BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Kıbrıs için atadığı ‘Kişisel Temsilcisi’ Kolombiyalı diplomat Maria Angela Holguin Cuellar, Ada’daki temaslarını sürdürürken, BM Barış Gücü’nün görev süresi de 1 yıl uzatıldı. Kararın Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesi tarafından oybirliğiyle onaylanmasından Rum tarafı memnun! Rum Dışişleri Bakanlığı’nca yapılan açıklamada, “Bu kararla Kıbrıs’la ilgili daha önceki bütün kararların yeniden teyit edildiği, iki bölgeli, iki toplumlu ve siyasi eşitliğe sahip bir federasyon zemininde sürdürülebilir, kapsamlı ve adil bir çözüm bulunmasının öneminin hatırlatıldığı” kaydedildi.

Rum tarafının yerinde kim olsa, karardan memnuniyet duyar ve şapka çıkarır. Çünkü aynı oyun 60 yıldır bu sahnede oynanıyor. Artık pek seyircisi de kalmadı.

BM Barış Gücü’nün görev süresi uzatılırken, Kıbrıs sorununa taraf olan iki kanattan biri Türk tarafı olduğuna göre, Türk tarafına soruldu, fikir alındı mı? Sorulmadı ve fikir alınmadığına göre, ayrımcılığı yapan ve çözümün önünde en büyük engeli oluşturan bizzat BM Güvenlik Konseyi’dir.

Nitekim Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamanın bir bölümünde şöyle denilmektedir:

“Kararda, gasp ettikleri statünün devam etmesini sağladığından dolayı Rum tarafınca desteklenen ve başarısızlığı defalarca ispatlanıp tüketilen federasyon zeminine atıf yapılması Güvenlik Konseyi’nin yanlı tutumunun en sarih göstergesidir. Kıbrıs Türk tarafı federasyon zemininde bir çözüm modelinden rızasını çekmiştir ve tükenmiş bu zeminde herhangi bir sürece onay vermeyecektir. Yeni ve resmi bir müzakere süreci ancak egemen eşitliğimiz ve eşit uluslar arası statümüzün teyit edilmesiyle mümkün olabilecektir.”

İşte bu! BM Güvenlik Konseyi’ne neyin ne olduğunu göstermek ve 60 yıldır niye bir çözüme varılamadığını haykırmak gerek! Dahası karma köy Pile’de, köyün Rum halkına her türlü imkân sağlanırken, Türklere kolaylık olsun diye, bir yol projesine bile bu denli karşı çıkmak, Rum tarafının isteklerine alet olmak, Barış Gücü’ne yakışık almaz.

Her şeye karşın, Kolombiyalı diplomat Holguin’in çabalarını destekliyor ve başarılı olmasını diliyoruz. Yalnız onun da Kıbrıs konusunda bilmesi gereken çok şeyler vardır. Örneğin BM Barış Gücü 60 yıldır bu adadadır. 21 Aralık 1963’te başlayan ve yıllarca süren çatışmaları önleyebilmek adına burada görevlendirilmiştir. Yani Kıbrıs sorunu ‘Akritas Planı’nın uygulamaya konulduğu bu tarihte başlamıştı. Ancak şu anda Holguin’in görüştüğü Rum lider Hristodulidis’e veya Rum halkına, ‘Kıbrıs sorunu ne zaman başladı?’ diye sorsanız, 1974’te diyorlar. Bu denli tutarsızlık olabilir mi? Ortak zemin arayışında bunların da bilinmesi gerektiği kanısındayız.

Sonra Sayın Holguin, Ankara, Atina ve Londra temaslarından sonra niye Brüksel’e de gidecek? Kıbrıs sorununa AB’yi de müdahil etmek midir amaç? Zaten bu Rum tarafının öteden beri yapmak istediği bir şey olduğuna göre, BM’nin buna itiraz etmesi gerekmez mi? Rum tarafı ve Yunanistan halihazırda AB üyesi olduklarına göre, Brüksel’in tarafsızlığı söz konusu değildir. Böyle bir durumda BM sürecine AB’yi de katmak, Kıbrıs sorununu daha da karmaşık hale getirir ki, esasen AB’nin Rum tarafını adada bir çözüm olmadan üye yapmasıyla sorun içinden çıkılmaz hale geldiyse, bunun sorumlusu da AB’den başkası değildir. Yazıyı yazarken, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bu konuda Holguin’e Türk tarafının tavrını ilettiğini de öğrenmiş bulunuyoruz.

