Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit bölgesinde 12 askerimizin şehit olmasının ardından TBMM’de, AK Parti, MHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin imzaladığı ve PKK terör örgütünün saldırılarının kınandığı bir bildiri yayınlandı.
Bildiriyi CHP ve DEM Parti Grupları imzalamadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel bu konuda şunları söyledi: “Terörün hedeflerine ulaşmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bunu yaparken de sorumluların arkasına dizilmeyeceğiz”
Özgür Özel, 12 askerimizin şehit olmasının sorumluluğunu teröre değil, terör gruplarını destekleyenlere değil hükûmete yüklüyor.
Bunun üzerine AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik “CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Yüce Meclis’te partilerin terörü lanetleyen ortak bildirisine imza atmak için şartlar öne sürmesi utanç verici bir tutumdur. CHP yönetimi, Mehmetçiğin yanında saf tutmak ve PKK terörünü lanetlemek yerine bahaneler ileri sürerek başka hesapların peşinde koşmuştur. Bu, en temel meselelerde bile pusulası olmayan bir zihniyettir” diye konuştu.
Özgür Özel ise bildiri eleştirilerine şöyle yanıt verdi:
"Onların yayınladığı metinde terörü kınıyorlar, biz lanetliyoruz. Bildiri imzalamak ile şehit gelmeyecek olsa ben günde beş bildiri imzalarım.”
CHP Yönetimi, tepkilerin ardından bir bildiri yayınlamak zorunda kaldı. İçinde PKK adının geçmediği bildiriyi DEM Parti ile birlikte imzaladılar.
Bu geç kalınmış bildiriye Ömer Çelik, “CHP yönetimi tepkileri görünce bir bildiri yayınlamak zorunda kalmıştır. CHP yönetiminin bu tutumu kendileri için bir itirafnamedir” değerlendirmesinde bulundu.
Özgür Özel, Manisa’da yaptığı açıklamada diyor ki “Ak Parti iktidara geldiğinde yılda 3 şehit vardı, şimdi iki gecede 12 şehit haberi geliyor.”
Bu vatanın evlatlarının şehit olmasına Ak Parti hükûmeti sebep oluyormuş ve bunu engelleme şansı varken engellemiyormuş gibi konuşan Özgür Özel’e şu soruları yöneltmek istiyorum:
Bu topraklarda PKK terörünün başladığı 1984 yılından 2001 yılına kadar kaybettiğimiz 5.550 şehidimiz döneminde iktidarda Ak Parti hükûmeti mi vardı?
Cumhuriyet döneminde özellikle 1960’lı yıllarda başlayan sistemli terör saldırılarını Ak Parti hükûmeti mi başlattı? 1970’li yıllarda artan ve 1974 sonrasında hızla tırmanan terör saldırılarını Erdoğan mı başlattı?
80 darbesine kadar süren politik krizlerin ve istikrarını yitirmiş bir ülke olmanın sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan mıydı?
Sağ-sol çatışmalarını körükleyen ve PKK terör örgütünü kuran Ak Parti hükûmeti miydi? Ayrıca PKK’yı bu vatana musallat eden ve bugün hala o hainlere finansman ve ekipman desteği verenleri neden konuşmuyorsunuz?
Bütün dünyada şiddetli terör saldırıları düzenleyen El-Kaide’yi küresel bir terör örgütü haline getiren Ak Parti hükûmeti miydi?
11 Eylül saldırılarının ardından bütün dünyayı kuşatan terörizm dalgasından nasibini alan Türkiye mi suçludur yoksa bu terör belasını başımıza musallat edenler mi?
1915 olaylarını soykırım olarak kabul ettirmek için Ermeni teröristlerin başlattığı ve günümüzde halen devam eden saldırılar, Ak Parti hükûmetinin sorumluluğunda mıdır?
