İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 29 Ekim 1923 günü gerçekleşen oturumunda Mustafa Kemal'in hazırladığı anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesiyle Türkiye Devleti'nin yönetim şekli cumhuriyet olarak belirlenmiştir.

29 Ekim 1339 (1923) tarih ve 364 sayılı “Teşkilatı Esasiye Kanununun Bazı Mevaddının Tavzihan Tadiline Dair Kanun" ile 1921 Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun altı maddesinde (1, 2, 4, 10, 11 ve 12. maddeler) değişiklik yapılmış; birinci maddesi şu şekilde değiştirilmiştir: “Hâkimiyet, bilakaydü şart Milletindir. İdare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müstenittir. Türkiye Devletinin şekli Hükümeti, Cumhuriyettir.”

Türkiye Cumhuriyeti ülküsü, adanmışların irade gösterenlerin ve inançla harekete geçenlerin şuuru ve muazzam mücadelesiyle yükselmiş, kurtarıcı ve kurucu iradenin hür müstakil tam bağımsız ve millet egemenliğine dayanan bir devlet yönetimi anlayışıyla kurumsallaşmış, milli egemenliğin ve milli bekanın üzerinde hiçbir otoriteyi tanımadığının tüm cihana gösterildiği bir duruşla perçinlenmiş ve bugünlere gelmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti; mazlum milletlere emsal olan muhteşem bir mücadelenin zafer tacıdır. Türk milletinin yüksek şuurunun, engin iradesinin, kutlu kudretinin şeref nişanesidir. Türk milletinin 20. Yüzyıla mührünü vurduğu Türk Mucize’sidir.

Cumhuriyetimizi, tıpkı kuruluş felsefesinde olduğu gibi ilmin fennin ve aklın ışığında, demokratik bir izanla daha büyük bir azimle daha içten bir kararlılıkla ikinci yüzyıla taşıma görev ve sorumluluğunu üstlenecek, milli bekamız için yılmadan mücadele edecek, harici ve dahili tüm tehdit unsurlarını bertaraf edecek nesiller yetiştirmeye devam edeceğiz.

Fikri hür irfanı hür vicdanı hür nesiller yetiştirmeyi miras bırakan Başöğretmenimizin izinden, kahraman ecdadımızın emanetini sonsuza dek koruyacak ve daha da güçlendirme azminden geri durmayacağız.

Cumhuriyetimizi inşa eden kurtarıcı ve kurucu irade ile Anayasamızda anlamını bulan temel değerler ile milli irade ile husumeti olan, Cumhuriyetimizin birleştirici ve bütünleştirici gücüne bölücülük ve nifak tohumları ekerek zarar vermeye çalışan zihniyetin emellerini dün olduğu gibi bundan sonra da boşa çıkaracağız.

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” diyerek yolumuzu çizmiştir. Hatta “Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.” diyerek Cumhuriyeti sağlam ellere teslim etmiştir. Cumhuriyetimizi kuran aziz ecdadımız emin olsun ki; onu yükseltecek ve yaşatacak olan Türk Gençleri her zaman hazırdır.

Aziz milletimizin azim ve cesaretle kutlu bir mücadeleyle inşa ettiği Cumhuriyetimizin 100. yılına büyük bir gurur ve heyecanla kavuştuk. Türk milletinin en güzide ve en muazzam eseri olan Türkiye Cumhuriyeti 100 yaşına ulaştı. Devletimiz milli egemenliğimiz milli irademiz milli bekamız daim olsun!

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Atatürk’ü, yol arkadaşlarını Türk istiklali ve istikbali için muazzam bir mücadele veren şühedayı rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Aziz ruhları şad olsun.

Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun.

QOSHE - CUMHURİYETİMİZ 100 YAŞINDA - Süleyman Çakmak
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

CUMHURİYETİMİZ 100 YAŞINDA

6 0
29.10.2023

İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 29 Ekim 1923 günü gerçekleşen oturumunda Mustafa Kemal'in hazırladığı anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesiyle Türkiye Devleti'nin yönetim şekli cumhuriyet olarak belirlenmiştir.

29 Ekim 1339 (1923) tarih ve 364 sayılı “Teşkilatı Esasiye Kanununun Bazı Mevaddının Tavzihan Tadiline Dair Kanun" ile 1921 Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun altı maddesinde (1, 2, 4, 10, 11 ve 12. maddeler) değişiklik yapılmış; birinci maddesi şu şekilde değiştirilmiştir: “Hâkimiyet, bilakaydü şart Milletindir. İdare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müstenittir. Türkiye Devletinin şekli Hükümeti, Cumhuriyettir.”

Türkiye Cumhuriyeti ülküsü, adanmışların irade gösterenlerin ve inançla harekete geçenlerin şuuru ve muazzam mücadelesiyle yükselmiş, kurtarıcı ve kurucu iradenin hür müstakil tam bağımsız ve millet egemenliğine dayanan bir devlet yönetimi anlayışıyla kurumsallaşmış, milli egemenliğin ve milli bekanın üzerinde hiçbir otoriteyi tanımadığının tüm cihana gösterildiği bir duruşla........

© Karadeniz'de sonnokta


Get it on Google Play