Son Güncellenme Tarihi: Şubat 14, 2024 / 07:00

Hatay’a gidip “Merkezi yönetim ile yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa, o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı” diyenle “Bizde CHP’li belediye başkanları gibi ‘oy yoksa hizmet de yok’ diye milleti açık açık tehdit etmek olmaz” diyen kişi aynı kişi. Aynı Akape Genel Başkanı. Aynı Cumhurbaşkanı. Aynı Recep Tayyip Erdoğan.

Ahali ilk lafı da alkışlıyor, ikincisini de.

Seçmenin aptal yerine konulmaya itiraz etmesi gerekir oysa. İtiraz etmez ve meydanı boş bırakırsa aptal yerine konulmaya devam eder.

Alkışlamayacaksın.

Kendi bozuk davranışını başkalarına yakıştırmanın psikolojide yeri var. “Psikolojik yansıtma” deniyor buna. Kişinin genellikle kendisiyle ilgili olumsuz ve kabul edilemez duygularını, dürtülerini veya özelliklerini başka bir kişiye, canlıya, nesneye veya gruba aktarmasını içeren bir savunma mekanizması olarak tanımlanıyor.

Psikolojik yansıtma olgusu ilk kez Sigmund Freud tarafından kavramsallaştırılmış. Bu nedenle “Freudyen izdüşüm” olarak da adlandırılıyor.

Ama bugünkü sorunumuz salt psikolojik değil. Sorun sınır tanımayan bir vahşi karalama kampanyasının siyaseten bir getirisi olmasıdır.

Bu ülkede montaj videolarla seçim kazanılabilmesidir sorun.

Pahalılığın müsebbibinin Bay Kemal olduğuna inandırılan kitlelerin olmasıdır sorun.

CHP’nin İstanbul’da aday çıkarmasın diye DEM Parti’yle ‘demlendiğini’ haykıran Bahçeli Beyin bu iddiasını ayakta alkışlayan insanların, aynı Bahçeli Beyin DEM İstanbul’da aday çıkarınca bunun bir sinsi oyun olduğunu söylediğinde aynı coşkuyla alkışlamasıdır sorun.

Sorun aptal yerine konan ahalinin buna itiraz etmemesi ve kendisini aptal yerine koyanların ekmeğine yağ sürmesidir.

Bunları söyleyince de hücum ediyorlar “Seçmene kabahat atıyorlar” diye.

İyi de…

Hiç mi yok kabahati seçmenin?

***

Adam teknik olarak CHP milletvekili. CHP sayesinde, CHP listesinden milletvekili olmuş. 31 Mart’ta CHP adayı İmamoğlu’na değil, Murat Kurum’a oy vereceğini söylüyor.

“CHP’den seçildiniz, nasıl böyle bir siyasi tavır ortaya koyarsınız?” diyen CHP’lilere çatıyor utanmadan, sıkılmadan. “Biz bağımsız bir siyasi partiyiz, bir iş birliği yaptık, o iş birliği bitti, özgürüz” diyor.

Altılı masa mensubu diğer bir siyasi parti liderine soruyorlar “İstanbul’da aday çıkaracak mısınız” diye. “Çıkaracağız” diyor. “Çıkarmamak bir siyasi partiyi desteklemek anlamına gelir” diyor. Binde yarım oy alamayacaklar. Ama aday çıkaracaklar. Çıkarmazlarsa bir siyasi partiyi desteklemek anlamına gelirmiş. Yani CHP’yi. Sayesinde 15 milletvekiline sahip oldukları CHP’yi.

Nankörlük diyoruz buna.

Ama siyasette nankörlük de var besbelli…

***

Krallar piyango bileti almaz, bilir misiniz?

Cumhurbaşkanları da almaz. Başbakanlar da.

Yasak olduğu için değil. Korkarlar. “Ya çıkarsa maazallah?” diye düşünürler. Öyle ya. Ya çıkarsa?

Başbakana büyük ikramiye çıksa işkillenmez misiniz?

Veya milletvekiline deprem konutu?

Krallar piyango bileti almaz. Ahlaki bir meseledir.

Milletvekilleri de deprem konutu kurasına katılmazlar. Ahlaki bir meseledir.

