Önce Ankara, ardından Azerbaycan ve de Antalya Diplomasi Formu… Bunlar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) açısından son derce önemli ve moral verici gelişmeler… Heyeti ile birlikte Antalya’dan KKTC’ye dönen Başbakan Ünal Üstel, “Dünyanın bir parçasıyız. Birileri aksini iddia etse de, bu gerçek ortadan kalkmaz. Uluslararası hukukun bir parçası haline gelmemiz için bu ve buna benzer uluslararası etkinlikleri zorlamak zorundayız.” dedi.

Antalya’da düzenlenen Diplomasi Formu’ndan güzel mesajlar çıktı. Açılışta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kıbrıs sorununa da değinmesi ve Kıbrıs Türk tarafının yeni siyasetini BM kürsüsünde olduğu gibi, Antalya’da da dile getirmesi önemliydi. Bu arada Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, organizasyonun başarılı olmasında gösterdiği çaba dikkat çekiciydi. Nitekim Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Hakan Fidan’la yaptığı görüşmede, şahsı ve Kıbrıs Türk halkı adına Fidan’a teşekkür etti.

Antalya’da heyetler arası yapılan görüşmede, KKTC’nin Türk dünyası ile ilişkileri ele alındı. Cumhurbaşkanı Tatar, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Genel Sekreteri Kubanıcbek Ömüraliyev ile görüşmesinde, Türk Devletleri Teşkilatı ile farklı alanlarda iş birliğini geliştirme yönünde atılabilecek adımların tartışıldığını söyledi.

Farkındaysanız, dünyada artık farklı sesler yükselmeye başlamış bulunuyor. Özellikle Gazze savaşı, BM Güvenlik Konseyi’nin çaresizliği, Avrupa Parlamentosu’nun vurdumduymazlığı, dünyanın sadece bunlardan ibaret olmadığı gerçeğini halkların beyinlerine işlemiş bulunuyor. Başta ABD olmak üzere, bazı Batılı güçler, çıkar hesapları nedeniyle İsrail’e destek vermekle birlikte, ülke halkları Gazze’de, Batı Şeria’da insanlık suçu işlendiğini görebilmekte, seslerini yükseltmektedirler.

Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscusbile ‘Yeter artık’ dedikten sonra, varın gerisini siz düşünün. Papa, “Filistin ve İsrail halklarının acılarını hergün kalbimde taşıyorum. Lütfen durun! Hepimiz şunu söylüyoruz: Yeter artık lütfen.” demektedir.

Özetle belirli ülkelerin liderleri Gazze’deki soykırıma kulak tıkasa da, onlar, dünya kamuoyunun vicdanında mahkûm edilmişlerdir. Eğer daha ilk günden BM Güvenlik Konseyi’nin çarkına odun atılmasaydı, 30 bini aşkın masum insanın kanı akmazdı.

İşte bundan dolayı Asya’da, Afrika’da, Güney Amerika ülkelerinde bir arayış söz konusu… “Mademki, BM Güvenlik Konseyi belirli ülkelerin çıkarlarına göre hareket ediyor, mademki dillerde sakız edilen demokrasi, insan hakları ve uluslararası hukuk sadece gösterişten ibarettir, biz de başımızın çaresine bakalım.” diyorlar.

Gerek Ukrayna-Rusya savaşı, gerekse Gazze’deki ateşi söndürebilmek adına Türkiye’nin öteden beri gösterdiği çabalar, diplomasi trafiği, BM ve AB dahil, uluslararası kuruluşlar ve devletler tarafından yakından izlenmekte, kamuoyu baskısına katkı koymaktadırlar. Son olarak Antalya Diplomasi Formu’na bunca devlet başkanı, başbakan, bakanlar ve toplum temsilcilerinin katılımı ve görüşlerini dile getirmeleri, acizliklere karşı bir haykırıştır. Seslerini çıkarma cesareti bulamayan bazı Müslüman ülkeler için de cesarettir.

***

Murat Özkalp’ın zamansız vefatı

Geçitkale halkını derinden üzdü

Özkalp ailesinin değerli büyüğü, uzun yıllar Londra’da yaşayan Murat Özkalp’in zamansız kaybı, ailesini ve Geçitkale halkını yasa boğdu. Dün Geçitkale’de son yolculuğuna uğurlandığı tüm eş, dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Kızları Ayşe, Jemma, Peri ve Ela, torunları Benj, Taylan, Zack, Ayla, Yazmin ve Callie, “Canımız babamız, dedemizin yokluğuna asla alışamayacağız. Acımız tarifsiz ve sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.

Bu arada aslen Akıncılar (Luricina) köyünden olup, Londra’da yaşayan Hasan Damdelen, Londra’da toprağa verilecek. Aslen Atlılar köyünden olup, İskele’de ikamet eden Hasan Çerkez’in (65) ani vefatı başta ailesi olmak üzere sevenlerini derinden üzdü. Yeniboğaziçi köyünün sevilen isimlerinden emekli polis çavuşu Mehmet Çakıcı’nın (65) yaşama veda etmesi de, ailesi ve sevenlerini yasa boğdu.

QOSHE - Antalya’da acizliklere karşı bir haykırış vardı - Akay Cemal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Antalya’da acizliklere karşı bir haykırış vardı

6 1
05.03.2024

Önce Ankara, ardından Azerbaycan ve de Antalya Diplomasi Formu… Bunlar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) açısından son derce önemli ve moral verici gelişmeler… Heyeti ile birlikte Antalya’dan KKTC’ye dönen Başbakan Ünal Üstel, “Dünyanın bir parçasıyız. Birileri aksini iddia etse de, bu gerçek ortadan kalkmaz. Uluslararası hukukun bir parçası haline gelmemiz için bu ve buna benzer uluslararası etkinlikleri zorlamak zorundayız.” dedi.

Antalya’da düzenlenen Diplomasi Formu’ndan güzel mesajlar çıktı. Açılışta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kıbrıs sorununa da değinmesi ve Kıbrıs Türk tarafının yeni siyasetini BM kürsüsünde olduğu gibi, Antalya’da da dile getirmesi önemliydi. Bu arada Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, organizasyonun başarılı olmasında gösterdiği çaba dikkat çekiciydi. Nitekim Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Hakan Fidan’la yaptığı görüşmede, şahsı ve Kıbrıs Türk halkı adına Fidan’a teşekkür etti.

Antalya’da heyetler arası yapılan görüşmede, KKTC’nin Türk dünyası ile ilişkileri ele alındı. Cumhurbaşkanı Tatar, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Genel Sekreteri Kubanıcbek Ömüraliyev ile görüşmesinde, Türk Devletleri Teşkilatı ile farklı alanlarda iş birliğini geliştirme yönünde atılabilecek adımların tartışıldığını söyledi.

Farkındaysanız, dünyada artık farklı sesler yükselmeye başlamış bulunuyor.........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play