Ada ülkesi olduğumuzdan övündüğümüz iki sektör var. Biri turizm, diğeri de yüksek öğrenim. Bir başka deyişle üniversite sektörü… Onları zamanla inşaat ve sanayi sektörleri izledi. Aynı durum Güney Kıbrıs için de geçerli. Hatta turizmde oldukça iddialılar. ‘Tanınmışlık avantajını’ kullanarak, turizmden büyük gelir elde ediyorlar. Böyle olmasına rağmen, alt yapısı tamamlanmış, modern tesislere sahip KKTC turizmini de küçümsemek gerek.

KKTC, ambargolara rağmen, turizmde rüştünü çoktan ispat etmiş bir ülkedir. Son yıllarda gelişen sağlık turizmini de ekleyecek olursak, turizmde önemli mesafe kat edildiği görülür. Ancak turizmin önündeki en büyük engel, siyasi nedenlerden dolayı direkt uçuşun olmaması! Direkt uçuş Türkiye ile sınırlı. Onun dışında üçüncü ülkelere direkt uçuş yapılamıyor.

Bu da insanlık ayıbı değil midir? Halkımızın seyahat özgürlüğünün elinden alınması değil midir? Gelelim üniversite sektörüne ve sahte diploma olaylarına…

İngiltere’de bir cadde üzerinde belirli aralıklarla iki tane ‘fish & chips’ dükkânı, ya da berber varsa, bir üçüncüye müsaade edilmez. Bizdeyse durum bambaşka! Hani geçen gün de yazmış ve demiştik ki, polis durmadan yakalar, ancak kaçaklar mantar gibi her yerden fışkırır. Ardı arkası kesilmiyor ülkede kaçak yaşam sürenlerin. Ve bunların bir bölümü de sözde üniversite öğrencisi. Şu veya bu şekilde kapağı atmış buraya, okula kaydını yaptırmış, ama bir daha uğramamış! Belki de üniversitenin yolunu bile unutmuş.

Bunları denetleme sadece polisin işi olmamalı!

Son aylarda sahtecilik olayları incir ipine benzedi. Uzayıp gidiyor. Büyük paralar karşılığında sahte diploma sahibi olma durumu, sadece söz konusu üniversiteye veya üniversitelerimize değil, bu üniversiteleri sinesinde barındıran bu güzel ülkeyi de şaibeli duruma düşürür. Üniversite açmak rant kapısına dönüştüğü gün, o bilim yuvalarına atılan lekeyi çıkarmak da kolay olmaz. Kaliteden taviz verildi mi, kalite düştü mü, tekrar kazanmak zordur, belki de yıllar ister.

Halbuki Kıbrıs Türkü, üniversite sektöründe Rumlara büyük fark atmıştı. Tam hatırlamıyorum da, ABD Büyükelçisi miydi, bir başka ülkenin elçisi miydi, Yakın Doğu’yu ziyaretinde bu ilim yuvasına hayran kalmış, izlenimlerini aktarmıştı. Yine aynı üniversitede Tıp Fakültesi’nin açılışı yapıldığında, Rum tarafında kıyamet kopmuştu. Gazeteler “Bizde Tıp Fakültesi yokken, Türkler Tıp Fakültesi açtı” diye haberler yapınca Bakanlar Kurulu alelacele toplanmış ve en kısa zamanda Tıp Fakültesi açılması kararı almıştı.

Bunlar gibi çok olaylara tanık olduk geçmişte.

Şimdilerde bu işlerin dingili koptu. T izinlerinde de durum aynı değil mi? En nihayet Başbakan Ünal Üstel elini masaya vurarak, konunun yeniden inceleneceğini söylemişti. Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK), olay üzerine olağanüstü toplanarak bir takım kararlar aldı. YÖDAK’ın bir görevi de denetleme olduğuna göre, söz konusu üniversitede niye bu olay yaşandı? Niye fireler veriliyor, bunların da açıklanması, kurunun yanında yaş da yanmaması lazım.

