1970’lı yıllarda birçok güzel ve modern oteller açılmıştı Kıbrıs’ta. Kısa süre içinde üne kavuşmuşlardı. Örneğin ‘Mare Monte’, yabancıların tercih ettiği otellerden biriydi. Mağusa’da Salamis Bay Otel’in açılışına davetli olarak katılmıştım. Barış Harekâtı’ndan önce 1973 yılında, dönemin Rum liderlerinden Glafkos Kliridis tarafından kurdele kesilerek açılışı yapılmıştı. Anımsadığım kadarıyla açılışta 10 kadar Kıbrıslı Türk vardı. Ünlü iş adamlarımızdan Mehmet Can, kardeşi Asaf Can, Avukat Menteş Aziz’i hatırlıyorum. Müdürü İngiliz’di ve personelden çok azı Türk’tü. Bu münasebetle Kliridis’le de uzun boylu sohbetimiz olmuştu.

Ada’da o dönemde durum hayli kritik bir haldeydi. Makarios tedirgindi ve Yunanistan’la ipler gerilmişti. EOKA B’nin, eylemleri devam ediyordu. Her ne kadar 1968 yılında yollardaki barikatlar kaldırıldıysa, Denktaş-Kliridis görüşmeleri başladıysa da, yollar yine tekin değildi.

Şimdiki MeritCristalCove, esas adıyla ‘ZefirosHotel’in açılışı ise 15 Temmuz 1974’e denk gelmişti. Daha sonraları Asil Nadir satın almıştı oteli. Davet edilmeme rağmen, gidip gitmemekte kararsızdım. En nihayet Lapta’lı arkadaşım merhum Halil Şah’a telefon ederek, bölgedeki durumu ve görüşünü sorduğumda, “Sakın Akay, yollar tehlikeli. Gitmene değmez” yanıtını almış ve gitmemiştim. Maraş’taki muazzam ‘Golden Sands’ Oteli de birkaç ay önce açılmıştı.

Biraz da geçmişi bilmek bakımından bu satırları yazma gereğini duydum. Çünkü konu ‘Golden Sands’ (Kralın Oteli)… İngiliz ‘Daily Express’ gazetesi, “Maraş’ın Akdeniz’deki LasVegas’a dönüştürülmesi planı” ile ilgili yayınladığı haber, Güney Kıbrıs’ta geniş yankılar yarattı. Haberde, bunun dünyanın farklı bölgelerinden milyarder iş insanlarından oluşan bir konsorsiyum teklifi olduğu belirtildi. Haberde bu önerinin, otelcilik sektöründe başarılı olan ve Maraş bölgesini bir milyar sterlinlik girişim için en iyi yer olarak görenler tarafından da desteklendiği ifade edildi.

Planın, BM ve Rum Yönetimince engellenebileceğini yazan gazete, Maraş’la ilgili planın, lüks otelleri, onlarca casinoyu, mağazaları ve pahalı restoranları öngördüğünü de kaydetti.

Olur veya olmaz; o ayrı mesele. Bu denli büyük bir projenin, tüm adaya çok büyük ekonomik katkı sağlayacağı da bir gerçektir. Bunca yıl açılmadı da, kime yaradı Maraş? Hiç kimseye! Evet; orada nice Rumlar da hak sahibidir. Olabilir. Ama bunun için de öteden beri takip edilen bir yöntem, formül vardır. Takas, tazminat veya iade…Bu noktada Taşınmaz Mal Komisyonu’na iş düşer. Ancak ‘Kıbrıs sorunu çözülsün de Maraş konusuna bakarız’ şeklindeki görüşler, hayalden öteye geçmez. Siddin sene daha bu kentin kendi kaderine terk edilmesi, sadece yılana-çıyana, farelere yarar.

KKTC sınırları içinde bulunan ve yüzde 90’dan fazlası vakıf arazisi üzerine dikilen binaların sahipliğini inkâr edemeyiz. Ama hayalet kentin bir 50 yıl daha heyula gibi durmasına da kimsenin gönlü razı değildir.

Maraş, 1960 yılında, o dönem “Ortadoğu’nun eğlence merkezi” diye bilinen Lübnan’ın başkenti Beyrut’a alternatif olarak inşa edilmişti. Sermaye de çoğunlukla uluslararası ünlü şirketlere aitti. İç savaş nedeniyle Beyrut harabeye dönmüş, yerine de Kıbrıs’ta Maraş kurulmuştu. Hatta orada Asil Nadir’in babası merhum İrfan Nadir’in, Atai’lerin ve daha bazı Kıbrıslı Türklerin de iş yerleri vardı.

Konuya sadece Rum gözlüğüyle bakmak yeterli olmadığı gibi, insanlığa da bir yarar sağlamaz. Bu şirin belde yeniden Doğu Akdeniz’in ‘Turizm merkezi’ haline dönüştürülebilir. Hem Türkler, hem Rumlar, hem de yabancıların katılımıyla kozmopolit bir çehreye büründü mü, kusursuz denizi ve kumu, güneşiyle yalnız Avrupa’nın değil, dünyanın çekim merkezi haline gelebilir. RitaHayworth, SophiaLoren, BrigitteBardot, Richard Burton, John Paul Belmondo, Liz Taylor gibi ünlülere geçmişte ev sahipliği yapan Maraş, bundan sonra da, daha nice ünlülere ev sahipliği niye yapmasın?

