Dijital medyanın gelişmesi, yeni medya olanaklarına ulaşılabilirliğin kolaylaşmasıyla birlikte gazeteciliği bir meslek olarak tanımlamak zorlaştı. Geleneksel medya döneminde hobi olarak gazetecilik yapmak pek tercih edilmezken günümüzde çok küçük maliyetlerle bir internet sitesi kuran, sosyal medyada takipçi sayısı fazla olan her insan kendini gazeteci olarak tanıtmaya başladı. Farklı bir sektörde çalışan ve unvan sahibi olanlar arasında internet haber sitesi sahibi olup ‘hobi olarak’ gazetecilik yaptığını söyleyenlerin de sayısı arttı. Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla öne çıkan isimler, meslekleri bu olmamasına rağmen kendi tabirleri ile hobi olarak gazete çıkarmaya, internet haber sitesi kurarak yayın yapmaya başladılar. Bu durum ise kendini gazetecilik mesleğine adamış, alanında yıllarca eğitim almış insanların canını sıkmaya başladı.

Meslek sahibi olabilmek bilgi, birikim, beceri ve eğitim ile mümkün olup belirli bir etik çerçevesinde çalışmayı gerektirir. Mesleğin gerektirdiği uzmanlık alanlarında bilgi sahibi olmayan, herhangi bir eğitimden geçmeyen ve o mesleğin etik kurallarına hâkim olmayan insanların keyfi bir şekilde o mesleği icra etmesi engellenmelidir. Aksi halde söz konusu mesleğe sahip olabilmek için yıllarca eğitim almış ve emek vermiş insanlara büyük haksızlık olacaktır.

Ülkemizde Basın İlan Kurumu’ndan resmi ilan alma hakkına sahip yaklaşık 1800 ulusal ve yerel gazete ve internet haber sitesi, 400 civarı dergi bulunmaktadır. Resmi olmayan internet haber siteleri ve ilan hakkı bulunmayan yerel gazete ve televizyonları da hesaba kattığımızda bu rakam on binin üzerine çıkmaktadır.

Buna rağmen Türkiye’deki üniversitelerin radyo-televizyon ve gazetecilik bölümlerinden mezun olan öğrencilerin çoğu iş bulamamaktadır. Ülkemizde binlerce yayın kuruluşu, gazete ve dergi bulunmasına rağmen TÜİK verilerinin de gösterdiği gibi işsizlik oranının en yüksek olduğu bölümler yine gazetecilik ve radyo televizyon bölümleridir. Ülkemizde her beş gazeteciden 1’inin işsiz olmasının yanında radyo televizyon ve gazetecilik bölümlerinden mezun olan gençlerin çoğu farklı sektörlerde çalışmaktadır.

Sektörde bunca mezunun iş talebine karşılık verecek yeterli arz bulunmamasına rağmen ‘hobi’ olarak gazetecilik yapanların ve mesleği olmamasına rağmen basın yayın kuruluşlarında farklı nedenlerle istihdam edilenlerin sayısının artıyor olması, gazetecilik bölümlerinde eğitimine devam eden veya mezun olmuş gençlerin gelecek kaygısı yaşamalarına ve meslekten soğumalarına yol açmaktadır.

Gazeteciliğin itibarı ve basın çalışanlarının emeği korunmalı

Ülkemizde bir mesleğin lisans bölümünü tamamlayanlar, kendilerini mezun oldukları bölümün kendilerine sağladığı unvan ile (haklı olarak) tanıtabiliyorlar. Hukuk fakültesi mezunları avukat, tıp fakültesi mezunları doktor, eczacılık fakültesi mezunları eczacı, mühendislik fakültesi mezunları mühendis, eğitim fakültesi mezunları öğretmen olabilirken iletişim fakültelerinin gazetecilik bölümlerinde tıpkı diğer lisans öğrencileri gibi yıllarca emek vererek mezun olanlar kendilerini gazeteci olarak tanımlayamıyorlar.

Ülkemizde her yıl ortalama 1200 öğrenci gazetecilik lisans bölümlerinden mezun oluyor. Ön lisans mezunlarını, özel üniversitelerin açtığı sertifika programlarına katılanları ve İŞ-KUR gibi farklı kurumlardan eğitim alanları da hesaba kattığımızda tablo daha vahim bir hal alıyor.

