Hükümet kuzu etine narh uyguladı ve tavan fiyat olarak 550 liraya sabitledi ve üstüne de net bir açıklama yaptı; bu fiyata uymayanlar önce uyarı sonra da kapatma dahil cezalandırılacaktır diye. Kasaplar, hükümetin kuzu eti narhına karşılık satmamayı tercih etti. Peki sonuç noldu, vatandaş Güneye akın etti ve daha ucuza etini oradan temin etti. Nasıl ki Rumlar, KKTC’de akaryakıt daha ucuzdur diye gelip akaryakıtı Kuzey’den alıyorsa ve Rum hükümeti buna karşılık hiçbir şey yapamıyorsa, bundan sonra da artık vatandaş etini geçip Güney’den alacak. Metehan Sınır Kapısı aşırı kalabalık. Çaresi var, Lokmacı’dan geçtiğiniz vakit sınır kapısının hemen yanında market var ve bu marketin kasabı da var. Metehan’dan geçemeyenler Lokmacı Sınır Kapısı’ndan geçecek etini alacak, etini almışken başka ihtiyaçlarını da temin edecek. Anlayacağınız hükümet eti ucuzlatayım derken sıcak paranın Güney’e kaçmasına neden oldu.

Hükümetin yaptığı doğru mu doğru. Peki neden çalışmadı? Çünkü Tarım Bakanlığı hayvancılar ve kasaplarla iş birliği yapmadan böyle bir karar aldı ve açıkladı. Hayvancı ile kasap da ne yaptı; “ben de kuzu eti satmam” dedi. Vatandaş varsın gidip Güney’den etini alsın. Yazdım yine yazıyorum; bu işin çözümü ithal eti serbest bırakmaktır. Avustralya’dan Yeni Zelanda’dan kuzu eti donmuş olarak karkas şeklinde getirilebilir. Hem daha ucuz olur hem pahalı eti alamayan vatandaş da ucuz kuzu eti almış olur.

Bakınız net bir şey söyleyim; bizim vatandaş kuzu eti pahalı olsa da yerli kuzunun tadını sevdiğinden pahalı olsa da etini pahalıdan alır. Daha ihtiyaçlı kesim de etini ithalden yana kullanır. Şimdi böyle olunca ne olacak? İki seçenek var. 550 tavan fiyatı uygulaması zorunlu tutulması halinde kuzu hayvancının elinde kalacak ve satamayacak, bir süre sonra zararına verecek. Zararına vererek de kurtarmadığı için hayvancılık sektörü ciddi anlamda zarar görecek.

Tarım Bakanlığı’nın yapması gereken hem hayvancı ile hem de kasaplarla birlikte ortak bir rakam bulması ve belki 550 değil ama çok da aşırıya kaçmayacak bir rakam üzerinde anlaşma yoluna gitmek olmalıdır. Aksi takdir de yakında hayvancı da kasap da Tarım Bakanlığı’nın kapısına dayanır ve eylem yapar. Çünkü hayvancılarla ve kasaplarla uzlaşılmadan uygulanan narh çözüm yerine kriz doğuracaktır, velhasıl kelam da doğurmuştur.

EĞLENCE YERLERİ DE ETKİLENECEK

Hükümet bir karar açıkladı ve 550 liraya sabitledi ya; şimdi restoranlar, meyhaneler de bu krizden etkilenecek, otellerde bu krizden etkilenecek. Bu sefer de eğlence merkezleri kuzu eti satamayacak. Yani anlayacağınız belki hükümet vatandaşa bir jest yapmak istedi ancak bu jest krize dönüştü.

Ya da eğlence merkezleri kasaptan değil doğrudan hayvancıdan gidip bütün kuzuyu alıp müşterisine yedirmek durumunda kalacak, bu seferde kasaplar veryansın edecek. Neresinden bakarsanız bakın sonuç kötü.

Hükümet özellikle Tarım Bakanlığı hem hayvancı hem kasaplarla oturup herkesi kurtaran bir rakam üzerinde anlaşmalı ve bu rakam tadil edilmelidir. Bu yapılmalıdır ki hem para Güney’e kaçmasın hem de sektörler krize girmesin. Yoksa işin kolayı var; vatandaş geçer Güney’den etini alır keyfine bakar. Hem de ucuza alır, para da kuzeyde kalacağına güneye gider. 350 lira nerde 550-650 lira nerede.

Hayırlısı bakalım. Herkese hayırlı bayramlar. Bu bayramda fakirleri unutmayın, bir de o arabaları yavaş sürün.

*********************

Günün Sözü

Eğer yağmur şiddetliyse su çatıdan sızacak yeri bulur.

Viking Atasözü

QOSHE - Vatandaşa jest, krize dönüştü… - Gökhan Altıner
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Vatandaşa jest, krize dönüştü…

6 9
10.04.2024

Hükümet kuzu etine narh uyguladı ve tavan fiyat olarak 550 liraya sabitledi ve üstüne de net bir açıklama yaptı; bu fiyata uymayanlar önce uyarı sonra da kapatma dahil cezalandırılacaktır diye. Kasaplar, hükümetin kuzu eti narhına karşılık satmamayı tercih etti. Peki sonuç noldu, vatandaş Güneye akın etti ve daha ucuza etini oradan temin etti. Nasıl ki Rumlar, KKTC’de akaryakıt daha ucuzdur diye gelip akaryakıtı Kuzey’den alıyorsa ve Rum hükümeti buna karşılık hiçbir şey yapamıyorsa, bundan sonra da artık vatandaş etini geçip Güney’den alacak. Metehan Sınır Kapısı aşırı kalabalık. Çaresi var, Lokmacı’dan geçtiğiniz vakit sınır kapısının hemen yanında market var ve bu marketin kasabı da var. Metehan’dan geçemeyenler Lokmacı Sınır Kapısı’ndan geçecek etini alacak, etini almışken başka ihtiyaçlarını da temin edecek. Anlayacağınız hükümet eti ucuzlatayım derken sıcak paranın Güney’e kaçmasına neden oldu.

Hükümetin yaptığı doğru mu doğru. Peki neden çalışmadı? Çünkü Tarım Bakanlığı hayvancılar ve kasaplarla iş birliği yapmadan böyle bir karar aldı ve açıkladı. Hayvancı ile kasap da ne yaptı; “ben de kuzu eti satmam” dedi. Vatandaş........

© Kıbrıs Postası


Get it on Google Play