Yerine göre hem iç konulara değiniriz, hem de dış konulara! Güncel olması kaydıyla! BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar, ilk turun değerlendirmelerini yaparken, martta yeniden adaya gelecek.

Ancak bu aralar Kıbrıs’a gelen gelene. Tabii ki Güney’e, Rum tarafına… Almanya Cumhurbaşkanı’ndan sonra, İtalyan Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella da ziyaret kervanına katılanlardan. ‘Fileleftheros’ gazetesi, Rum lider Hristodulidis’in, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın müzakere masasında olmasını istediğini ve bunun sadece AB aracılığıyla sağlanabileceğini yazdı.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, bu durumu değerlendirirken, Hristodulidis’in, Kıbrıs Türk tarafı yerine, Türkiye’yi muhatap alma çabası içinde olmasının saygısızlık olduğunu söyledi. Ertuğruloğlu, “Türkiye, Rum tarafının muhatabı olmamıştır, olmayacaktır” dedi ve bu tür çabaların, uzlaşıdan uzak olduklarının göstergesi olduğunu kaydetti.

Rum yönetiminin, AB’yi kullanarak, Kıbrıs sorununa Erdoğan’ın müdahil olmasını istemesi, Kıbrıs Türk tarafı gerçeğini yok saymak, dolayısıyla Holguin’in çabalarını da sabote etmek anlamındadır. Hristodulidis’in, KKTC’yi devreden çıkarması ve muhatap olarak Ankara’yı işaret etmesi, Genel Sekreterin iyi niyet misyonu ile de bağdaşmamakta, sorunu BM zemininden AB zeminine taşıma gayreti olarak değerlendirilebilir.

Varsın Hristodulidis bildiği yolda devam ededursun, bir de şu variller meselesine değinelim. Malum, Güney’e giden Cumhurbaşkanları, başbakan, bakan veya rütbeli-rütbesiz konuklar, sınıra da götürülür ve orada Rum mevzisindeki varillerin arasından Türk kesimine bakarlar. Özetle bir nevi duygu sömürüsü. Kim bilir neler anlatırlar kendilerine, ne yalanlar döşerler?

Rum lider Nikos Hristodulidis’le yaptığı görüşmenin ardından, Mattarella’yı Yeşil Hat’tın paralel yolundaki Rum Milli Muhafız Ordusu’nun nöbet kulübesine götürdüler. Gerek Hristodulidis, gerekse Lefkoşa Rum Belediye Başkanı Konstantinos Yorgacis, Mattarella, varillerin arasından Türk kesimine bakarken kendisine ‘bilgiler’ aktardılar. Eminiz Rum tarafını ‘sütten çıkmış ak kaşık’ gibi gösterirken, söz konusu varillerin ne zamandan beri ve niye karşılıklı kurulduğunu anlatmaktan çekindiler. Çünkü o varillerin 1974’te değil, 21 Aralık 1963’te oralara dizildiği gayet iyi bilinmektedir.

Her geleni sınıra da götürerek, varillerin arasından Türk kesimini göstermeye çalışmak ve bir nevi kendini acındırmakla ne ortak zemin bulunabilir, ne de Kıbrıs sorunu çözüme kavuşabilir! Hele Kıbrıs Türk tarafını yok saymak ve Erdoğan’ı işaret ederek, AB’nin bu yönde Türkiye’ye baskı yapacağını sanmak saflıktır.

Güney’e giden yabancı konuklar, kuzeyi varillerin arasından dar bir bölgeyi seyredeceklerine, Lokmacı’dan geçip de buyursunlar, gelsinler, daha rahat görsünler. Hem de kendilerini baskı altında hissetmeksizin! Her iki tarafı kuşbakışı seyretmek İsterlerse Saray Otel’in damına da çıkabilirler. Dilerlerse Türk kesiminde döner kebap veya şeftali kebabı da yiyebilirler.

Öyle Rum tarafında sınıra kadar gelip de, varillerin arasından Türk kesimini izlemek, sonra da Kıbrıs sorunu hakkında ahkâm kesmek, kimseye bir yarar, çözüme de katkı sağlamaz.