***

Adanalı Ahmet,Mallıdağ’da; Hudut, Yuvacık’ta,

Karatay da Karaoğlanoğlu’nda toprağa verildi

Herkes tarafından sevilip sayılan, müstesna insan Ahmet Özerkin, namı diğer ‘Adanalı Ahmet’in dün Mallıdağ’da son yolculuğuna uğurlandığı tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Sevgili eşi Konce hanım, evlatları Çiğdem-Türker Ahmet, Didem ve Hayrettin Özerkin, Vedat-Melek Özerkin, torunları Pınar-Salih Ahmet, Nehir Naz-Deniz-Kumsal Özerkin, İlhan Şah, yokluğuna asla alışamayacaklarını ifade ettikleri can yoldaşı, kıymetli baba ve biricik dedelerinin vefatından duydukları derin üzüntüyü dile getirdiler, “Acımız sonsuzdur. Yattığın yer nur, mekânın cennet olsun” dediler.

Bu arada Girne bölgesinin sevilen isimlerinden, iyi insan Caner Karatay’ın dün Karaoğlanoğlu’nda defnedildiği tüm sevenlerine üzüntüyle duyuruldu. Oğulları Ahmet ve Serdar Karatay, değerli babalarının kaybından dolayı acılarının sonsuz olduğunu ifade ettiler, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.

Öte yandan aslen Düzkayalı (Evdim) olup Güzelyurt’ta ikamet eden, Güzelyurt Sağlık Merkezi emekli personeli Mehmet Hudut dün Yuvacık’ta defnedildi. Tüm dost ve akrabalara acı ile duyurulurken, sevgili eşi Nezihe hanım ile oğlu Uğur Hudut, acılarının sonsuz olduğunu belirttiler, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.

Diğer yandan Yeşilköy’ün çınarlarından Katriye Safaoğlu dün kendi köyünde sonsuzluğa uğurlandı. Vefatı köyde derin üzüntü yaratırken, mekânının cennet olması temennisinde bulunuldu.

QOSHE - Salamis Bay’ın açılışında bulunmuştum, ancak Golden Sands’ta yoktum! - Akay Cemal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Salamis Bay’ın açılışında bulunmuştum, ancak Golden Sands’ta yoktum!

7 25
15.02.2024

1970’lı yıllarda birçok güzel ve modern oteller açılmıştı Kıbrıs’ta. Kısa süre içinde üne kavuşmuşlardı. Örneğin ‘Mare Monte’, yabancıların tercih ettiği otellerden biriydi. Mağusa’da Salamis Bay Otel’in açılışına davetli olarak katılmıştım. Barış Harekâtı’ndan önce 1973 yılında, dönemin Rum liderlerinden Glafkos Kliridis tarafından kurdele kesilerek açılışı yapılmıştı. Anımsadığım kadarıyla açılışta 10 kadar Kıbrıslı Türk vardı. Ünlü iş adamlarımızdan Mehmet Can, kardeşi Asaf Can, Avukat Menteş Aziz’i hatırlıyorum. Müdürü İngiliz’di ve personelden çok azı Türk’tü. Bu münasebetle Kliridis’le de uzun boylu sohbetimiz olmuştu.

Ada’da o dönemde durum hayli kritik bir haldeydi. Makarios tedirgindi ve Yunanistan’la ipler gerilmişti. EOKA B’nin, eylemleri devam ediyordu. Her ne kadar 1968 yılında yollardaki barikatlar kaldırıldıysa, Denktaş-Kliridis görüşmeleri başladıysa da, yollar yine tekin değildi.

Şimdiki MeritCristalCove, esas adıyla ‘ZefirosHotel’in açılışı ise 15 Temmuz 1974’e denk gelmişti. Daha sonraları Asil Nadir satın almıştı oteli. Davet edilmeme rağmen, gidip gitmemekte kararsızdım. En nihayet Lapta’lı arkadaşım merhum Halil Şah’a telefon ederek, bölgedeki durumu ve görüşünü sorduğumda, “Sakın Akay, yollar tehlikeli. Gitmene değmez” yanıtını almış ve gitmemiştim. Maraş’taki muazzam ‘Golden Sands’ Oteli de birkaç ay önce açılmıştı.

Biraz da geçmişi bilmek bakımından bu satırları yazma gereğini duydum. Çünkü konu ‘Golden Sands’ (Kralın Oteli)… İngiliz ‘Daily Express’ gazetesi, “Maraş’ın Akdeniz’deki LasVegas’a dönüştürülmesi planı” ile ilgili yayınladığı haber, Güney Kıbrıs’ta geniş yankılar yarattı. Haberde, bunun dünyanın farklı bölgelerinden milyarder iş insanlarından oluşan bir konsorsiyum teklifi olduğu belirtildi. Haberde bu........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play