Ülkemizin en çok bilinen, tanınan tarihçilerinden Prof. Dr. İlber Ortaylı, Ayasofya Camii ile ilgili, “Sultanahmet'te namaz kılınır, Ayasofya'da kılınır mı? Namaz kılmak için gudubet bir bina!” tanımlamasını yaptı.

Nerede yaptı bu açıklamayı? ‘Müjdat Gezen ile Bizim Ev’ programında…

‘Gudubet’ kavramının ne anlama geldiğine baktım; “Yüzüne bakılamayacak denli çirkin ve sevimsiz.” anlamlarına geliyor, ‘gudubet’ kavramı.

Ben anlamakta zorluk çektim; tarihimizi iyi bilen, milletimizi iyi tanıyan, bilmem kaç dil bilen, bir dönem de Topkapı Sarayı’nda resmi görev üstlenen, son olarak ülkemize gelen Alman Cumhurbaşkanı’na rehberlik de yapan Prof. İlber Ortaylı, İstanbul’un Fethi’nin en önemli sembolü olan Ayasofya Camii hakkında neden böyle sevimsiz, hoş olmayan bir tanımlama yaptı?

Millî Görüş’ün, Erbakan Hocamızın yıllarca cami olarak açılması için mücadele verdiği, MGV-AGD’nin ‘Zincirler Kırılacak, Ayasofya Açılacak!’ sloganıyla etkinlikler düzenlediği, yeniden cami olması için Millî Gazete’nin sayısız manşetler attığı Ayasofya Camii’nde namaz kılmak neden kötü bir şey olsun?

Ayasofya Camii’nde namaz kılınmayacak da nerede namaz kılınacak?

Başka bir şey mi demek istedi İlber Hoca, onu da bilemedim!

***

Bu değerlendirmesinden sonra şöyle bir baktım; bu cümlelerinin ardından herhangi bir açıklama yaptı mı diye, onu da göremedim!

Tevil edilecek bir yanı olmamakla birlikte, ‘izaha muhtaç’ bir yorum; “Sultanahmet'te namaz kılınır, Ayasofya'da kılınır mı? Namaz kılmak için gudubet bir bina!”

Neresinden bakarsanız bakın, tuhaf bir açıklama!

(Ayasofya camii fotosu aşağıdaki yazıda…)

Osmanlı hükümdarı Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethederek çağ kapayıp çağ açtı.

Hilal, haça; Hakk, batıla galip geldi.

Fatih’in fethettiği İstanbul’un sembolü Ayasofya idi. Fethin sembolüydü, Ayasofya. Fatih, ilk olarak Ayasofya’yı kiliseden camiye çevirdi.

Cennetmekân Fatih Sultan Mehmet Han, vakfiyesinde, Ayasofya’nın kıyamete kadar cami olarak kalması gerektiğini kesin ifadelerle bildirdi, bu mekânı cami dışında kullananlara lânet etti.

Ayasofya, 1934 yılından bu yana mahzundu. Zincirliydi. Tutsaktı. Özgür değildi. Erbakan Hocamız, başından bu yana Ayasofya’nın mutlaka ibadete açılması ve cami hüviyetine yeniden kavuşması gerektiğini hemen her platformda en güçlü bir şekilde haykırdı. Mitingler düzenledi.

Millî Gençlik Vakfı (MGV) ile Anadolu Gençlik Derneği (AGD) mensupları, İstanbul’un fethinin yıl dönümlerinde müthiş bir coşku, heyecan ve aşkla Ayasofya önünde namaz kıldılar. Ve Ayasofya Camii’nin yeniden ibadete açılması için dua ettiler. Millî Görüş, yarım asırdan bu yana Ayasofya konusunda tavizsizdi.

Danıştay, Ayasofya’yı müzeye çeviren 1934 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi’ni iptal etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay’ın bu kararına istinaden bir kararname yayınladı ve Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılmasına karar verildiğini açıkladı.

Ayasofya Camii ve vakfiyesi…

İstanbul fatihi, cennetmekân Sultan Mehmet Han, Ayasofya Camii'nin ve vakfının korunmasına ilişkin yayınladığı vakfiyesinde şu ifadelerde bulundu:

* “Allah'ın yarattıklarından Allah'a ve O'nun rüyetine iman eden, ahirete ve onun heybetine inanan hiçbir kimse için, sultan olsun melik olsun, vezir olsun bey olsun, şevket ve kudret sahibi biri olsun hâkim veya mütegallib (zalim ve diktatör) olsun, özellikle zalim ve diktatör idareciler tarafından tayin olunan, fâsid bir tahakküm ve batıl bir nezaret ile vakıflara nazır ve mütevelli olanlar olsun ve kısaca insanlardan hiçbir kimse için, bu vakıfları eksiltmek, bozmak, değiştirmek, tağyir ve tebdil eylemek, vakfı ihmal edip kendi haline bırakmak ve fonksiyonlarını ortadan kaldırmak asla helal değildir!”

