Kızım zaman zaman “Anne dalma” diye uyarır beni!
O dalışlarda yüzüme çöken hüzünden anlar canımın bir şeye sıkkın olduğunu…
İnsanların zalimlikleri iliklerime kadar işlediğinde böyle olurum.
İsrail’in katliamlarından tutun da bu köşede dile getirdiğim her acıda olduğu gibi…
Bir önceki yazımda bahsettiğim hayvanları canlı canlı öldürüp vahşice yola atan caniliğe kadar çok yürek yakan, can sıkan olay var ki bu dünyada şahit olmak zorunda kaldığımız…
Uzun zamandır değinmek istediğim bir konu daha var.
Bir olay vesilesi ile ondan da bu yazıda bahsedeceğim.
Hayvanlara mama almak ya da tedavileri yaptırmak için gerçekten iyi niyetle bağış toplayanlar olduğu gibi bunu sonuna kadar suistimal edenler de bulunuyor maalesef…
Görüştüğüm bir hanımefendinin hali beni öyle derinden etkiledi ki…
Başta baktığı canlarından haber alamamak, kandırılmak birçok duyguyu bir arada yaşamak onu inanılmaz yıpratmış!
Durumuna hakikaten çok üzüldüm.
Delilsiz hiçbir şey yazmam. Öncelikle onu belirteyim. Karşı tarafa söz vermeden de…
Patileri ve Doğayı Sevenler Koruyanlar ve Yaşatanlar Derneği (PATİSEV Bursa) beni bu anlamda büyük bir hayal kırıklığına uğrattı.
Bir hanımefendi tarafından, derneğin Başkanı Sonay İleri ve eşinin şahsi hesaplarına atılmış yüzbinlerce lira dekont ile yazışmalarda “Bu para az daha fazlasını gönderin” şeklinde cümleler gördüm.
Derneğin Başkanı Sonay İleri’ Bursa’daki yer için bu hanımefendiye “Hayvanların yaşam alanını birlikte kullanalım, siz buranın yapımına yardımcı olun, mama yollayın, hayvanlarınızın tedavilerini yaptırın bir kişi tutun” diyor. Önce her şey yolunda gidiyor. Ne zaman ki istenilen paralar gelmiyor sorunlar başlıyor. Terslemeler ve kötü konuşmalar! Her şey bir anda değişiyor.
Kadıncağızın baktığı sokak hayvanlarından kurtarılmış cins olanlar seçilip başka bir şahsa ya da derneğe veriliyor.
Gerçekten akıl alır gibi değil!
Bu hayvanlar mal mı?
Bunları yaşayan hanımefendi dernek başkanı ve eşinden şikayetçi oldu. Soruşturma açıldı.
Ben sadece haber kaynağını dinleyen bir gazeteci olmadım hiçbir zaman! Mutlaka delillerine titizlikle baktım. Tabii bunlar hanımefendinin iddiaları ve kararı yargı verecek. Ben olayı tüm çıplaklığı ile sizler ile paylaşıyorum.
Dernek Başkanı Sonay İleri’ye ulaştım. Bursa Merkez’de kendisi ile görüşmek istediğimi söyledim. Önce görüşme talebimi samimiyetle karşıladı. Gün içerisinde çalıştığını, akşam üzeri olabileceğini söyledi. Bende kendisine bir saat içinde arayacağımı belirttim. Daha sonra karşılıklı olarak bulunduğu yer merkezden uzak olduğu için soruları yazılı gönderme ve cevaplama kararı aldık. Ne olduysa soruları gönderdikten sonra oldu. İşin rengi ve Sonay hanımın tavrı değişti. “Elbette soruları yollayın, yazılı cevaplarım” diyen Sonay hanım farklı bir ses tonu ile “Buraya gelin avukatımız ve dernek üyelerimiz ile sorularınızı seve seve yanıtlarız” demeye başladı.
Ben bu kez Sonay hanıma açıktan sorularımı soruyor ve yanıtladığı takdirde bu köşeden kendisine tekrar söz hakkı vereceğimi söylüyorum. Söz hakkı vermek için daha ne kadar ısrarcı olabilirim.
Derneğiniz faaliyetleri neler, kaç hayvana bakıyorsunuz?
Derneğiniz kayıtlı bir bakım alanı var mı?
Giderleri nasıl karşılıyorsunuz?
Bahçenize bakım masrafı parası karşılığı kabul ettiğiniz hayvanları sahiplerinden izinsiz başkalarına verdiğiniz doğru mu? O hayvanlar nerede?
Eşiniz ve sizin adınıza şahsi hesaplarınızdan para topladığınız söyleniyor?
Bununla ilgili ne dersiniz?
Biraz daha soruları açarsak;
Barınak alanının yapımında para yardımı isteyip daha sonra alanı ortak kullanırız dedikten sonra şahısa bir alan vererek ayrı elamanlar ile hayvanlara baktırıp ardından buna engel olduğunuz iddia ediliyor. Buna ne dersiniz?
Bu kişinin bakımını, tedavisini üstlendiği, mamasına kadar temin ettiği 67 sokaktan kurtarılmış köpeğini göremediği, bunlardan golden ile setter gibi hayvanlarının da kayıp olduğu belirtiliyor. Bu hayvanlara ne oldu?
Gelelim bu mevzunun özetine;
Dediğim gibi yargı kararını verecek ve hak yerini mutlaka bulacaktır.
Ama yazık değil mi o hanımefendiye hem yüzbinlerce parasını kaybetmiş hem de hayvanlarını göremiyor, onlardan hiçbir haber alamıyor.
Yazık değil mi o hayvanlara nereye verildikleri belli değil!
Sonay hanım şu an gönderilen mamaları bile kabul etmiyor.
Kadıncağız “Ne yiyorlar, ne içiyorlar, sağlık durumları nasıl, nereye verildiler, beni niye kandırdılar, ben ne yaptım onlara. Yüzbinlerce parayı ne için verdim?” diye kara kara düşünüyor.
Adalet mi bu? Hakkaniyet bu? Soruyorum size!
Bakın hayvanlar kimsenin geçim kaynağı değil! İnsanoğlundan çektiği kadar kimseden çekmedi bu garibanlar! Kimi “öldürülsünler” diye uğraşır kimi onlar üzerinden “para kazanmak” için! Her iki zihniyetin de canı cehenneme…
Allah hayvanları siz “öldürün” ya da “gelir kapısı” yapın diye yaratmadı. Rahat bırakın şu zavallı hayvanları. Ne istiyorsunuz? Vallahi sizler yüzünüzden bir gün bu dünya başımıza yıkılacak.
Bu kadar kötülüğü kaldıramıyor artık dünya!
Unutmayın bu dünyada yapıp ettiklerinizin karşılığını ya bu dünyada ya da ahirette mutlaka göreceksiniz.
Allah’a inanmıyorsanız dahi emin olun yaptığınız hiçbir kötülük karşılıksız kalmayacak.
İnanan biri olarak söylüyorum ilahi adalet o hayvanların ahını tek tek herkesten alacak.
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Rami G Khouri
Mort Laitner
Rachel Marsden
Bradley Blankenship
Michael Kwet
visit website