***

Gönyeli’nin çınarlarından Yılmaz

Korkmazel, Gönyeli’de defnedildi

Gönyeli’nin çınarlarından, merhume Sıdıka Hanım’ın eşi, herkesin saygı duyduğu, iyi insan Yılmaz Korkmazel önceki gün Gönyeli’de ebedi istirahatgâhına defnedildi. Kızı ve damadı Şerife-Aygün Özyahyalar, torunları Hulusi Erin Özyahyalar, Yılmaz Dera nOzyahyalar, baldızı Necla Muhtaroğlu, yeğenleri Hatice-Raif Asvaroğlu, Cemil Asvaroğlu-Raviye Nalcıoğlu-Hatice Asvaroğlu, Sevim-Erhan Tanalp, Erol-Buket Muhtaroğlu, Çise-Uğur-Rüzgar Bozdemir, Berke-Türkan Muhtaroğlu, Hikmet-Hilal Muhtaroğlu, Derin-Kuzey Muhtaroğlu, manevi kızı Nursultan Şirova, “Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyurulur. Acımız sonsuzdur. Her zaman kalbimizde ve içimizde yaşatacağız. Acısını hiçbir zaman unutamayacağız. Yattığın yer nur, mekânın cennet olsun” dediler.

Eski Müsteşarlardan Sait Erkin,

dün Lefkoşa’da toprağa verildi

Bu arada aslen Esentepe-Baf doğumlu olan, Dışişleri ve Savunma Bakanlığı emekli müsteşarlarından Sait A. Erkin’in yaşama veda etmesi, ailesi ve sevenleri tarafından büyük bir üzüntüyle karşılandı. Disiplinli, saygın ve iyi bir kişi olarak bilinen Sait Erkin dün Lefkoşa’da son yolculuğuna uğurlandı.

Öte yandan aslen Kaleburnu köyünden olup, Londra’da ikamet eden, çevresinde sevilen bir kişi olarak bilinen Meryem Nafi Batsali de dün Kaleburnu köyünde defnedildi. Ailesi ve sevenleri nur içinde yatmasını diledi.

QOSHE - Varillerin arasından bakarak, çözüm ahkâmı kesmek… - Akay Cemal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Varillerin arasından bakarak, çözüm ahkâmı kesmek…

5 0
29.02.2024

Yerine göre hem iç konulara değiniriz, hem de dış konulara! Güncel olması kaydıyla! BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar, ilk turun değerlendirmelerini yaparken, martta yeniden adaya gelecek.

Ancak bu aralar Kıbrıs’a gelen gelene. Tabii ki Güney’e, Rum tarafına… Almanya Cumhurbaşkanı’ndan sonra, İtalyan Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella da ziyaret kervanına katılanlardan. ‘Fileleftheros’ gazetesi, Rum lider Hristodulidis’in, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın müzakere masasında olmasını istediğini ve bunun sadece AB aracılığıyla sağlanabileceğini yazdı.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, bu durumu değerlendirirken, Hristodulidis’in, Kıbrıs Türk tarafı yerine, Türkiye’yi muhatap alma çabası içinde olmasının saygısızlık olduğunu söyledi. Ertuğruloğlu, “Türkiye, Rum tarafının muhatabı olmamıştır, olmayacaktır” dedi ve bu tür çabaların, uzlaşıdan uzak olduklarının göstergesi olduğunu kaydetti.

Rum yönetiminin, AB’yi kullanarak, Kıbrıs sorununa Erdoğan’ın müdahil olmasını istemesi, Kıbrıs Türk tarafı gerçeğini yok saymak, dolayısıyla Holguin’in çabalarını da sabote etmek anlamındadır. Hristodulidis’in, KKTC’yi devreden çıkarması ve muhatap olarak Ankara’yı işaret etmesi, Genel Sekreterin iyi niyet misyonu ile de bağdaşmamakta, sorunu BM zemininden AB zeminine taşıma gayreti olarak değerlendirilebilir.

Varsın Hristodulidis bildiği yolda devam ededursun, bir de şu variller meselesine değinelim. Malum, Güney’e giden Cumhurbaşkanları, başbakan, bakan veya........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play