Belediye seçimleri yaklaşıyor.

Siyasi partiler belediye başkan adaylarıyla ilgili temayül yoklamaları yapmaya başladılar.

İstanbul seçimleri her zaman dikkat çekici olmuştur.

Zira İstanbul hem siyaseten hem de ticari ve hem de kültürel bakımdan kadim bir şehrimizdir.

İstanbul bir dünya şehridir.

İstanbul, yeryüzünde ortasından doğal suyolu geçen tek şehirdir.

İstanbul gibi sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik dokuyu bütünleştirmiş kadim başka bir şehir yoktur.

1453’den 1923’e kadar payitaht olarak tarihte mümtaz yerini almıştır.

Yahya Kemal’in “Aziz İstanbul’udur”.

Necip Fazıl’ın “Ay ve güneşidir” İstanbul.

“Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur

Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur”.

Bu muhteşem şehrimizin belediye başkanı kim olacak?

Anlaşıldığı kadarıyla İstanbul için Ak Parti ile CHP arasında yarış olacak gibi görünüyor.

Belediye seçimlerinde adayların özellikleri öne çıkar ve partilerin politik duruşları biraz gölgede kalır.

Ak Parti’nin aday adayları arasında olan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya dikkatleri çekmektedir.

Sayın Ali Yerlikaya’nın dikkati çeken ilk özelliği halka yakınlığıdır.

“Halkçıyım” diyerek halka yakın olunmaz.

Halkçılık veya halka yakınlık sahaya inerek olur/olmalıdır.

Sayın bakanımızın İstanbul’da valilik yaptığı dönemde gösterdiği performans ve ayrıca halkla bütünleşmesi, bu kadim şehrimize belediye başkanı olmayı hak ediyor.

Çeyrek asırdır hem canımızı hem de mali külfet olan terörizm ile mücadele halkımızın yüreğine su serpmektedir.

Son yıllarda artış gösteren organize suçların üzerine cesaretle gitmesi, zehir tacirlerine göz açtırmaması Bakan Yerlikaya’nın ismini haklı olarak öne çıkarıyor.

İYİ Parti ile CHP müşterek olarak seçimlere girmeyecek gibi görünmektedir.

Bu durumda İmamoğlu’nun seçilip seçilmemesi, Ak Parti’nin adayına bağlıdır.

Halka yakınlığı, nezaketi, toplumun bütün kesimlerini kucaklaması gibi artılarıyla Bakan Ali Yerlikaya’nın ismi öne çıkmaktadır.