Garantör üç ülke olan Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’yi anlarız da, AB merkezi Brüksel neyin nesi? Yoksa Holguin, AB’den Kıbrıslı Türklere yıllardır uygulanan ambargoların kaldırılmasını mı isteyecek?

Bekleyip göreceğiz.

***

Ünlü işadamlarımızdan Erdem Oskar,

bugün Çatalköy’de toprağa verilecek

Ülkemizin duayen yatırımcılarından, ünlü işadamlarından Oscar Group Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Oskar (90) bugün Çatalköy’de son yolculuğuna uğurlanacak. Girişimciliyle tanınan vatansever iş insanı Erdem Oskar’ın vefatı, başta ailesi olmak üzere; iş camiası ve sevenleri arasında derin üzüntü yarattı.

1959-69 yılları arasında Türk Mukavemet Teşkilatı’nda (TMT) görev yapan kahraman mücahitlerden Malazgirt Tabur Komutanı Erdem Oskar, 1950 yılından itibaren birçok yatırıma imza atmıştı. Vuni Palas Otel sahibi Erdem Oskar, son olarak Çatalköy’de Hasan Efendi Zeytinyağı Fabrikası’nı kurmuştu. Vuni Palas, Başbakanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açılmıştı.

Oskar’ın cenazesi bugün Girne Nurettin Ersin Paşa Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Çatalköy’de askeri törenle toprağa verilecek.

Sevgili eşi Neşe hanım, evlatları Şerife Oskar Konyar-Bülent Konyar, Hasan Oskar-Sebahat Bahadır Oskar, Hatice Oskar Nasıfoğlu-Özalp Nasıfoğlu, Hüseyin Oskar-Zehra Oskar, torunları Rüya ve Neşe Konyar, Erdem Oskar Konyar-Şanel Konyar, Neşe Nasıfoğlu Barlas-Ekrem Celal Barlas, Erdil, Sevgi ve Erdem Oskar, Şölen Nasıfoğlu Çavuşoğlu-Mustafa Çavuşoğlu, torun çocukları Celal, Hatice Barlas, Rüya ve Beren Konyar, “Çok sevgili aile büyüğümüzü kaybettik. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.

Bu arada Çağatay Özbirim ve Ailesi adına yayınlanan başsağlığı mesajında, “Değerli aile dostumuz Erdem Oskar’ı kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz. Merhuma Allah’tan rahmet, yaslı ailesine başsağlığı dileriz. Mekânı cennet olsun” denildi.

Baretta, Yelkanat ve Fidalar

Öte yandan Güzelyurt bölgesinin sevilen isimlerinden, iyi insan Hasan Özpınarlı, namı diğer ‘Dürü Baretta’ dün Yuvacık’ta defnedildi. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyurulurken, sevgili eşi Gülay Hanım, evlatları Emir-Seval Özpınarlı, Ejlan Özpınarlı, Ersin Özpınarlı Evran-Çiğdem Özpınarlı, torunları Gülay, Helinay ve Ersin, kardeşleri Nuriye Ertürk, Nazım ve Ayşe Cemil, kıymetli babaları, can dedeleri ve değerli ağabeylerinin vefatından dolayı sonsuz acı içerisinde olduklarını belirttiler, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.

Dürü Usta, yörenin inşaat sektöründe önemli işlere imza atmış, yüreği insan sevgisiyle dolu bir insandı.

Bu arada herkes tarafından sevilen ve sayılan Şerife Yelkanat’ın dün Mutluyaka’da sonsuzluğa uğurlandığı tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile bildirildi. Sevgili eşi Hasan Yelkanat, kızı ve damadı Deniz-Sami Aksoy, torunu Hasan Aksoy, kardeşleri Filiz ve Rifat Unuz, Osman ve Nurşen Kadı, Türker Kadı (merhum), yokluğuna asla alışamayacaklarını ifade ettiler, “Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.

Diğer yandan aslen Çınarlılı olup, Londra’da doğan ve İskele’de ikamet eden, ailenin “Sevgili annemiz, nenemiz, kız kardeşimiz, teyzemiz, halamız, güzel insan” dediği Nilgün Mustafa Fidalar’ın bugün İskele’de defnedileceği tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu.