Mademki her önüne gelen gazeteci olabiliyor, ülkedeki gazetecilik bölümlerinin manası nedir? Binlerce genç dört yılını vasıfsız muamelesi görmek ya da işsiz kalmak için mi harcıyor?

Eline her fotoğraf makinesi alan, herhangi bir matbaa ile anlaşıp kalite gözetmeden her gazete bastıran gazeteci sayılmamalıdır. Sektörde çalışmadığı halde eşinin, dostunun yayın kuruluşunda kendine basın sigortası yaptırıp basın kartı alanlar ile buna izin veren kişi ve kurumlar tespit edilerek cezalandırılmalıdır. Eğer bu durumun önüne geçilemeyecekse gençlerin 4 yılını üniversitelerin gazetecilik bölümlerinde harcamalarının bir anlamı olmayacaktır zira çoğu işsiz mezun, iş bulamama sebebiyle psikolojik sorunlar yaşamaktadır. İş bulabilenler ise güvencesiz çalışma koşulları ve olumsuz şartlar nedeniyle sektör değiştirmeye çalışıyor.

Gazetecilerin bozulan çalışma şartlarının iyileştirilmesi için acil harekete geçilmeli, sektörle ilgisi olmayan kişilerin hiçbir eğitimden geçmeden, etik kurallara hâkim olmadan, keyfi biçimde sektöre girmesi engellenmelidir.

Bu konuda çözüm üretilmeyecekse radyo televizyon ve gazetecilik bölümlerinin kontenjan sayıları düşürülmeli, özel üniversitelerin bu bölümleri açmalarına izin verilmemelidir. Bu sayede belki daha az öğrencinin işsiz kalma riski bulunan bölümlerde yıllarını harcamasının ve gelecek kaygısı ile mezun olmasının önüne geçilebilir.

QOSHE - Gazetecilik hobi olamayacak kadar ciddi bir iştir! - Meltem Suzan Zeki
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Gazetecilik hobi olamayacak kadar ciddi bir iştir!

21 0
01.12.2023

Dijital medyanın gelişmesi, yeni medya olanaklarına ulaşılabilirliğin kolaylaşmasıyla birlikte gazeteciliği bir meslek olarak tanımlamak zorlaştı. Geleneksel medya döneminde hobi olarak gazetecilik yapmak pek tercih edilmezken günümüzde çok küçük maliyetlerle bir internet sitesi kuran, sosyal medyada takipçi sayısı fazla olan her insan kendini gazeteci olarak tanıtmaya başladı. Farklı bir sektörde çalışan ve unvan sahibi olanlar arasında internet haber sitesi sahibi olup ‘hobi olarak’ gazetecilik yaptığını söyleyenlerin de sayısı arttı. Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla öne çıkan isimler, meslekleri bu olmamasına rağmen kendi tabirleri ile hobi olarak gazete çıkarmaya, internet haber sitesi kurarak yayın yapmaya başladılar. Bu durum ise kendini gazetecilik mesleğine adamış, alanında yıllarca eğitim almış insanların canını sıkmaya başladı.

Meslek sahibi olabilmek bilgi, birikim, beceri ve eğitim ile mümkün olup belirli bir etik çerçevesinde çalışmayı gerektirir. Mesleğin gerektirdiği uzmanlık alanlarında bilgi sahibi olmayan, herhangi bir eğitimden geçmeyen ve o mesleğin etik kurallarına hâkim olmayan insanların keyfi bir şekilde o mesleği icra etmesi engellenmelidir. Aksi halde söz konusu mesleğe sahip olabilmek için yıllarca eğitim almış ve emek vermiş insanlara büyük haksızlık olacaktır.

Ülkemizde Basın İlan Kurumu’ndan resmi ilan alma hakkına sahip yaklaşık 1800 ulusal ve yerel gazete ve internet haber sitesi, 400 civarı dergi bulunmaktadır. Resmi olmayan internet haber siteleri ve ilan hakkı bulunmayan yerel gazete ve televizyonları da hesaba kattığımızda bu rakam on binin üzerine........

© İstiklal


Get it on Google Play