Irak’tan Libya’ya kadar uzanan coğrafyada devlet otoritelerinin sarsılmasına sebep olan terörizmin ve Suriye meselesinin, Türkiye’yi olumsuz etkileyen sonuçlarını ve çözüm yollarını neden konuşmuyorsunuz?
Türkiye’nin sınır komşularından ve hem siyasi otoritesini hem de ekonomik gücünü baltalamak isteyen dış güçlerden kaynaklı sorunlarla baş etmek için verdiği mücadeleye destek olmanız gerekirken Türkiye ve Orta Doğu ülkeleri başta olmak üzere tüm dünyaya farklı terör grupları türeterek musallat olanlardan neden söz etmiyorsunuz?
Suriye, Irak, İran, Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün, Filistin, Lübnan gibi ülkelerle birlikte Türkiye’ye musallat olmuş Siyonizm belasından neden bahsetmiyorsunuz? Terör gruplarını oluşturan ve destekleyen, Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak için canla başla mücadele eden ABD ve İsrail’i neden konuşmuyorsunuz?
Suriye’nin kuzeyinde terör örgütlerini kullanarak etnik temizlik yapan ABD yerine onlarla mücadele eden Erdoğan’ı hedef almanız bu ülkenin çıkarları adına muhalefet etmek midir? Yoksa ABD ve İsrail’in ekmeğine yağ sürmek midir?
TBMM kürsüsünde, ABD’nin aleni bir şekilde YPG’ye silah desteği yaptığını söylediğiniz gibi PKK terör örgütüne de aynı desteği verdiğini neden konuşmuyorsunuz? PYD/YPG ile PKK terör örgütlerini ABD’nin binlerce tır silah ve binlerce dolar maddi yatırım ile desteklediğini neden söylemiyorsunuz?
Madem terörü lanetliyorsunuz, o halde neden kürsülerde, "Terörist cenazesine gitmeyen vekili disipline veririm" diyerek PKK’yı sahiplendiğini açıkça gösteren HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a selam gönderiyorsunuz?
2015 yılında, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun terör örgütü PYD’nin ‘Fırat’ın batısına geçmeyeceğine’ ilişkin sözlerine, “YPG Fırat’ın ötesine geçecek ve sen de suyun bu tarafından mal mal bakacaksın!” diyerek cevap veren Demirtaş’a nasıl selam gönderebiliyorsunuz?
Bu lanetleme dili bizim lügatimizde bulunmuyor, lütfen aydınlatınız! DEM (HEDEP) ziyaretlerine neden devam ediyorsunuz? PKK destekçilerinden aldığınız oylar vicdanınızı rahatsız etmiyor mu?
Eğer terörü besleyen Ak Parti hükûmeti ise ispat edin. Bu ülke her zaman terörle mücadele eden bir ülke olmuştur ve sebeplerini siz de çok iyi biliyorsunuz.
Bu millet, sizin mesnetsiz ithamlarınızdan, iftiralarınızdan bıktı. Kılıçdaroğlu siyasetini aynen kopyalayacaktınız madem niçin görevi devralarak CHP seçmenine olumlu bir değişiklik olacakmış gibi hayaller kurdurdunuz?
Yüklendiğiniz bu veballer, yürekleri yanan anaların, babaların, eşlerin ve çocukların ahları, gözyaşları sizi günden güne bitiriyor ama farkında değilsiniz. Seçimlerde size verdikleri desteği keserler korkusuyla PKK’nın bir terör örgütü olduğunu açık açık söyleyemediniz. Kandilin arka bahçesi HDP (DEM) ile ittifak yaparak, izinden gittiğinizi iddia ettiğiniz Atatürk’ün partisini mahvettiniz. Oy için verdiğiniz bu tavizler vatana ihanet değil midir?
Elinize, yüzünüze bu vatanın evlatlarının kanı bulaştı. Bunu nasıl temizleyeceksiniz?
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Rami G Khouri
Mort Laitner
Rachel Marsden
Donald Low
Bradley Blankenship
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
Michael Kwet
visit website
