Barış Harekâtı’ndan bu yana tam 50 yıl geçti. ‘Sarı altın’ denilen narenciye diyarı Güzelyurt, özgürlüğe kavuşmanın yanında, çok da sancılar çekti. ‘Verildi-verilecek’ söylentileri yıllarca ne itti, ne bitti. Spekülasyonlar müzakere masasına da yansımadı değil! Dolayısıyla yöreye yerleşenleri uzun süre tedirgin oldu. Öyle günler oldu ki, stres yükü dayanılmaz bir hal aldı. Kimse evinin kapısına bir çivi bile çakmak istemedi.
Yıllar yılları kovalarken, gerek buradan, gerekse Ankara’dan yapılan açıklamalar, Güzelyurt bölgesinde sakin insanların tedirginliğini gidermeye başladı. Ufak tefek yatırımlara da yöneldiler, narenciyeye sahip çıktılar. Asil Nadir ve babası merhum İrfan Nadir’in bu konuda çok büyük katkıları oldu. İstihdam sağlandı. ‘Sarı Altın’ denilen narenciye altın devrini yaşadı. Böyle olmasına rağmen, yatırımlar yeterli değildi ve bu yönde çağrılar sürekli devam etti.
Bu çerçevede devletin tüm kurumları Güzelyurt’ta yerini alırken, bir de üniversite kuruldu. Yörenin önde gelen ihtiyaçlarındandı. Bu sayede gençlere de epeyce istihdam olanağı sağlandı. Ancak ‘Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’ üzerinden şahsi çıkar elde etmek isteyenlerin kaprisleri yüzünden oluşan kötü imaj her yanı kapsadı. Öncelikle söz konusu üniversiteyi, ülkemizdeki yüksek öğrenim kurumlarını ve devleti! Bazıları komplodan söz ederken, üniversitenin Rektörü İbrahim Levent Taner de, “İmzamı sahtelediler” dedi.
Bu durumda birçok bölümlerde aksamalar meydana geldi. O kadar ki, yalnız bizi değil, Rum tarafından gelen birçok kişiyi de olumsuz etkiledi. Daha makul ücretle gruplar halinde gelip de diş yaptıran Rumlar vardı. Onlar da hizmet görmekteydi. Sahte diploma soruşturması aşamasında verilmekte olan hizmetlerin nasıl bir şekil alacağı da merak konusudur.
Özetle Güzelyurt’un zaman zaman narenciye sektöründe çıkan sorunlardan çektiği yetmezmiş gibi, bazı doyumsuzların kaprisleri yüzünden oluşan kötü imaj önce yöreye, sonra da ülkeye zarar vermektedir. Narenciyede toparlanma oldu denilebilir. Cypfruvex’in gerekli değerlendirmeyi yapmasıyla birlikte, dalında kalacak olan mandarinin çok az olacağı ve mağduriyetin giderileceği belirtiliyor.
Konu Güzelyurt’tan açıldığına göre, şu heyula gibi duran hastane binasından da söz etmek gerek. Anımsadığımız kadarıyla temel atıldığında Faiz Sucuoğlu Sağlık Bakanıydı. Güzelyurt’a ve bölgedeki köylere hizmet verecek olan tam teşekküllü hastanenin dokuz ayda bitirileceği ifade edilmişti. O günden bu günlere nice sağlık bakanları geldi geçti, nice hükümetler değişti. Ama bina yerinde duruyor ve yıllardan beri de ‘uyuşturucu ve fuhuş yuvası’ olarak hizmet veriyor.
En nihayet önümüzdeki ay ihaleye çıkılacağı açıklandı. Başta siyasi istikrarsızlık olmak üzere, işlerin savsaklanması, projelerin ertelenmesi, doğal olarak yörenin insanına da etki yapar. Güvensizlik ve umutsuzluk pompalar, göçü hızlandırır. Bunun sonucu değil midir ki, milletvekili sayısı 5’ten 3’e düşmüş bulunuyor?
İlçe olarak Güzelyurt’un birçok eksiklikleri olduğunu biliyoruz. Geçmişe kıyasla vatandaş o topraklara sahip çıkmış bulunmaktadır. Zaten oralara yerleşenler, Güney’de çok verimli topraklar bırakarak gelenlerdi. Özgürlüğü seçenlerdi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, Türkiye ile birlikte oluşturduğu yeni vizyonla, dünyanın birçok yerinde KKTC’nin görünürlüğü artarken, içte rant uğruna yolsuzluklarla uğraşmak, usulsüzlüklere dur demek gerek. Kendi devletinin itibarını hiçe sayanların, itibarsızlaştırmaya yönelik icraatları, ancak sıkı bir denetim mekanizmasının oluşturulmasıyla mümkündür. Bu konuda kimsenin gözünün yaşına bakılmaksızın, fire vermeksizin mekanizma çalışacak, en küçük bir tereddüde fırsat verilmeyecektir.
‘Asrın Projesi’ ile Anamur Suyunun aktığı bu toprakların, başta Güzelyurt olmak üzere, her karışını en iyi bir şekilde değerlendireceğimize, sahteliklere prim verme zamanı değildir. Hele güzel ve olumlu imajları bilinçli bir şekilde çirkinleştirenlere karşı en ufak bir taviz verilmemelidir. Özelde Güzelyurt, genelde KKTC’ye vurulan darbeye artık yeter diyoruz.
Özelde Güzelyurt’a, genelde KKTC’ye darbe üstüne darbe!
5
16
25.03.2024
Barış Harekâtı’ndan bu yana tam 50 yıl geçti. ‘Sarı altın’ denilen narenciye diyarı Güzelyurt, özgürlüğe kavuşmanın yanında, çok da sancılar çekti. ‘Verildi-verilecek’ söylentileri yıllarca ne itti, ne bitti. Spekülasyonlar müzakere masasına da yansımadı değil! Dolayısıyla yöreye yerleşenleri uzun süre tedirgin oldu. Öyle günler oldu ki, stres yükü dayanılmaz bir hal aldı. Kimse evinin kapısına bir çivi bile çakmak istemedi.
Yıllar yılları kovalarken, gerek buradan, gerekse Ankara’dan yapılan açıklamalar, Güzelyurt bölgesinde sakin insanların tedirginliğini gidermeye başladı. Ufak tefek yatırımlara da yöneldiler, narenciyeye sahip çıktılar. Asil Nadir ve babası merhum İrfan Nadir’in bu konuda çok büyük katkıları oldu. İstihdam sağlandı. ‘Sarı Altın’ denilen narenciye altın devrini yaşadı. Böyle olmasına rağmen, yatırımlar yeterli değildi ve bu yönde çağrılar sürekli devam etti.
Bu çerçevede devletin tüm kurumları Güzelyurt’ta yerini alırken, bir de üniversite kuruldu. Yörenin önde gelen ihtiyaçlarındandı. Bu sayede gençlere de epeyce istihdam olanağı sağlandı. Ancak ‘Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’ üzerinden şahsi çıkar elde etmek isteyenlerin kaprisleri yüzünden oluşan kötü imaj her yanı kapsadı. Öncelikle söz konusu üniversiteyi, ülkemizdeki yüksek öğrenim kurumlarını ve devleti! Bazıları komplodan........
© Kıbrıs Gazetesi
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Nikkei Editorial
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
