Toplumun çöküşü ve kültür seviyesindeki iniş her geçen gün hızlanıyor.

Kadın programlarında ki gerçek hayatlara baktığımızda yaşanan olaylar ve entrikalar karşısında hayretler içerisinde kalıyoruz.

Mafya özentisi gençler, eşini, kaynanasını, çocuğunu öldüren adamlar!

Böylesine bir yozlaşmada ne yazık ki dizilerin büyük etkilerinin olduğunu anlatsak da değişen hiçbir şey olmuyor.

Bu tür yapımlar yapılmaya ve izlenmeye devam ediliyor.

Kızılcık Şerbeti dizisi örneğin kaç kez eleştirilere maruz kalsa da değişen hiçbir şey olmadı. Daha önce bu köşeden yazdım. Evli adama aşık olan karakterden tutun da muhafazakar olup dedikoducu ve kötü olan, seküler olup her şeyi doğru bilen başka bir karaktere kadar her şey var.

Muhafazakarların arasından kötüler ve iyiler çıkacağı gibi sekülerlerin arasından da iyiler ve kötüler çıkabilir.

Burada problemli olan örneğin anne babasını üzmek istemediği için iş yerinde bir genç kızın başörtülü olup gece hayatında açılarak bir erkekle birlikte olmasını normal gibi göstermektir.

Yine başka bir dizi Yalı Çapkını’nda baba karekterindeki bir adamın çocuk denilecek bir yaşta olan hizmetçinin kızına ilgi duyması, abisinin eşi ile birlikte olduğunun ortaya çıkmasından belli bir süre sonra diziye iyi bir baba karakteri olarak devam etmesi saçmalığıdır.

Başka bir dizi ise İnci taneleri. Kız pavyonda dans ediyor. Kızın elbisesine, dansına özeniyorlar. Kızın neler yaşadığına bakan yok!

Örnekler o kadar çok ki! İnsanlar bu diziler ile yaşıyor. Karakterleri içselleştiriyor. Özeniyor. Hayatlarını normalleştiriyor. Etkileniyor. Üzülüyor, seviniyor.

Nasıl olacak peki? Bu daha ne kadar böyle devam edecek?

Bu dizilerin toplumumuzu bozmasına izin mi vereceğiz?

Kendinizi, ailenizi, çocuklarınızı hiç düşünmüyor musunuz?

O karakterlerden biri ailemden bir birey olur diye hiç mi korkmuyorsunuz?

Yoksa sizde mi normalleştirmeye başladınız?

Eğer normalleştirmeye başladıysanız siz de hastalanmışsınız demektir.

Yok öyle değilse bir an önce kendi önleminizi almanız gerekiyor.

Toplayın aile bireylerinizi, hangi diziyi izleyeceğinizi kararlaştırın. Çocuklarınızı uzak tutun bu dizilerden. Evlatlarınızla kitap saati yapın. Kültürümüzü öğretin onlara. Gelecek nesillere ne bırakacağız diye bir derdiniz, siyasilerden talepleriniz olsun. Yayıncılardan ne tarz yayınlar istediğiniz yönünde de taleplerde bulunun. Siz bu tarz dizileri izlemeye devam ettiğiniz sürece yenileri gelecektir.

Senelerdir nasıl bir kültür erozyonuna uğradığımızın farkındamısınız?

Siz kendinizi düzeltmek istemediğiniz sürece gelip sizi düzeltecek bir güç olmayacaktır.

Sadece şikayet etmek sorunu çözmez. Şikayete kadar şikayet ettiğiniz konuya giden tüm yolları da kapamanız gerekiyor.

Bakınız çocuklarınızı siz yetiştiriyorsunuz. Televizyonlardaki diziler, karakterler değil. Çocuklarınızı onların etkilerine emanet etmeye korkmuyorsanız yarın öbür gün Allah korusun o karakterlerden biri haline gelirlerse bunun en büyük sorumlusunun kendiniz olduğunuzu aklınızdan çıkarmayın.

Yol yakınken önleminizi alın. Uyarılar bir kulağınızdan girip diğerinden çıkmasın. Yarın geç olmadan bugün “iyi seyirler” dedirttiklerine veda edin. Bu içinize sızmış, masum gözüken öyle bir tehlike ki sadece izledikten sonra ne kadar etkilendiğinizi düşünseniz bile ne demek istediğimi rahatlıkla anlayabilirsiniz.

Benden uyarması…

QOSHE - Dizilerdeki hayatları yaşamak! - Arzu Erdoğral
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Dizilerdeki hayatları yaşamak!

18 0
06.02.2024

Toplumun çöküşü ve kültür seviyesindeki iniş her geçen gün hızlanıyor.

Kadın programlarında ki gerçek hayatlara baktığımızda yaşanan olaylar ve entrikalar karşısında hayretler içerisinde kalıyoruz.

Mafya özentisi gençler, eşini, kaynanasını, çocuğunu öldüren adamlar!

Böylesine bir yozlaşmada ne yazık ki dizilerin büyük etkilerinin olduğunu anlatsak da değişen hiçbir şey olmuyor.

Bu tür yapımlar yapılmaya ve izlenmeye devam ediliyor.

Kızılcık Şerbeti dizisi örneğin kaç kez eleştirilere maruz kalsa da değişen hiçbir şey olmadı. Daha önce bu köşeden yazdım. Evli adama aşık olan karakterden tutun da muhafazakar olup dedikoducu ve kötü olan, seküler olup her şeyi doğru bilen başka bir karaktere kadar her şey var.

Muhafazakarların arasından kötüler ve iyiler çıkacağı gibi sekülerlerin arasından da iyiler ve kötüler çıkabilir.

Burada problemli olan örneğin anne babasını üzmek istemediği için iş yerinde bir genç kızın başörtülü olup gece hayatında açılarak bir erkekle birlikte olmasını normal gibi göstermektir.

Yine başka bir dizi Yalı Çapkını’nda baba karekterindeki bir adamın........

© İstiklal


Get it on Google Play