Önceden belirlenmiş bir süre içerisinde değişim yaratmayı hedefleyen, birbiriyle ilintili amaç ve hedefleri olan, uygulanması durumunda birtakım ürünlerin elde edildiği çalışmalar projelerdir.

Milli Eğitim Bakanlığı’nda son yıllarda sayısız projelere imza atılmıştır. Bırakın genel müdürlükleri her daire başkanlığı her an bu projeyi yapalım, şunu da yapsak iyi olur mantığıyla kurumlarımızdan sayısız proje isteklerinde bulunmaktadır. Teknolojinin artmasıyla özellikle de elektronik sisteme geçince kurumlarımızın işlerinin azalacağını düşünürken öyle olmamıştır. Artık kurum yöneticileri bilgisayar başında acaba şimdi ekrana ne gelecek şeklinde bekler hale gelmiştir. Hatta çoğu yazılarda “İVEDİLİKLE” olması da ayrı bir garabettir.

Bakanlığımızca gerçekleştirilen hiçbir faaliyet, bakanlığımızın asıl işi olan eğitim öğretim faaliyetlerinin önüne geçmemelidir. TEKNOFEST yarışmalarına veya TÜBİTAK proje fuarlarına katılmak mevzuatta tamamen gönüllülük esaslıdır. Ancak son dönemlerde silsile halinde dayatma yapılmaktadır. İl milli eğitim müdürlükleri ilçe müdürlüklerine, onlar da kurum müdürlerine belli sayıda proje getirmeleri konusunda baskı yapmaktadır. İş en son kurum müdürlerinin, tüm öğretmenlerin en az bir proje ile katılmaları talimatıyla son bulmaktadır. Her makamın bir üsttekini memnun etme kaygısıyla hareket ettiği ancak hangi yaraya merhem olduğunu kimsenin bilmediği proje üretme sevdası eğitim öğretime sekte vurmaktadır.

Türkiye’deki pek çok sorunun ana nedeni olan “mış gibi yapmak” Milli Eğitim Bakanlığı’nda da kamusal bir varoluş biçimi halini almıştır. MEB’de proje çılgınlığı da kurum müdürlerinin birilerinin gözünü boyamak için katılmak zorunda kaldıkları bir anlamsızlığa dönüşmüştür. Doğru dürüst ödeneği, laboratuvarı, teknik imkanları, atölyesi olmayan okullarda öğretmenlere proje dayatan MEB, öğretmenin zamanını ve emeğini boşa harcamaktadır.

Niteliği ve içeriği önemsenmeyen projelerin gereken sayıya ulaşması yeterli görülmektedir. Akademik olarak öğrenciye katkısı olmayan, niceliği önceleyen bu tarz projeler birçok ilde öğretmenlere mobbinge dönüştürülmüştür. Öğretmenin sınıfını, dersini, öğrencisinin dertlerini bırakıp proje yapma derdine düşmesi sonucu aksayan eğitim öğretim faaliyetleri de üstlerine yeterli sayıda proje iletme derdindeki yöneticiler tarafından önemsenmemektedir. Önemli olan kurum müdürlerinin puan alması, ilçe ve il müdürlüklerinin diğer il ve ilçelerden daha fazla proje çıkarmakla övünebilmeleri ve etiket yapabilmeleridir.

Belli bir altyapısı ve imkanı olan proje okullarında yararlı birer akademik faaliyet olabilecek TEKNOFEST yarışmaları veya TÜBİTAK proje fuarları imkanı az, öğrencisi yetersiz okullarda öğretmen ve öğrenci için eziyete dönüştürülmüştür. Pek çok kurumda işlerin çığırından çıktığını, “her öğretmen proje getirecek” dayatmalarına vardığını ve proje yapmayan öğretmene çeşitli tehditlerin savrulduğunu artık ilgiler duymalıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı, kurumlarda yaşanan proje çılgınlığına müdahale etmelidir. Katılımın zorunlu tutularak zorbalığa dönüştürülmesine son verilmeli, nitelikli projeleri önceleyip “mış gibi yapma” dan vazgeçilmelidir.

QOSHE - PROJE ÇILGINLIĞI - Süleyman Çakmak
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

PROJE ÇILGINLIĞI

6 15
05.02.2024

Önceden belirlenmiş bir süre içerisinde değişim yaratmayı hedefleyen, birbiriyle ilintili amaç ve hedefleri olan, uygulanması durumunda birtakım ürünlerin elde edildiği çalışmalar projelerdir.

Milli Eğitim Bakanlığı’nda son yıllarda sayısız projelere imza atılmıştır. Bırakın genel müdürlükleri her daire başkanlığı her an bu projeyi yapalım, şunu da yapsak iyi olur mantığıyla kurumlarımızdan sayısız proje isteklerinde bulunmaktadır. Teknolojinin artmasıyla özellikle de elektronik sisteme geçince kurumlarımızın işlerinin azalacağını düşünürken öyle olmamıştır. Artık kurum yöneticileri bilgisayar başında acaba şimdi ekrana ne gelecek şeklinde bekler hale gelmiştir. Hatta çoğu yazılarda “İVEDİLİKLE” olması da ayrı bir garabettir.

Bakanlığımızca gerçekleştirilen hiçbir faaliyet, bakanlığımızın asıl işi olan eğitim öğretim faaliyetlerinin önüne geçmemelidir. TEKNOFEST yarışmalarına veya TÜBİTAK proje fuarlarına katılmak mevzuatta tamamen gönüllülük esaslıdır. Ancak son dönemlerde silsile halinde dayatma yapılmaktadır. İl milli eğitim........

© Karadeniz'de sonnokta


Get it on Google Play