* “Kim ki, bozuk teviller, hurafe ve dedikodudan öteye geçmeyen batıl gerekçelerle, bu vakfın şartlarından birini değiştirirse veya kanun ve kurallarından birini tağyir ederse; vakfın tebdili ve iptali için gayret gösterirse; vakfın ortadan kalkmasına veya maksadından ve gayesinden başka bir gayeye çevrilmesine kast ederse, vakfın temel hayır müesseselerinden birinin yerine başka bir kurum ikame eylemek (temel müesseselerden birinden taviz vermek) ve vakfın bölümlerinden birine itiraz etmek dilerse veya bu manada yapılacak değişiklik veya itirazlara yardımcı olur yahut yol gösterirse veya şer'i şerife aykırı olarak vakıfta tasarruf etmeye azm eylerse, mesela şeriata ve vakfiyeye aykırı ferman, berat, tomar veya talik yazarsa veyahut tevliyet hakkı resmi yahut takrir hakkı resmi ve benzeri bir şey talep ederse, kısaca batıl tasarruflardan birini işler yahut bu tür tasarrufları tamamen geçersiz olan yazılı kayıtlara ve defterlere kaydeder ve bu tür haksız işlemlerini yalanlar yumağı olan hesaplarına ilhak ederse, açıkça büyük bir haramı işlemiş olur, günahı gerektiren bir fiili irtikâp eylemiş olur.”

* “Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti üzerlerine olsun. Ebediyyen cehennemde kalsınlar, onların azapları asla hafifletilmesin ve onlara ebediyyen merhamet olunmasın. Kim bunları duyup gördükten sonra değiştirirse, vebali ve günahı bunu değiştirenlerin üzerine olsun. Hiç şüphe yok ki, Allah her şeyi işitir ve her şeyi bilir.”

***
Cennetmekân Fatih Sultan Mehmet Han, Ayasofya Camii'nin ve vakfının korunmasına ilişkin bu sert hükümleri koymuş vakfiyesine.

Tüm bu cümlelerin üzerine başka bir şey söylemeye gerek var mı?

(aşağıdaki yazı çerçeve içinde verilecek…)

Türkiye’de Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarının Merkez Bankası’na faturası 2023 yılında 833 milyar 420 milyon TL oldu.

KKM için Merkez Bankası’ndan 2022’de 72,8 milyar TL, bütçeden de toplam 152 milyar TL ödenmişti.

Böylece, toplam fatura 1 trilyon 58 milyar 285 milyon 607 bin 467 lira oldu.

***

Para, hesap-kitap işlerinden iyi anlayanlar masa başına, lütfen!

* 1 trilyon 58 milyar 285 milyon liraya günümüzde neler yapılır?

* Bu parayla kaç fabrika, imalathane kurulur, mesela?

* Bu fabrikalarda, imalathanelerde kaç istihdam sağlanabilir?

* Ya da başka yatırım alanlarında bu parayla neler yapılabilir?

Bu hesapları bana da yazarsanız memnun olurum…

QOSHE - Tuhaf bir açıklama! - Adnan Öksüz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Tuhaf bir açıklama!

36 0
03.05.2024

Ülkemizin en çok bilinen, tanınan tarihçilerinden Prof. Dr. İlber Ortaylı, Ayasofya Camii ile ilgili, “Sultanahmet'te namaz kılınır, Ayasofya'da kılınır mı? Namaz kılmak için gudubet bir bina!” tanımlamasını yaptı.

Nerede yaptı bu açıklamayı? ‘Müjdat Gezen ile Bizim Ev’ programında…

‘Gudubet’ kavramının ne anlama geldiğine baktım; “Yüzüne bakılamayacak denli çirkin ve sevimsiz.” anlamlarına geliyor, ‘gudubet’ kavramı.

Ben anlamakta zorluk çektim; tarihimizi iyi bilen, milletimizi iyi tanıyan, bilmem kaç dil bilen, bir dönem de Topkapı Sarayı’nda resmi görev üstlenen, son olarak ülkemize gelen Alman Cumhurbaşkanı’na rehberlik de yapan Prof. İlber Ortaylı, İstanbul’un Fethi’nin en önemli sembolü olan Ayasofya Camii hakkında neden böyle sevimsiz, hoş olmayan bir tanımlama yaptı?

Millî Görüş’ün, Erbakan Hocamızın yıllarca cami olarak açılması için mücadele verdiği, MGV-AGD’nin ‘Zincirler Kırılacak, Ayasofya Açılacak!’ sloganıyla etkinlikler düzenlediği, yeniden cami olması için Millî Gazete’nin sayısız manşetler attığı Ayasofya Camii’nde namaz kılmak neden kötü bir şey olsun?

Ayasofya Camii’nde namaz kılınmayacak da nerede namaz kılınacak?

Başka bir şey mi demek istedi İlber Hoca, onu da bilemedim!

***

Bu değerlendirmesinden sonra şöyle bir baktım; bu cümlelerinin ardından herhangi bir açıklama yaptı mı diye, onu da göremedim!

Tevil edilecek bir yanı olmamakla birlikte, ‘izaha muhtaç’ bir yorum; “Sultanahmet'te namaz kılınır, Ayasofya'da kılınır mı? Namaz kılmak için gudubet bir bina!”

Neresinden bakarsanız bakın, tuhaf bir açıklama!

(Ayasofya camii fotosu aşağıdaki yazıda…)

Osmanlı hükümdarı Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethederek çağ kapayıp çağ açtı.

Hilal, haça; Hakk, batıla galip geldi.

Fatih’in fethettiği İstanbul’un sembolü Ayasofya idi. Fethin sembolüydü, Ayasofya. Fatih, ilk olarak Ayasofya’yı kiliseden camiye çevirdi.

Cennetmekân Fatih Sultan Mehmet Han, vakfiyesinde, Ayasofya’nın kıyamete kadar cami olarak........

© Milli Gazete


Get it on Google Play