İki gurup insanı insanlık unutmuyor. Bu iki gurup en üst başlığı oluşturanlar. Yani ayrıntılar değil.

1-En iyi insanlar,

2-En kötü insanlar.

Adından da anlaşılacağı gibi iyilik ve kötülüğün temsilciliği ve uygulayıcılığındaki zirve yarışının sonucundan bahsediyoruz.

İyilik ve kötülük duygusu insanoğlunun yaratılış kodlarında var olan bir meleke. Bu duyguları insanın nefsi, heva ve hevesi, menfaati, mutluluk ve huzur arzusu, inancının gereği gibi bir takım davranış şekilleri neticesinde ortaya çıkan bir sonuçtur.

Evet, iyi de kötü de bir sonuçtur. Aynı zamanda her sonuç bir başlangıca sebeptir.

Her iyilik aynı etkiyi doğurmaz. Her iyiliğin sonucunun sürekliliği de aynı olmaz. İyiliğin katma değerlerinin gücü iyiliğin etki süresini ve hacmini belirler.

Şimdi iyilere ve özelliklerine bakalım.

1-İlk sırada tartışmasız Peygamberler duruyor. Bütün araştırmalarda açık ara çıkan sonuç böyle. Peygamberlerin iyiliğinin hala etkin olanlarının başında ise tabiki bizim Peygamberimiz ve Peygamberler halkasının sonuncusu olan HZ. Muhammed (SAV) bulunmaktadır.

Peygamberimizi açık ara öne çıkaran özelliklerine baktığımızda sonucun hiç de tesadüf olmadığını anlıyoruz. Şöyle özetleyebiliriz:

-Zor bir coğrafyada hayata yetim ve öksüz başlayıp dedesi ve amcalarının himayesinde yetişip, insani ve ahlaki hiçbir zaafiyete düşmeden yaşayıp, içinde bulunduğu toplumun en güvendiği insanlardan birisi olarak 25 yaşında ilk evliliğini 40 yaşındaki dul ve çocuklu olan Hz. Hatice ile evlenmiş, 40yaşına kadar eşinin ticari işletmesini yürütmüştür.

40 yaşında Peygamberlik görevi verildikten sonra 63 yaş olan ömrünün sonuna kadar kuran ayetlerini insanca anlayıp uygulamış ve anlatmıştır. Sayısız öğrenci yetiştirmiş ve onlar aracılığı ile İslam’ın prensiplerini gidilebilen her yere göndermiştir.

Kendisi ile başladığı dini hayatında bugün için ona inananların sayısı iki milyara ulaşmış bulunmaktadır. Her dinde olduğu gibi her türlü yozlaşmaya rağmen temiz bir kanal hala bulunabilmektedir. Çünkü o, iman esaslarının ve kulluk uygulamalarının yanında ahlaki ilkeler temelinde herkesin iyi ve iyilik tercihli bir hayat sürmesini öncelemiştir.

İç huzuru çok önemli bulmuş ve bunu sağlamanın ilkelerini çok ciddiye almıştır. Çünkü iç dünyasında huzur bulamayan insanların olmaları ve iyiliği seçmeleri neredeyse imkansızdır. İyiliğin tadı alınmalı ki o lezzet sürekli istenmelidir. Sevgili Peygamberimizin Kurandan aldığı ahlaki felsefe bu minval üzere olmuştur.

O’nu gerçekten tanıyanların gördükleri en önemli şeyin dünya ve dünyalıklara karşı belirli bir mesafede olup onların baskısından kendisini koruma mücadelesi olduğunu göreceklerdir. Aynı zamanda şefkat ve merhamet duygularının her şartta ilk seçeneği olduğunu anlayacaklardır. Onun hayatında haksızlık ve zulmün en önemli kırmızı çizgi olduğunu hemen fark edeceklerdir.

İşte bu ve benzeri ilkeler ve özellikler O’nu insanlığın en iyileri listesinde açık ara birinci olmasına yetip artıracaktır.

-İyiler listesinin devamında düşünerek, okuyarak, düşünerek deney yaparak insanlığın yararına iyilik üreten alimler ve bilim adamları gelmektedir. Bu liste her coğrafyada farklı sıralamalarla karşımıza çıkmaktadır. O yüzden sadece sıfatlarını söylemekle yetineceğim.

2-En kötü insanlar listesinin başında ise şüphesin Firavunlar başı çeker. Kötülerin en önemli özellikleri ise sevgi yoksunu, şefkat ve merhamet fakiri olmaları gelir. Kötü insanlar gücü elde ettiklerinde kendilerinde diğer insanlar üzerinde tanrısal bir hakkın ve tahakküm uygulama yetkisinin olduğuna inanırlar. O yüzden insanoğlunun içindeki en önemli fren sistemi olan vicdanları susturulmuş ya da manipüle edilmişlerdir.

Yine her coğrafyanın kendi kötüler listesi vardır. Etki sahalarında tarihe mal olmuş kötüler daha çok akılda kalır.

