mesabesinde bir hat…

İnsanlığın çağımızda ‘sosyal tufan’ seviyesinde çözüm bekleyen sorunları var…

Hayatın ahlâkî-ilmî-iktisadî-idarî/siyasî 4 alandaki bu sorunların çözümü de var…

‘Adil Düzen’ dediğimiz bu ‘çare ve çözümleri’ yarım yüzyıldır anlatıp yazıyoruz…

Bundan önceki yazımıza “Gazze’ye şu ana kadar 3 Hiroşima! Amerika’daki Kızılderilileri soylarını yok eden, Japonya’ya 2 Hiroşima atan, insanlığı sömürmeye devam eden ABD ile nereye kadar?!.” diyerek başlamıştık; yine öyle devam edelim…

Soruyu şöyle de sorabiliriz:

“ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sonrasından beri “var olan dünya düzeni” ya da kurmaya çalıştığı “yeni dünya düzeni” mi?!.”

ABD Başkanı Biden/Baydın, her fırsatta “yeni bir dünya düzeni”nden bahsediyor da!

Soruyu onun için sordum...

Siyonizm uşağı emperyalist ABD düzen kurma araçlarından biri “darbelerdir” ve Türkiye'deki bütün darbelerin de arkasında ABD vardı; 27 Mayıs'ta, 12 Mart'ta, 12 Eylül'de, 28 Şubat’ta ve en son 15 Temmuz’da hep o vardı… Artık hepsi biliniyor...

Aynı minval üzere devam edelim… Hiroşima ve Nagazaki atom bombaları, Irak'ta milyonların katli, Afganistan'da yüz binlerin katli, Vietnam'daki katliamlar, Bosna ve Kosova soykırımları bile; bugün de terörist Siyonist İsrail’in Gazze katliamlarında ABD var…

Latin Amerika'da darbe yapmadıkları ülke yok; Arjantin, Brezilya ve diğerleri…

ABD’nin sadece 1991 yılından 2022'ye, yani son otuz yıl içinde 251'den fazla askeri müdahale gerçekleştirdiği biliniyor; bilinmeyenler de cabası...

ABD -işte bu kirli siciline rağmen- “yeni bir dünya düzeni” kuracakmış!

Gazze’deki katliam, asıl fail Siyonist ABD ve onun Siyonist taşeronu İsrail’in gerçek yüzünü bütün insanlığa gösterdi; artık sadece mağdur ve mazlum Gazze Müslümanları değil, bütün beşeriyet var olan “zalim dünya düzeni” veya önerilen sözde “yeni bir dünya düzeni” muhalifine dönüşmüş durumda…

Nitekim, İslam Düşünce Enstitüsü’ndeki konuşmasında Ayçin Kantoğlu’nun gayet veciz ve ibretamiz bir şekilde ifade ettiği üzere; “Bugün görünenin aksine, Gazze’nin dışındaki bütün dünya işgal altındadır…”

ABD’nin desteklediği Gazze’de soykırım bombardımanları devam ediyor…

Soykırım sayısı 20 bini aşmış durumda, yıkılan binaların altındaki cesetlerle ölü sayısı tahmin bile edilemiyor... Hastaneler yıkılıp çalışamaz hale getiriliyor, doktorlar öldürülüyor, ölüler sokak ortalarına gömülüyor, salgın hastalıklar başladı, açlık kol geziyor…

Siyonist İsrail sadece ve sadece öldürüyor, kullandığı kimyasal silahlarla bölgede sonraki nesilleri etkileyecek kalıcı izler bırakıyor… Daha şimdiden 70 bin çocuk öksüz, yetim...

Ve ABD başta olmak üzere bu katliamı destekleyen hâlâ birkaç ülke var…

Bu yazıyı Taha Kıvanç’ın bugünkü (23.12.2023) yazısındaki önemli hatırlatması ile noktalayalım: “Dün Halep’in düşüşünün 7’nci yıl dönümüydü. 2012-2016 arasında, tam 4 yıl, 5 ay, 3 gün boyunca, bugün Gazze’de gördüğümüz manzaraların aynısı Halep’te yaşanmıştı. Rusya ve İran’ın desteklediği Suriye Baas rejimi tarafından sivil alanlar acımasızca bombalandı, halkın üzerine varil ve fosfor bombaları yağdırıldı, şehir ve kasabalarda uygulanan kuşatmalarla insanlar açlık ve salgın hastalıklarla kırdırıldı, ateşkeslerden sonra yerleşim birimleri tahliye edilirken sivillere saldırılar düzenlendi, ölüler toplu mezarlara gelişi güzel gömüldü… Geriye kalan en az 40 bin cesedin yanı sıra coğrafyamızın en önemli şehirlerinden Halep, harabeye ve enkaza dönüştü. Yaşananların arka planında, hem İran-Rusya-Suriye üçgeninde koordinasyonun sağlanması hem de sivillere yönelik yıldırma politikalarının tatbiki noktasında bir isim özellikle öne çıkıyordu: Kâsım Süleymanî…”

(Devamı var)

QOSHE - İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 34 - Nedim Odabaş
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 34

5 0
24.12.2023

Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…

‘İstanbul-Kudüs-Mekke hattı’ insanlık tarihinin merkezi mesabesinde bir hat…

İnsanlığın çağımızda ‘sosyal tufan’ seviyesinde çözüm bekleyen sorunları var…

Hayatın ahlâkî-ilmî-iktisadî-idarî/siyasî 4 alandaki bu sorunların çözümü de var…

‘Adil Düzen’ dediğimiz bu ‘çare ve çözümleri’ yarım yüzyıldır anlatıp yazıyoruz…

Bundan önceki yazımıza “Gazze’ye şu ana kadar 3 Hiroşima! Amerika’daki Kızılderilileri soylarını yok eden, Japonya’ya 2 Hiroşima atan, insanlığı sömürmeye devam eden ABD ile nereye kadar?!.” diyerek başlamıştık; yine öyle devam edelim…

Soruyu şöyle de sorabiliriz:

“ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sonrasından beri “var olan dünya düzeni” ya da kurmaya çalıştığı “yeni dünya düzeni” mi?!.”

ABD Başkanı Biden/Baydın, her fırsatta “yeni bir dünya düzeni”nden bahsediyor da!

Soruyu onun için sordum...

Siyonizm uşağı emperyalist ABD düzen kurma araçlarından biri “darbelerdir” ve Türkiye'deki bütün darbelerin de arkasında ABD vardı; 27 Mayıs'ta, 12 Mart'ta, 12 Eylül'de, 28 Şubat’ta ve en son 15 Temmuz’da hep o vardı… Artık hepsi biliniyor...

Aynı minval üzere devam edelim… Hiroşima ve Nagazaki atom bombaları, Irak'ta........

© Milli Gazete


Get it on Google Play