Bir de Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun açıklamasında dudak uçurtan maaşları görünce hayretten dona kaldık. Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde bazı profesörlerin 160-170 bin TL maaş aldığını, emekli bir profesörün ise 248 bin TL’ye kadar emekli maaşı çektiğini öğrenince herkes gibi, bizim de ağzımız açık kaldı. Dahası “Bu durumda amiral gemisi DAÜ batar ya, batmaz mı?” demekten kendimizi alamadık.

Sözün özü: Üniversite sektörüne, dolayısıyla ülkeye düşürülen şaibeli durumları bir an önce ortadan kaldırınız ki, öğrencilere ve mensup oldukları ülkelere yüz akıyla bakabilelim.

***

Özerkin ve Gökaşan, son

yolculuklarına uğurlandı

Demokrat Parti’nin (DP) Küçük Erenköy örgüt başkanı Ahmet Özerkin’in yaşamını yitirmesi, ailesi, köy halkı ve sevenlerini derin üzüntüye boğdu. Merhumun nur içinde yatması, mekânının cennet olması dileğinde bulunuldu.

Lefkoşa’nın sevilen isimlerinden iyi insan Hüseyin Cahit Gökaşan ise dün Lefkoşa’da toprağa verildi. Ailesi ve dostları üzüntülerini dile getirirken, mekânının cennet olmasını dilediler.

Öte yandan Tapu ve Kadastro Dairesi Müdürlüğü Müdür ve Personeli adına yayınlanan taziye mesajında, mesai arkadaşları Cengiz Arçay’ın kıymetli abisi Cemal Arçay’a Allah’tan rahmet, yaslı ailesine sabır ve başsağlığı dileğinde bulunuldu.

QOSHE - Üniversite sektörü ve ülkeye düşürülen şaibe temizlenmelidir! - Akay Cemal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Üniversite sektörü ve ülkeye düşürülen şaibe temizlenmelidir!

5 1
14.02.2024

Ada ülkesi olduğumuzdan övündüğümüz iki sektör var. Biri turizm, diğeri de yüksek öğrenim. Bir başka deyişle üniversite sektörü… Onları zamanla inşaat ve sanayi sektörleri izledi. Aynı durum Güney Kıbrıs için de geçerli. Hatta turizmde oldukça iddialılar. ‘Tanınmışlık avantajını’ kullanarak, turizmden büyük gelir elde ediyorlar. Böyle olmasına rağmen, alt yapısı tamamlanmış, modern tesislere sahip KKTC turizmini de küçümsemek gerek.

KKTC, ambargolara rağmen, turizmde rüştünü çoktan ispat etmiş bir ülkedir. Son yıllarda gelişen sağlık turizmini de ekleyecek olursak, turizmde önemli mesafe kat edildiği görülür. Ancak turizmin önündeki en büyük engel, siyasi nedenlerden dolayı direkt uçuşun olmaması! Direkt uçuş Türkiye ile sınırlı. Onun dışında üçüncü ülkelere direkt uçuş yapılamıyor.

Bu da insanlık ayıbı değil midir? Halkımızın seyahat özgürlüğünün elinden alınması değil midir? Gelelim üniversite sektörüne ve sahte diploma olaylarına…

İngiltere’de bir cadde üzerinde belirli aralıklarla iki tane ‘fish & chips’ dükkânı, ya da berber varsa, bir üçüncüye müsaade edilmez. Bizdeyse durum bambaşka! Hani geçen gün de yazmış ve demiştik ki, polis durmadan yakalar, ancak kaçaklar mantar gibi her yerden fışkırır. Ardı arkası kesilmiyor ülkede kaçak yaşam sürenlerin. Ve bunların bir bölümü de sözde üniversite öğrencisi. Şu veya bu şekilde kapağı atmış buraya, okula kaydını yaptırmış, ama bir daha uğramamış! Belki de üniversitenin yolunu........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play