Son yüzyıl hariç dünyanın her yöresinde bu kural işlemekteydi. İletişim teknolojilerinin devrimsel gelişimi dünyayı küçük bir kasabaya dönüştürdüğünden kötülüğün haberler ve etkileri bütün dünyada duyulup hissedilmektedir.

Son yüzyılın diktatörleri, zalim yöneticileri, insanlıktan çıkmış sevgisiz güç sahipleri, kandan ve savaştan beslenen insanlık dışı varlıklar kötülük liginde hala şampiyon olmaya çalışmaktadırlar.

İsimler değişiyor ama kötülük ve zulüm değişmiyor. Hiç ölmeyecekmiş gibi mazlumlara saldırmayı zalim kimlik ve kişiliklerinin gereği olarak hak görüyorlar.

Bunların isimlerinin hiçbirini yazmayacağım. Sizler zaten ne demek istediğimi anlıyorsunuz. Önemli olan her şeye ve herkese rağmen kötülüğün panzehri olan iyilik ve iyilerin çoğalması ve çoğaltılması gerektiğine olan inancımız güçlü olmalı.

Her şartta iyilik yaparak kötülüğün beslenme kaynaklarını kurutma eylemine katkı sağlamalıyız. Bu eylem herkesin yapabileceği ve iyilik isteyen herkesin boynunun borcu olduğu unutulmamalıdır.

Unutmayalım ki her iyilik bir kötülüğü yok eder. Her iyi insan kötü bir kişinin oluşumunu engeller. Hiç kimse benden ne çıkar. Ben tek kişiyim dememeli. Her şeye rağmen iyi olmaya ve iyiliği seçmeye devam etmeli ki kötülük kendini besleyen kanallardan yoksun kalsın.

Evimizin, akrabalarımızın, mahallemizin, şehrimizin ve memleketimizin hatta dünyanın iyileri listesine adımızı yazdırma inancında ve azminde olalım.

Her şartta kötüler ve kötülükle aramıza engel koyalım ve yolumuzun kesişmesi olasılıklarını hesap ederek yaşayalım ki temiz bir hayatı yaşamış oluruz.

Bu vesile ile iyi olunuz, iyilikle kalınız, iyilerle olunuz, Hoş olunuz, hoşça kalınız, Allah’a emanet olunuz.

QOSHE - İNSANLIK TARİHİNDE UNUTULMAYANLAR - İbrahim Doğru
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İNSANLIK TARİHİNDE UNUTULMAYANLAR

13 1
30.04.2024

İki gurup insanı insanlık unutmuyor. Bu iki gurup en üst başlığı oluşturanlar. Yani ayrıntılar değil.

1-En iyi insanlar,

2-En kötü insanlar.

Adından da anlaşılacağı gibi iyilik ve kötülüğün temsilciliği ve uygulayıcılığındaki zirve yarışının sonucundan bahsediyoruz.

İyilik ve kötülük duygusu insanoğlunun yaratılış kodlarında var olan bir meleke. Bu duyguları insanın nefsi, heva ve hevesi, menfaati, mutluluk ve huzur arzusu, inancının gereği gibi bir takım davranış şekilleri neticesinde ortaya çıkan bir sonuçtur.

Evet, iyi de kötü de bir sonuçtur. Aynı zamanda her sonuç bir başlangıca sebeptir.

Her iyilik aynı etkiyi doğurmaz. Her iyiliğin sonucunun sürekliliği de aynı olmaz. İyiliğin katma değerlerinin gücü iyiliğin etki süresini ve hacmini belirler.

Şimdi iyilere ve özelliklerine bakalım.

1-İlk sırada tartışmasız Peygamberler duruyor. Bütün araştırmalarda açık ara çıkan sonuç böyle. Peygamberlerin iyiliğinin hala etkin olanlarının başında ise tabiki bizim Peygamberimiz ve Peygamberler halkasının sonuncusu olan HZ. Muhammed (SAV) bulunmaktadır.

Peygamberimizi açık ara öne çıkaran özelliklerine baktığımızda sonucun hiç de tesadüf olmadığını anlıyoruz. Şöyle özetleyebiliriz:

-Zor bir coğrafyada hayata yetim ve öksüz başlayıp dedesi ve amcalarının himayesinde yetişip, insani ve ahlaki hiçbir zaafiyete düşmeden yaşayıp, içinde bulunduğu toplumun en güvendiği insanlardan birisi olarak 25 yaşında ilk evliliğini 40 yaşındaki dul ve çocuklu olan Hz. Hatice ile evlenmiş, 40yaşına kadar eşinin ticari işletmesini yürütmüştür.

40 yaşında Peygamberlik görevi verildikten sonra 63 yaş olan ömrünün sonuna kadar kuran ayetlerini insanca anlayıp uygulamış ve anlatmıştır. Sayısız öğrenci yetiştirmiş ve onlar aracılığı ile İslam’ın prensiplerini gidilebilen her yere göndermiştir.........

© İleri


Get it on Google Play