Bilindiği üzere terör örgütü İsrail, Gazze’de yedi aydır katliam yapıyor. İnsanlık namına herhangi bir değere kurala kanuna uymadan vahşi bir şekilde. Gazze’de şehit sayısı 35 bine yaklaştı. Bu daha tespit edilebilen. Tespit edilemeyen yüzlerce şehit vardır muhtemelen. Halkı Müslüman ülkeler kınamadan öte bir şey yapmadı, yapmıyor. Gazze bir Osmanlı toprağı olduğu için öncelikle Türkiye’nin bir adım atması gerekirdi. Bugüne kadar kınama ve sert kınamadan öte bir şey denilmedi, yapılmadı. Hiçbir kurala kaideye uymayan terör gücü karşısında kınamanın ne anlamı olabilir. Hiçbir anlamı yok. İsrail’e karşı açılmış davaya aylar sonra Türkiye’nin “müdahil olduğu” açıklandı. Bu da bir gelişmedir. Ama neden aylar sonra. Neden Türkiye en azından İsrail’e karşı bir dava açmadı. Tamam İsrail terör örgütü herhangi bir hukuk kuralına uymuyor, dava açsan ne olur diye düşünülebilir. En azından fiili bir adım olurdu, dava sonucu İsrail vahşetini durdurmasa da bir şey yapılmış olması bile önemli. “Müdahil olma” meselesine, yerel seçim sonucunda karar verilmiş gibi bir görüntü var. Hani ikinci parti olma mevzusu. Oysa bu mesele seçim meselesi değil Türkiye’nin devlet meselesi olmalıdır. Devlet politikası sonucu olması gerekir.

Doğruysa eğer, Türkiye İsrail’le yapılan tüm ticareti durdurdu deniliyor. Çok geç kalmış bir adım. İsrail Gazze’ye saldırdığı anda ticaret durdurulmalıydı. Bu karar da ‘seçim sonucu’dur. Böyle de olsa önemli bir karardır. Gerçekten ticaret tamamen durduruldu ise ilk defa fiili bir adım atılmış oluyor. Kâğıt üzerinde alınan kararlar uygulamada başka türlü olabiliyor. El altından ticaret devam etmemeli. Dahası İsrail markaları Türkiye’de yer bulmamalı. Ticaret tamamen durduruldu ise İsrail markaları Türkiye’de yasaklanmalı. İsrail markalarına karşı boykot devam ediyor zaten. Halkımız kendince boykot ediyor. Hükümet de ticareti durdurmayı bir adım öte götürerek İsrail mallarının Türkiye’ye herhangi bir şekilde girişini yasaklayıp engellemeli. Çünkü İsrail marka satıyor parasıyla Müslümanları katletmek için silah alıyor, silah yatırımı yapıyor. Bu arada son zamanlarda televizyonlarda İsrail markalarının reklâmları arttı, boykot artınca satış düştü anlaşılan reklâma abanıyorlar. Reklâmları dahi yasaklanmalı. İsrail’i Türkiye’de ‘normal gösteren’ her şey yasaklanmalıdır. Buraya kadar ‘atıldığı söylenen adımlar’ söz konusu edildi, bir de halen atılmamış adımlar var. Atılmamış ama atılması şart adımlar.

İsrail’e karşı yapılacak herhangi bir füze saldırısını erken uyarı sistemiyle İsrail’e bildiren Kürecik Radar Üssü kapatılmalı. İsrail’i korumak için kurulmuş bir sistemin Türkiye topraklarında ne işi var. Filistin topraklarını gasbetmiş bir örgütün korunmasını neden Türkiye üstleniyor. Müslüman topraklarını işgal eden İsrail neden Müslüman topraklarından korunuyor. İsrail’e karşı ciddi bir adım daha atılmak isteniyorsa Kürecik Radar Üssü kapatılmalı. Seçim meselesi değil bu, Müslüman toprağı meselesidir. Eğer bu yapılmazsa İsrail halen kendini yenilmez zannedecek. Müslümanlarda da yenilmez algısı devam edecek.

Türkiye, İsrail’i devlet olarak tanımayı feshetmelidir. BM nezdinde bu prosedürü işletmelidir. İsrail bir terör örgütü olarak tanımlanmalı. Toprağı kendisinin olmayan, devlet gibi hareket etmeyen bir ABD teşekkülüne neden devlet denilsin. İsrail bir terör örgütüdür terör örgütü olarak tanımlanmalı. Örneğin PKK gibi. Bu da İsrail’in ağababalarına karşı atılacak bir adımdır. Sizin devlet diye dayattığınız teşekkül bir terör örgütüdür, hiçbir zaman devlet olmamıştır, olamaz demelidir açıkça.

İsrail’e hukuk işlemese de bunlar yapılırsa bunların mutlaka fiili sonucu olacaktır!

QOSHE - Birkaç adım - Cafer Keklikçi
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Birkaç adım

29 0
04.05.2024

Bilindiği üzere terör örgütü İsrail, Gazze’de yedi aydır katliam yapıyor. İnsanlık namına herhangi bir değere kurala kanuna uymadan vahşi bir şekilde. Gazze’de şehit sayısı 35 bine yaklaştı. Bu daha tespit edilebilen. Tespit edilemeyen yüzlerce şehit vardır muhtemelen. Halkı Müslüman ülkeler kınamadan öte bir şey yapmadı, yapmıyor. Gazze bir Osmanlı toprağı olduğu için öncelikle Türkiye’nin bir adım atması gerekirdi. Bugüne kadar kınama ve sert kınamadan öte bir şey denilmedi, yapılmadı. Hiçbir kurala kaideye uymayan terör gücü karşısında kınamanın ne anlamı olabilir. Hiçbir anlamı yok. İsrail’e karşı açılmış davaya aylar sonra Türkiye’nin “müdahil olduğu” açıklandı. Bu da bir gelişmedir. Ama neden aylar sonra. Neden Türkiye en azından İsrail’e karşı bir dava açmadı. Tamam İsrail terör örgütü herhangi bir hukuk kuralına uymuyor, dava açsan ne olur diye düşünülebilir. En azından fiili bir adım olurdu, dava sonucu İsrail vahşetini durdurmasa da bir şey yapılmış olması bile önemli. “Müdahil olma” meselesine, yerel seçim sonucunda karar verilmiş gibi bir görüntü var. Hani ikinci parti olma mevzusu. Oysa bu mesele seçim meselesi değil Türkiye’nin devlet meselesi olmalıdır. Devlet politikası sonucu olması........

© Milli Gazete


Get it on Google Play