Şu AKP iktidarının anlı şanlı yöneticilerinin 22 yıl içinde yaptıkları “gaf” sayısı ne kadar olmuştur diye bir soru sorulsa nasıl bir yanıt verirdiniz acaba? Bana sorulsa vereceğim yanıt basit…

-Kalın bir cildi doldurur!

Ayrıca, bunların kaçı gaf, kaçı içlerinde sakladıklarını dışa vurmaktır, bilinçli midir bilinçsiz midir, ayırt etmek zor tabii, “miş” gibi yapanlarda olmuştur haliyle!

Pekiii, en çok dikkatimi çeken, “Yok artık” dediğim “gaf” hangisiydi biliyor musunuz? Hemen paylaşayım:

2019 yerel seçimleri dönemiydi… Gaziantep’te Gaziray Banliyö Hattı projesinin test sürüşü yapılıyordu... AKP’li üst düzey zevat doldurmuştu aracı; belediye başkanı, meclis üyeleri milletvekilleri test sürüşü sırasında halkı da selamlıyorlardı... İşte tam bu sırada AKP Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer, kendilerini seyreden insanlar için şu seviyeli tespiti yaptı:

-Şeyin trene baktığı gibi bakıyorlar!

Hem söylüyor hem gülüyordu... Yanındakiler de kıkırdadılar... Normalde iş orada kalacaktı, ancak Allah’ın sopası yoktu İşte; milletvekilinin bu sözleri bir cep telefonunun kaydına takıldı!.. Ardından da sosyal medyada yayınlandı iyi mi!.. Milletvekili Uzer’in “şey gibi” dediği halkın tepkisi çok sert oldu, hakaretin bini bir paraydı ve istifası isteniyordu... Pabucun pahalı olduğunu gören milletvekili sıfatlı zat “şeylerden” şöyle özür diledi:

-Sevinç ve gururun yarattığı aşırı coşku haliyle şaka kabilinden lafzan sarf edilen aklen ve kalben ise asla kabul edemeyeceğim sözlerden ötürü hemşerilerimden özür dilerim. Durumun, kastını aşmakla birlikte tahkir ve tezyif niyeti taşımayacağını en iyi hemşerilerim bilir...

Demek ki muhterem “aşırı coşkulu” hale dönüştüğü zaman karşısındaki halkı “şeye” benzetiyordu, ilginç bir ruh haliydi doğrusu!

Son birkaç gün içinde tanık olduğum iki “gaf” sonrasında fikrim değişti…

Yukarıda anlattığım olayı birincilikten indirdim; ancak iki yeni gaf karşısında kararsız kaldım Sizlerle de paylaşmak istedim…

Biliyorsunuz son zamanların en tepki çeken konularının başında Türkiye’nin İsrail’le yaptığı ticaret geliyor. Neler satmıyor ki Türkiye; çelikten uçak ve jet yakıtına, dikenli telden narenciye sebzeye, çimentoya bir yığın mal, üstelik de bir bölümü silah yapımından savaş uçaklarına yakıt temin etmeye kadar çok vahim iddiaları da beraberinde getiriyor…

Tepkiler büyüdü ve giderek de artıyor. AKP iktidarı, 54 üründe kısıtlamaya gittiğini açıkladı ancak bu listenin de gerçeği yansıtmadığı iddiaları da tepkileri körükledi…

Durum böyleyken, AKP Genel Başkan yardımcısı Nihat Zeybekçi, duyanın “pes” dediği bir açıklamaya imza attı. Önce şöyle dedi:

-Eyvallah, bu katliamı kınıyoruz!

Ardından da insanları öfkenin zirvesini taşıyan şu sözleri sarf etti:

-Çünkü İsrail serbest ticaret anlaşmamızın olduğu bir ülke, yani 6 satıp 1 aldığımız bir ülke. O anlamda, daha hassas olmamız gerektiğine inanıyorum.

Denizli Büyükşehir Başkanlığı, birkaç kez ekonomi bakanlığı görevleri yapan deneyimli bir siyasetçi olan Zeybek bu sözleriyle açık açık katliamla ticareti ayrılması gerektiğini savunuyor bunu da şu karşılaştırmayla anlatıyordu:

-İsrail, 6 satıp, 1 satın aldığımız bir ülke!

Bu sözlere karşı inanılmaz bir öfke yükseldi!

Aslına bakılırsa, durum tam olarak “bir insanın fikri neyse zikrinde odur” meselesi. Adamın yaşama bakış felsefesi buysa, bu düşünceyi bir yerde anlatacaktı o da öyle yaptı!

-Bence iyi tanıyın, iyi kulak veri bu muhtereme!

