Üstad Abdülmecid Zindani 1942 yılında Yemen’de doğdu. 10 yaşında Kur’an hafızı oldu. El-Ezher Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu. Eczalık fakültesinde okurken bir taraftan da dönemin büyük âlimlerinin ders halkalarına katılarak İslami ilimler sahasında ilerledi. Bu dönemde Müslüman Kardeşler hareketine katıldı. Yemen’e döndüğünde Eğitim Bakanlığı Temel Dinî Bilgiler Telif Komitesi’nde çalıştı. Suudi Arabistan’da Kur'an-ı Kerim'deki ve Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin hadislerindeki ilmî mucizeleri araştıran bir merkez kurdu. Bu alanda yaptığı çalışmalar, başta uluslararası üne sahip şahsiyetler olmak üzere birçok insanın İslam’a girmesine vesile oldu. Üstad Abdullah Azzam döneminde Afgan cihadına katıldı.

Hem kimya alanında ve hem de İslami ilimler alanında çok derinleşti. Yıllar süren araştırmaları neticesinde başta AIDS olmak üzere birçok çaresiz görülen hastalığa ilaçlar keşfetti ve bir kısmına patent aldı.

Kendisi bir ilim adamı olmasının yanında siyasi liderliği daha önem arz ederdi. Yemen’de Müslüman Kardeşler’in liderliğini üstlendi. İki Yemen’in birleştirilmesi onun çabaları ile oldu. Onun yaptığı ilmi çalışmalar ve İslami mücadelesinin her bir safhası ayrı bir başlıkla ele alınması gerekecek önemdedir. Özellikle de Filistin ve Kudüs davasına verdiği önemi mutlaka anlatmak lazımdır. Yemenlilerin Filistin davasına bu kadar duyarlı olmalarında şüphesiz ki en büyük pay ona aittir. İnşallah ileride yeri geldikçe bu konulara dokunacağız. Onun için kendisinin diğer alanlardaki çalışmalarını bir kenara bırakarak bu yazımızda kendisinin Yemen’de kurduğu ve rektörlüğünü yürüttüğü “Camiatu’l- İman” (İman Üniversitesi) hakkında konuşacağız.

Allah rahmet etsin Necmettin Erbakan Hoca’mız dünya Müslümanlarına yön veren büyük ufuk ve firaset sahibi bir liderdi. İslam coğrafyasının her tarafıyla ilgilenir, herkese kendi ülkesinde yapabileceği en hayırlı hizmetleri ve projeleri o hatırlatırdı. Hatırlatmakla kalmaz onlarla birlikte elini taşın altına koyar, madden ve manen onların yanında olurdu.

Erbakan Hoca’mız Yemen’deki Şii/Zeydi mezhebinin yayılmasını önlemek ve Sünni halkın İslami ve siyasi duyarlılığını artırmak için Yemen’in başkenti Sana’da büyük bir üniversite kurulması fikrini o dönem Müslüman Kardeşler teşkilatının Yemen’deki kolunun lideri, ateşli bir hatip ve iyi bir ilim adamı olan Abdülmecid Zindani ile birlikte kararlaştırmış ve kuruluş çalışmalarını yürütmek üzere de dünyanın çeşitli yerlerindeki hareket önderlerini, ilim adamlarını bu iş için seferber etmiştir.

Yemen’de Ehl-i Sünnet inancı üzere imanlı ve şuurlu bir nesil yetiştirmeyi amaçlayan bu üniversite ilk olarak 1993 yılında tekbir fakülte olarak kurulmuş ve bir yıl sonra 1994 yılında üniversiteye dönüştürülmüştür. Üniversitenin mütevelli heyetinde başta Erbakan Hoca’mız olmak üzere Abdülkerim Zeydan, Yusuf el-Karadavi, Ali Cerişe, Kadı Hüseyin Ahmet, Taki Osmani, Abdullah Ömer Nasıf, Muhammed Abdullah Zübeyr, M. Ahmed er-Raşid ve daha birçok İslami hareket lideri ve büyük âlim yer almıştır. Erbakan Hoca’mız bu üniversitenin kuruluşuna o tarihte 400.000 dolar da maddi yardımda bulunmuştur.

Bu üniversitede okumak isteyen öğrenci ilk önce 25 günlük bir kampa alınmakta burada Kur’an-ı Kerim’den 5 cüz ezberletilmekte, gündüz oruç tutulmakta, gece teheccüd namazı kılınarak ve seher vakti zikirle meşgul olunarak ilim talipleri sıkı bir imtihan ve denemeden geçirilmekte ve buradan başarıyla çıkanlar üniversiteye kaydedilmekte idi. Böylece gelen öğrencilerin gerek akli melekeleri ve gerekse dini duyarlılıkları test edilmekteydi.

Bu üniversitenin uyguladığı eğitim programından son derece memnun olan Erbakan Hoca’mız 2008 yılında Abdülmecid Zindani’nin oğlu üstad Abdullah Zindani’yi Ankara’ya çağıyor ve çoğunluğu ilahiyat profesörlerinden oluşan 50 kişilik bir davetli topluluğuna bu üniversitenin eğitim programını kâmilen anlattırıyor. Kendisi de bizzat bu sunumu başından sonuna kadar takip ediyor. Programın sonunda şu tarihi vasiyetini yapıyor:

“Değerli arkadaşlar! Bizim ilahiyat fakültelerinin de ileride şartlar oluştuğunda mutlaka bu programa uygun hale getirin. Eğer bunu gerçekleştirmezseniz mutlaka bu programın uygulandığı eğitim merkezleri açın.”

