Havaların ısınması ile birlikte fazla kilolarımızdan kurtulma isteği artmaktadır. Yaz dönemini ideal kilomuzda geçirmek daha ferah hissettirir. Kışın kilo vermek her zaman daha zordur. Gerek psikolojik olarak yeme arzumuzun daha fazla olması gerek fizyolojik olarak da vücudumuzun yediklerimizi tutma eğilimi kilo vermemizi zorlaştırır. Bu durumun sonucu olarakta aksine kilo almaya başlarız ve vücut yağ oranımız beslenme biçimimize paralel artar. Fazla kilolarımızdan kurtulmak için spor programları, beslenme programları önem kazanır. Sağlıklı kilo verebilmek için kas kütlemizi korumalı, vücut sıvımızı dengede tutmalı ve yağ oranımızdan kilo kaybetmeliyiz ama en zoru da zaten budur. Yağ oranımızın azalabilmesi için vücudumuzun enerji olarak depo karbonhidratlardan kurtulup yağları enerji olarak kullanabilmesi gerekmektedir. Beslenme biçimimizle bunu yapabileceğimiz gibi kas kütlemizi korumak için egzersiz yapmaya devam etmeliyiz. Kısa sürede yüksek kilolar vermek sağlıklı bi durum değildir. Maksimum bir ay da 4 kilo vermeliyiz. Buna ihtiyacımız var ve beslenme biçimimizde yaptığımız değişiklik kilo vermemizi sağlamıyorsa yine egzersizlere devam ederken mutlaka kardiyo yapmaya başlamalıyız.
Kardiyo programları vücudumuzda aynı anda bir çok şeyin işleyişini değiştirmektedir. Bu sebeple mutlaka profesyonel destek almak gerekir. Programın içeriği haricinde kardiyo yaparken yaşadığımız sıvı kaybından söz etmek istiyorum. Çünkü kardiyo ile yağlarımızdan kurtulmak isterken çok fazla sıvı kaybı yaşarız. Vücutta gerçekleşen bütün biyokimyasal ve fizyolojik fonksiyonlar vücudun sıvı dengesine bağlıdır. Bu yaşadığımız fazla sıvı kaybı vücudun sıvı dengesini bozmaktadır. Artan vücut ısısı ile birlikte vücudumuz bir soğutma işlemi gibi sıvıyı deriden buharlaştırarak ter ile atar ve vücut ısımızı dengeler. Bunun sonucu olarak ciddi miktarda sıvı kaybı ve elektrolit kaybı yaşanır. Yaşadığımız sıvı kaybına dehidrasyon sıvı dengesine ise hidrasyon adı verilir.
Dehidrasyonun Olumsuz Sonuçları!
Besinlerin sindirilme sistemini bozar.
Böbreklerde fonksiyon bozukluğu yaşanabilir.
Sıvı-elektrolit dengesi bozulması sonucu bir çok organ ve doku olumsuz etkilenir.
Spor performansında düşüş gerçekleşir.
Halsizlikler oluşur.
Sıcağa tolerans azalır.
Zihinsel yorgunluk gerçekleşir.
Hidrasyonu Nasıl Koruruz?
Dehidrasyonun olumsuz sonuçlarından etkilenmemek için vücuttan atılan sıvının alınan sıvıdan fazla olmaması gerekir.Hidrasyonu korumak için belirli aralıklarla egzersiz öncesi, sırası ve sonrası sıvı almalıyız. Bireysel olarak egzersiz değişkenini düşünmeden de almamız gereken sıvı miktarı farklıdır. Örneğin günlük içmemiz gereken 2 litre su ise bunu gün içerisine yayarak içmek gerekir. Buna artı olarak yaptığımız egzersiz ya da kardiyo programında kaybettiğimiz sıvı kaybı miktarı önemlidir.Bu sıvı miktarına göre artı sıvı alımı gerçekleştirmeliyiz ki vücut sıvı dengemiz bozulmasın. Aynı zamanda sıvı kaybıyla birlikte vücudumuzda yararlı potasyum, sodyum gibi minerallerde de kayıp yaşarız.Bu elektrolit dengeyi de korumak için mineral alımlarımızı da doğru hesaplamalarla yerine koymalıyız.
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Rami G Khouri
Mort Laitner
Rachel Marsden
Donald Low
Bradley Blankenship
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
Michael Kwet
visit website