Gelelim “kara mizah” tadındaki ikinci “akla ziyan” konuya!

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri’de Erciyes Dağı, Tekir Yaylası ve çevresi Karbon Yutak Alan ağaçlandırması programına katıldı. Ve hiç abartmadan, kelimesi kelimesine ne söylediyse onu yazıyorum, şöyle dedi:

-Her tarafı yemyeşil, zümrüt gibi olan Anadolu coğrafyasını adeta talan ettik. Ağaçlarımızı yok ettik, ormanlarımızı da kel hale getirdik. Şimdi yeniden bir seferberlik başlatıyoruz…

Vallahi de böyle dedi, billahi de böyle dedi! Ben de ilk duyduğumda “ aynen şöyle dedim:

-Allah söyletmiş!

Söyleyen Çevre Bakanı olunca dinlemesi daha bir ilginç oluyor tabi… Tam bir itiraf demiştim ben ama daha ötesini söyleyenlerde oldu. En çok kullanılan iki sözcük şöyleydi;

-İtiraf ve pişkinlik!

CHP lideri Özgür Özel böylesine müthiş bir pasa kayıtsız kalamazdı tabii; şöyle karşılık verdi Bakan Bey’e:

- Sizin yüzünüzden tabii ki. Birçok şehrin yüzde 65’i maden alanı olarak işaretlendi. Ülkenin varlıkları elbette çıkarılsın ama en vahşi madencilik yöntemleriyle altın çıkarılıyor siyanürle arındırılıyor; posası bize kalıyor. Kaz Dağları ortada, Akbelen ortada

Yalan mıydı peki bu sözler? Hayır, tamamen doğruydu! Sosyal medyada da zirveye oturan muhterem bakan, bu kez ne yaptı peki? Yaptığı itirafı bir tarafa bırakıp Özel’e şu karşılığı verdi:

-Sözde genel başkan, bizim yeşil hassasiyetimizi sorgulamaya kalkıyor!

Bu sözleri okuyunca “itiraf” sözcüğünden vazgeçtim. Diğeri bu muhterem için sanki daha uygun duruyor… Haa, bu arada ben hangisi daha “akla ziyan” seçemedim; yardım eder misiniz?

QOSHE - Bunların hepsi mi gaf bilemedim! - Ümit Zileli
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bunların hepsi mi gaf bilemedim!

119 36
24.04.2024

Şu AKP iktidarının anlı şanlı yöneticilerinin 22 yıl içinde yaptıkları “gaf” sayısı ne kadar olmuştur diye bir soru sorulsa nasıl bir yanıt verirdiniz acaba? Bana sorulsa vereceğim yanıt basit…

-Kalın bir cildi doldurur!

Ayrıca, bunların kaçı gaf, kaçı içlerinde sakladıklarını dışa vurmaktır, bilinçli midir bilinçsiz midir, ayırt etmek zor tabii, “miş” gibi yapanlarda olmuştur haliyle!

Pekiii, en çok dikkatimi çeken, “Yok artık” dediğim “gaf” hangisiydi biliyor musunuz? Hemen paylaşayım:

2019 yerel seçimleri dönemiydi… Gaziantep’te Gaziray Banliyö Hattı projesinin test sürüşü yapılıyordu... AKP’li üst düzey zevat doldurmuştu aracı; belediye başkanı, meclis üyeleri milletvekilleri test sürüşü sırasında halkı da selamlıyorlardı... İşte tam bu sırada AKP Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer, kendilerini seyreden insanlar için şu seviyeli tespiti yaptı:

-Şeyin trene baktığı gibi bakıyorlar!

Hem söylüyor hem gülüyordu... Yanındakiler de kıkırdadılar... Normalde iş orada kalacaktı, ancak Allah’ın sopası yoktu İşte; milletvekilinin bu sözleri bir cep telefonunun kaydına takıldı!.. Ardından da sosyal medyada yayınlandı iyi mi!.. Milletvekili Uzer’in “şey gibi” dediği halkın tepkisi çok sert oldu, hakaretin bini bir paraydı ve istifası isteniyordu... Pabucun pahalı olduğunu gören milletvekili sıfatlı zat “şeylerden” şöyle özür diledi:

-Sevinç ve gururun yarattığı aşırı coşku haliyle şaka kabilinden lafzan sarf edilen aklen ve kalben ise asla kabul edemeyeceğim sözlerden ötürü hemşerilerimden özür dilerim. Durumun, kastını aşmakla birlikte tahkir ve tezyif niyeti taşımayacağını en iyi hemşerilerim bilir...

Demek ki muhterem “aşırı coşkulu” hale dönüştüğü zaman........

© Korkusuz


Get it on Google Play