***

CHP’nin banko seçim bölgeleri. “Ceketimi koysam kazanır” dediği yerler. Başkaları da var.

Ey CHP! Koysana o ‘nasılsa kazanacağız’ dediğin yerlere ülkeyi sarsacak adayları.

Kadıköy’e bir LGBTİ adayı. Çankaya’ya bir ateisti. İzmir’e bir “gâvuru.”

Bunu CHP yapmayacaksa hangi parti yapacak?

CHP’nin kurtuluşu Akape’ye, MHP’ye, Zafer’e, İyi’ye, BBP’ye, HüdaPar’a ve diğer bilumum özgürlük düşmanı partilere benzemekten vazgeçtiği gün başlayacak.

Kaya Türkmen (d. 30 Eylül 1956, Brüksel), Türk diplomat.1974 yılı Saint Joseph Fransız Lisesi ve 1979 yılı Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunudur. 2007-2010 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Lizbon Büyükelçisi olarak görev yapmış, 2010 yılında Türkiye’nin KKTC Lefkoşe Büyükelçiliği görevine atanmıştır. Emekli Büyükelçi Doğan Türkmen’in oğlu, eski Hamburg Başkonsoloslarından Galip Evcen’in torunudur. KKTC halkı ve yönetimi ile Türkiye’nin karşılıklı anlayış ve güven ilişkisini daha ileri seviyelere taşımak için çabalarda bulunan Kaya Türkmen Şubat ayında Lefkoşa Büyükelçiliği görevinden ani bir şekilde alınarak merkeze atanmış ve bu durum KKTC halkı ve yönetimi tarafından üzüntüyle karşılanmıştır. Kasım 2011 – Eylül 2013 tarihleri arasında Dışişleri Bakanlığı Avrupa Genel Müdürlüğü görevinde bulunmuştur. Eylül 2013 – Kasım 2017 tarihleri arasında Stokholm Büyükelçisi olarak görev yapmış ve merkeze dönerek kendi isteğiyle emekli olmuştur.

QOSHE - Oy vermezsen mahzun kalırsın - Kaya Türkmen
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Oy vermezsen mahzun kalırsın

4 0
14.02.2024

Son Güncellenme Tarihi: Şubat 14, 2024 / 07:00

Hatay’a gidip “Merkezi yönetim ile yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa, o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı” diyenle “Bizde CHP’li belediye başkanları gibi ‘oy yoksa hizmet de yok’ diye milleti açık açık tehdit etmek olmaz” diyen kişi aynı kişi. Aynı Akape Genel Başkanı. Aynı Cumhurbaşkanı. Aynı Recep Tayyip Erdoğan.

Ahali ilk lafı da alkışlıyor, ikincisini de.

Seçmenin aptal yerine konulmaya itiraz etmesi gerekir oysa. İtiraz etmez ve meydanı boş bırakırsa aptal yerine konulmaya devam eder.

Alkışlamayacaksın.

Kendi bozuk davranışını başkalarına yakıştırmanın psikolojide yeri var. “Psikolojik yansıtma” deniyor buna. Kişinin genellikle kendisiyle ilgili olumsuz ve kabul edilemez duygularını, dürtülerini veya özelliklerini başka bir kişiye, canlıya, nesneye veya gruba aktarmasını içeren bir savunma mekanizması olarak tanımlanıyor.

Psikolojik yansıtma olgusu ilk kez Sigmund Freud tarafından kavramsallaştırılmış. Bu nedenle “Freudyen izdüşüm” olarak da adlandırılıyor.

Ama bugünkü sorunumuz salt psikolojik değil. Sorun sınır tanımayan bir vahşi karalama kampanyasının siyaseten bir getirisi olmasıdır.

Bu ülkede montaj videolarla seçim kazanılabilmesidir sorun.

Pahalılığın müsebbibinin Bay Kemal olduğuna inandırılan kitlelerin olmasıdır sorun.

CHP’nin İstanbul’da aday çıkarmasın diye DEM Parti’yle ‘demlendiğini’ haykıran Bahçeli Beyin bu iddiasını ayakta alkışlayan insanların, aynı Bahçeli........

© Gazete Pencere


Get it on Google Play