Dünyanın seyirciliğinde Gazze'de şehit sayısı 18 bini geçti, 50 bine yakın Filistinli de yaralandı. Gazze'nin en büyük kenti Han Yunus, İsrail tarafından yoğun bir şekilde bombalanırken Harabeye dönen Şeyaya kentine işgalci İsrail bayrak çekti. Daha öncede belirtiğimiz gibi Gazze'de artık güvenli tek bir yer yok!

İsrail Filistin halkını Gazze’nin güneyine gitmeye zorlarken şimdi o ayrımı da kaldırdı. Kuzey ve güneyde de artık ağır kayıplar veriliyor.

İsrail’in işlediği soykırım suçu bilindiği üzere Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)’ye taşındı.

İsrail ile birlikte soykırım suçuna açıktan destek olarak ve silah yardımında bulunarak ABD ile ABD Başkanı Joe Biden’de ortak oluyor.

Bu nedenle Hukukçularımızdan Avukat Gülçin Yapıcı, İsrail ile ABD Başkanı Joe Biden’in, UCM’de yargılanması için başvuruya hazırlanıyor.

Kendisi ile konuştuk bu konuyu…

Av. Yapıcı “1948 yılından bu yana Filistin toprakları İsrail tarafından işgal altında tutuluyor. İsrail 2007 tarihinden 7 Ekim’e kadar da Gazze’yi yıllardır uyguladığı abluka nedeniyle adeta açık bir hava hapishanesine dönüştürdü.

7 Ekim 2023’te başlayan çatışmalarda ise olay başka bir boyuta ulaşarak dünyada görülmemiş bir soykırıma dönüşmüştür” dedi.

Av. Gülçin Yapıcı İsrail’in şimdiye kadar da tecrit, katliam ve soykırım suçu işlediğine dikkat çekerek bu kez öyle bir noktaya ulaştı ki bu vahşet insanlık tarihine asla silinmeyecek kara bir leke olarak yazılacak. Havadan, denizden, karadan sivil bir halka saldırmanın adı asla savaş olamaz. İşgalci İsrail elektrik, su, gıda, sağlık malzemeleri gibi temel ihtiyaç maddelerinin erişimine ve Gazze’ye girişine engel olarak da tavrının ne olduğunu ortaya koymuştur. İsrail Gazze halkının tamamını yok etmek istemektedir. Bunun başka hiçbir açıklaması yoktur. Bu da açık bir şekilde soykırımdır. Zaten yasaklı silahlar da kullandığı biliniyor.” şeklinde konuştu.

Yapıcı sözlerine şu şekilde devam etti;

UCM’ye birçok başvuru oldu. Hepsini inceledim. Türkiye Barolar Birliği UCM başvurusu basın açıklamasında ise bir nokta dikkatimi çekti. Meslektaşlarım, Uluslarararası Ceza Mahkemesi nezdinde, 2012 yılında dönemin savcısı Bensouda tarafından başlatılan bir İsrail soruşturmasına dikkat çekerek mevcut savcı Karim Khan’ın 7 Ekim 2023’ü takip eden suçlarla ilgili olarak mevcut soruşturmanın kapsamını hala genişletmemesine vurgu yapmışlar. Bu konuda savcının şimdiye dek Gazze konusunda soruşturmayı işaret eden bir açıklama yapmamasının, İsrail’i savaş suçlarını işleme konusunda cesaretlendirdiğini düşündüklerini belirtmişler.

“Bu nedenle de mevcut soruşturmanın, (son elli gün onların başvuru yaptığı zaman ) yaşananları kapsayacak şekilde genişletilmesini talep etmek, acil bir zorunluluk olduğu gibi insani ve vicdani sorumluluğumuzdur.” demişler.

Dedikleri gibi insani ve vicdani bir sorumluluk bu. Bunu yerine getirmek için bir şey daha yapmamız gerekiyor.

İsrail’in soykırım suçuna ortak olan ABD Başkanı Biden’in da yargılanmasını sağlamamız lazım.

Bilindiği üzere Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) devletleri değil soykırım suçu, insanlığa karşı işlenen suçlar, savaş suçları ve saldırı suçu işleyen kişileri yargılıyor.

ABD Başkanı Biden, İsrail’de savaşı yöneten bir kişi gibi davranmıştır. İsrail’e gitmiş, HAMAS hakkında yalanlar söylemiş, kamuoyunda algı oluşturmuş, Beyaz Saray tarafından da “Gazze’de kalıcı ateşkesi desteklemiyoruz” gibi açıklamalar yapılarak direk müdahil olunmuştur. En önemlisi de silah verilmiştir.

Hazırlıklarımız tamamlanmak üzere en kısa zamanda sadece İsrailli yetkililerin değil ABD Başkanı Joe Biden’in da UCM’de yargılanması için bir hukukçu olarak elimden geleni yapacağım. Bu arada ülkemizde bulunan tüm Gazzelilerin yakınlarına çağrı yapıyorum. Bireysel olarak ailem orada, yakınlarımı şehit verdim. Kalanların hayatlarından da endişe ediyorum.........

© İstiklal