Kızı Yasemin ve torunları Adem, Ela, Kaya, annesi ve babası Fikriye (merhume)-Ahmet (merhum), ablası ve ailesi Meral (merhume), Halil, Ahmet, Fikriye, eşleri ve çocukları, ablası ve ailesi Münevver-Hasan, Enver, Ahmet, Afet, ablası ve ailesi Nesrin-Hasan (merhum), Tahir, Meryem, Fikriye, eşleri ve çocukları, abisi ve ailesi Yakup(merhum)-Selma, Serkan, Ahmet ve eşleri, ablası ve ailesi Emine-Arif, Fatma, AHMET, Fehmi, İsmet, Meral, Fikriye, eşleri ve çocukları, kız kardeşi ve ailesi İsmet-Mustafa (merhum), Şeniz, Pembe, Timur, eşleri ve çocukları, derin üzüntülerini dile getirdiler, “Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.

QOSHE - Barış Gücü için rızamız alınmazsa, federasyon için de rızamız yoktur! - Akay Cemal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Barış Gücü için rızamız alınmazsa, federasyon için de rızamız yoktur!

4 19
02.02.2024

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Kıbrıs için atadığı ‘Kişisel Temsilcisi’ Kolombiyalı diplomat Maria Angela Holguin Cuellar, Ada’daki temaslarını sürdürürken, BM Barış Gücü’nün görev süresi de 1 yıl uzatıldı. Kararın Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesi tarafından oybirliğiyle onaylanmasından Rum tarafı memnun! Rum Dışişleri Bakanlığı’nca yapılan açıklamada, “Bu kararla Kıbrıs’la ilgili daha önceki bütün kararların yeniden teyit edildiği, iki bölgeli, iki toplumlu ve siyasi eşitliğe sahip bir federasyon zemininde sürdürülebilir, kapsamlı ve adil bir çözüm bulunmasının öneminin hatırlatıldığı” kaydedildi.

Rum tarafının yerinde kim olsa, karardan memnuniyet duyar ve şapka çıkarır. Çünkü aynı oyun 60 yıldır bu sahnede oynanıyor. Artık pek seyircisi de kalmadı.

BM Barış Gücü’nün görev süresi uzatılırken, Kıbrıs sorununa taraf olan iki kanattan biri Türk tarafı olduğuna göre, Türk tarafına soruldu, fikir alındı mı? Sorulmadı ve fikir alınmadığına göre, ayrımcılığı yapan ve çözümün önünde en büyük engeli oluşturan bizzat BM Güvenlik Konseyi’dir.

Nitekim Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamanın bir bölümünde şöyle denilmektedir:

“Kararda, gasp ettikleri statünün devam etmesini sağladığından dolayı Rum tarafınca desteklenen ve başarısızlığı defalarca ispatlanıp tüketilen federasyon zeminine atıf yapılması Güvenlik Konseyi’nin yanlı tutumunun en sarih göstergesidir. Kıbrıs Türk tarafı federasyon zemininde bir çözüm modelinden rızasını çekmiştir ve tükenmiş bu zeminde herhangi bir sürece onay vermeyecektir. Yeni ve resmi bir müzakere süreci ancak egemen eşitliğimiz ve eşit uluslar arası statümüzün teyit edilmesiyle mümkün olabilecektir.”

İşte bu! BM Güvenlik Konseyi’ne neyin ne olduğunu göstermek ve 60 yıldır niye bir çözüme varılamadığını haykırmak gerek! Dahası karma köy Pile’de, köyün Rum halkına her türlü imkân sağlanırken, Türklere kolaylık olsun diye, bir yol projesine bile bu denli karşı çıkmak, Rum tarafının isteklerine alet olmak, Barış Gücü’ne yakışık almaz.

Her şeye karşın, Kolombiyalı diplomat Holguin’in çabalarını destekliyor ve başarılı olmasını diliyoruz. Yalnız onun da Kıbrıs konusunda bilmesi gereken çok şeyler vardır. Örneğin BM Barış Gücü 60 yıldır bu adadadır. 21 Aralık 1963’te başlayan ve yıllarca süren çatışmaları önleyebilmek adına burada görevlendirilmiştir. Yani Kıbrıs sorunu ‘Akritas Planı’nın uygulamaya konulduğu bu tarihte başlamıştı. Ancak şu anda Holguin’in........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play