Neden? Çünkü bu programda öncelikle her öğrenci mutlaka Kur’an-ı Kerim’i ezberliyor. Bu ilk şart. İkinci olarak Arapça çok ileri bir seviyede öğretiliyor. Üçüncü olarak Ehl-i Sünnet vel Cemaat mezhebinin itikadi ve fıkhi görüşleri muteber kitaplardan kâmilen öğretiliyor. Dördüncü olarak İslami davet ve tebliğ, İslami hareket fıkhı öğretiliyor. Said Havva ve benzeri İslami hareket lideri olan âlimlerin hareket fıkhı ile ilgili kitapları, davet usulü ile ilgili kitaplar okutuluyor ve öğrenciler her yıl Tebliğ Cemaati mensuplarının öncülüğünde 20-25 günlük davet ve tebliğ çalışmalarına gönderiliyor. Böylece önce bu işin pratiği yaptırılıyor, daha sonra da kendi gruplarını oluşturarak davet işine devam ediyorlar. Yani bu üniversiteyi bitirenler bir filolog veya bir teolog olarak çıkmıyor, aksine mükemmel bir dava adamı olarak çıkıyor. Erbakan Hoca’mıza Allah rahmet eylesin 2011’de vefat etti. Bu vasiyetini de şu ana kadar yerine getiren kimse çıkmadı. Umarım bundan sonra Milli Görüş’ü temsil eden siyasiler veya onun yolunda gittiğini iddia eden zenginler bu vasiyete sahip çıkarlar.

Camitaul İman’ın bugünkü durumuna gelince Husiler başkent Sana’yı işgal ettiklerinde Erbakan Hoca’mızın da katkı sunduğu üniversite binalarını tamamen tahrip ettiler. Hocaların kaçanları canlarını kurtardı. Abdülmacid Zindani de burayı terk etmek zorunda kaldı. Türkiye’ye yerleşti ve burada vefat ederek Eyüpsultan Mezarlığı’nda kendisi gibi Yemen asıllı bir kabileye mensup olan Ebu Eyyüb el-Ensari’ye komşu oldu. İnşallah ahirette de ona komşu olur.

QOSHE - Abdülmecid Zindani ve Necmettin Erbakan’ın vasiyeti - Mustafa Kasadar
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Abdülmecid Zindani ve Necmettin Erbakan’ın vasiyeti

28 5
05.05.2024

Üstad Abdülmecid Zindani 1942 yılında Yemen’de doğdu. 10 yaşında Kur’an hafızı oldu. El-Ezher Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu. Eczalık fakültesinde okurken bir taraftan da dönemin büyük âlimlerinin ders halkalarına katılarak İslami ilimler sahasında ilerledi. Bu dönemde Müslüman Kardeşler hareketine katıldı. Yemen’e döndüğünde Eğitim Bakanlığı Temel Dinî Bilgiler Telif Komitesi’nde çalıştı. Suudi Arabistan’da Kur'an-ı Kerim'deki ve Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin hadislerindeki ilmî mucizeleri araştıran bir merkez kurdu. Bu alanda yaptığı çalışmalar, başta uluslararası üne sahip şahsiyetler olmak üzere birçok insanın İslam’a girmesine vesile oldu. Üstad Abdullah Azzam döneminde Afgan cihadına katıldı.

Hem kimya alanında ve hem de İslami ilimler alanında çok derinleşti. Yıllar süren araştırmaları neticesinde başta AIDS olmak üzere birçok çaresiz görülen hastalığa ilaçlar keşfetti ve bir kısmına patent aldı.

Kendisi bir ilim adamı olmasının yanında siyasi liderliği daha önem arz ederdi. Yemen’de Müslüman Kardeşler’in liderliğini üstlendi. İki Yemen’in birleştirilmesi onun çabaları ile oldu. Onun yaptığı ilmi çalışmalar ve İslami mücadelesinin her bir safhası ayrı bir başlıkla ele alınması gerekecek önemdedir. Özellikle de Filistin ve Kudüs davasına verdiği önemi mutlaka anlatmak lazımdır. Yemenlilerin Filistin davasına bu kadar duyarlı olmalarında şüphesiz ki en büyük pay ona aittir. İnşallah ileride yeri geldikçe bu konulara dokunacağız. Onun için kendisinin diğer alanlardaki çalışmalarını bir kenara bırakarak bu yazımızda kendisinin Yemen’de kurduğu ve rektörlüğünü yürüttüğü “Camiatu’l- İman” (İman Üniversitesi) hakkında konuşacağız.

Allah rahmet etsin Necmettin Erbakan Hoca’mız dünya Müslümanlarına yön veren büyük ufuk ve firaset sahibi bir liderdi. İslam coğrafyasının her tarafıyla ilgilenir, herkese kendi ülkesinde yapabileceği en hayırlı........

© Milli Gazete


Get it on Google Play