Uşak’ta yaptığı konuşmanın satır araları, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in zihninden geçenleri anlamamıza yardımcı olacak türdendi.

Hem, İYİ Parti olarak CHP ile yolları neden ayırdıklarını, neden “Hür ve Müstakil” hareket etme kararı aldıklarını biraz daha anlaşılır hale getiren bir konuşmaydı bu.

Hem de İmamoğlu ve Yavaş’la arasının neden açıldığını teyit eden bir konuşma.

CHP’NİN MÜSTEMLEKESİ OLMUŞUZ…

Akşener çeşitli defalar CHP ile işbirliği yapmanın yol açtığı sancıyı dışa vuran açıklamalar yapmıştı.

Gerek o meşhur Saraçhane buluşmasındaki konuşma ve hareketlerinden sonra, gerek 6’lı masada kalktığını açıkladığı 3 Mart konuşmasından sonra CHP mahallesinden yediği linç, Akşener üzerinde ciddi etkiler bıraktı.

Bunu çeşitli vesilelerle dışa vurmuştu zaten, Uşak konuşmasında da tekrar etti.

Dedi ki:

“Saraçhane’ye ikinci kere gittim. Bugün sövenler o gün rahmetli anama kadar götürdüler işi. Ne yaptım, boynumu eğdim, kazanalım diye ağzımı açmadım.”

Akşener CHP’den farklı şeyler söylediği her anlarda, gerçekten de sert şekilde hücuma uğradı.

Bu bazen, CHP’ye yakın sosyal medya hesaplarında, bazen de CHP’ye yakın geleneksel medyadan herkesin görebileceği açıklıkta yansıdı.

Doğal olarak bu durum, İYİ Parti üzerinde bir CHP vesayeti olarak yorumlandı.

Akşener ise, Uşak konuşmasında daha farklı ve daha ağır bir benzetme yaptı.

Müstemleke tabirini kullandı:

“Kongre yaptılar, üstümüze kaldı. Bana ne kardeşim sizin kongrenizden. Kim kazanırsa kazansın. Çünkü biz onların müstemlekesi olmuşuz onların kafalarında, öyle bir dünya yok.”

İMAMOĞLU VE YAVAŞ’A: İKİSİ DE KORKTU KABUL ETMEDİ

Akşener’in İmamoğlu ve Yavaş ile ama özellikle İBB Başkanı ile arasına kara kedi gireceğini yakın zamana kadar kim söylese “Olur mu canım öyle şey” denirdi.

Hatta Akşener’in İmamoğlu’nu veliaht olarak gördüğü, Genel Başkanlığı bıraktığı zaman, yerine İmamoğlu’nu getireceği yorumları bile yapılıyordu.

“Rabbi yessir” göndermelerini, Fatih Sultan Mehmet benzetmelerini saymıyorum bile.

Uşak konuşması, Akşener’in her iki isme de kırgınlığının/kızgınlığının devam ettiğini teyit etti.

“Millet bu arkadaşları istiyor diye o masaya götürdüm, o masadan kovuldum. İkisi de korktu, kabul etmedi. Ben değil, milletin istediğini kabul etmediler.”

“BAŞARISIZLIK OLDUĞU TAKDİRDE SORUMLULUĞU YERİNE GETİRECEĞİM”

Uşak konuşması, Akşener’in gemileri yakarken bütün riskleri göze aldığına dair bazı işaretler de sunuyordu.

Şöyle bir şey söyleyeyim:

İnsan kendisiyle alakalı en kötü senaryoyu satın almışsa, her konuda daha cesur davranır.

Akşener, 31 Mart seçimleri için partisini tek başına seçime götürme kararı alırken, kaybetmeleri halinde sorumluluğu üstlenip gereğini yerine getireceğinden söz ediyor.

Yani?

Yani, kaybedersek bırakırım demeye getiriyor.

İstanbul ve Ankara’da da kendi adaylarını çıkaracakları yönünde kararlılığını teyit eden şu sözlere dikkat buyurunuz:

“Buradan ilan ediyorum, benim fikrim, benim talimatım. Tek başına giriyoruz. Her yerde tek başına. Ankara’da da, İstanbul’da da tek başına giriyoruz. Her ilçede tek başına giriyoruz. Bu işin sonunda ben başaracağımıza inanıyorum. Bunun sonucunda bu başarı hepimizindir. Başarısızlık olduğu takdirde de benimdir. O sorumluluğu yerine getireceğim. Hepimiz ona göre çalışacağız. Eğer bedel ödememi istemiyorsanız çalışacaksın, alacaksın.”

Bütün bunlara baktığımızda, karşımıza şöyle bir sonuç çıkıyor:

İYİ Parti için geçmişte bazı örneklerde olduğu gibi bir U dönüşü ile aldığı karardan dönmek artık çok daha zor hale gelmiş durumda.

Böyle bir durumun maliyet ürettiğini Akşener kendisi “Masadan kalktığımız için değil, döndüğümüz için oy kaybettik” sözleriyle dile getirmişti.

Akşener, en geniş katılımlı yönetim kademesi olan Genel İdare Kurulu’na bu oylamayı yaptırdı, sonra Özgür Özel’in ricası üzerine bir kere daha oylattı ama sonuç değişmedi.

Uşak’taki konuşması, Akşener’in CHP ile arayı geri dönüşü daha da zorlaştıracak şekilde açtığını gösteriyor.

Buradan geri dönmek 6’lı masaya dönmekten daha zor gözüküyor.

QOSHE - Akşener arayı iyice açıyor - Mehmet Acet
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Akşener arayı iyice açıyor

59 0
21.12.2023

Uşak’ta yaptığı konuşmanın satır araları, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in zihninden geçenleri anlamamıza yardımcı olacak türdendi.

Hem, İYİ Parti olarak CHP ile yolları neden ayırdıklarını, neden “Hür ve Müstakil” hareket etme kararı aldıklarını biraz daha anlaşılır hale getiren bir konuşmaydı bu.

Hem de İmamoğlu ve Yavaş’la arasının neden açıldığını teyit eden bir konuşma.

CHP’NİN MÜSTEMLEKESİ OLMUŞUZ…

Akşener çeşitli defalar CHP ile işbirliği yapmanın yol açtığı sancıyı dışa vuran açıklamalar yapmıştı.

Gerek o meşhur Saraçhane buluşmasındaki konuşma ve hareketlerinden sonra, gerek 6’lı masada kalktığını açıkladığı 3 Mart konuşmasından sonra CHP mahallesinden yediği linç, Akşener üzerinde ciddi etkiler bıraktı.

Bunu çeşitli vesilelerle dışa vurmuştu zaten, Uşak konuşmasında da tekrar etti.

Dedi ki:

“Saraçhane’ye ikinci kere gittim. Bugün sövenler o gün rahmetli anama kadar götürdüler işi. Ne yaptım, boynumu eğdim, kazanalım diye ağzımı açmadım.”

Akşener CHP’den farklı şeyler söylediği her anlarda, gerçekten de sert şekilde hücuma uğradı.

Bu bazen, CHP’ye yakın sosyal medya hesaplarında, bazen de CHP’ye yakın geleneksel medyadan herkesin görebileceği açıklıkta yansıdı.

Doğal olarak bu durum, İYİ Parti üzerinde bir CHP vesayeti olarak yorumlandı.

Akşener ise, Uşak konuşmasında daha farklı ve daha ağır........

© Haber7


Get it on Google Play