Son Güncellenme Tarihi: Şubat 5, 2024 / 07:00

ODMD Başkanı Ali Haydar Bozkurt, otomotiv sektörünün stratejik bir sektör olarak hızla ele alınması gerektiğini belirterek, “Devlet politikasıyla en az 3-5 tane farklı marka/model elektrikli aracın üretim yatırımını çekmeyi başarmalıyız. Aksi takdirde 5-10 yıl içinde otomotiv sanayi gücünü büyük ölçüde kaybedecek. Bu bir memleket meselesidir” dedi.

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) Başkanı Ali Haydar Bozkurt, geçen hafta katıldığı bir TV programında elektrifikasyon sürecini kastederek, 100 yılı aşan otomotiv tarihinde yeni bir devrimin geçiş sürecine tanıklık ettiğimizi hatırlattı ve ekledi; “5-10 yıl içinde sektörde çok şey değişecek. Bildiğimiz markalar sıralamada yerini yeni markalara bırakacak ve biz sanayi olarak ayakta kalabilmek adına bu markaların yatırımını çekmeliyiz. Yoksa 50-100 yıl daha böyle bir dönüşümün olmasını beklemek zorundayız.” Bunun üzerine hemen Ali Haydar Bozkurt’u arayarak daha fazla ayrıntı almak istedim.

500 BİN KİŞİYE İSTİHDAM

İçinden geçtiğimiz süreci doğru okuyamazsak, tarihi bir dönüşüm sürecini de doğru yönetememe riskimiz olduğunu belirtmek istedim. Bugün otomotiv sektörü denilince, sadece iç pazardaki satış adetlerimiz değil, topyekûn bu sektörün ülke ekonomisine toplam katkısına bakmamız gerekiyor. Otomotiv sektörü, Türkiye’nin en büyük ihracatını gerçekleştirmekte. Geçtiğimiz yıl 35 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Bunun da en büyük kısmı Avrupa ülkelerine.

Türkiye bugün Avrupa’daki 6. büyük otomotiv üreticisi konumunda. Her yıl ortalama 1.5 milyon adet yerli araç üretimi gerçekleştiriyoruz ve bunun yaklaşık yüzde 75-80’lik kısmı ihraç ediliyor. Ana üreticileriyle, tedarikçileriyle bu büyük ekosistem direkt/endirekt 500 bin kişiye istihdam sağlamakta. Bununla birlikte dünyada otomotiv teknolojisinde ve üretiminde yüzyıllık bir devrime tanıklık ediyoruz. Hibrit, şarj edilebilir hibrit ve tam elektrikli otomobiller giderek tüm pazarlarda paylarını hızla artırmakta. Avrupa’da yaklaşık 10 yıl içinde içten yanmalı motorlu otomobillerin satışı yasaklanacak. Bizim en çok otomobil ihraç ettiğimiz Avrupa pazarına yaptığımız bu ihracat da riske girmiş durumda. Düşünün ki Avrupa pazarı için tam elektrikli otomobil üretmedikçe ihracat yapma şansımız da kalmayacak görünüyor. Ekonomimiz için böylesine önemli bir ihracat kalemini kaybetmenin etkisini düşünmek bile istemeyiz.

FAS ÇOK ÖNEMLİ BİR RAKİBİMİZ

Temelde 2 ana başlık altında toparlayabiliriz.

3-5 YENİ YATIRIM ÇEKMELİYİZ

Yıllardır söylediğimiz bir şey var; otomotiv sektörü, stratejik bir sektör olarak ele alınıp, bir devlet politikası olarak ilgili tüm birimlerin koordinasyonu ile bir yol haritası çizilerek, en az 3-5 tane farklı marka/model elektrikli aracın üretim yatırımını çekmeyi başarmalıyız. Aksi takdirde, 10 yıl sonra ekonomimize en büyük ihracat desteği veren otomotiv sanayimizin bugünkü gücünü büyük ölçüde kaybetme riskimiz söz konusu olabilir. Bugün bu konu, bizim yılda kaç adet araç sattığımızdan çok daha önemli bir konudur. Memleket meselesidir.

Fas’la rekabet için Çin yatırımı şart!

Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, kısa bir süre önce Çin’den ithal edilen tüm araçlara yönelik iç pazarda daha fazla önlem alınması gerektiğine işaret ederken, Türk otomotiv sanayi için asıl riskin Fas olduğu ortaya çıkmaya başladı. Çünkü Avrupa’ya otomobil ihracatında hem bizim çok önümüze geçtiler hem de bizden farklı olarak ucuz elektrikli otomobil ve batarya projelerini alıp üretmeye başladılar. Sebebi Fas’ın özellikle Fransızlar için Çin’e karşı düşük maliyetli ucuz elektrikli ve benzinli otomobil üreten ülke olması. Yani bizim yapmamız gerekeni yaptılar. OSD bu konuya henüz değinmese de sektörün diğer çatı örgütleri son günlerde sıkça Fas riskini anlatmaya başladı. TAYSAD Başkanı Albert Saydam, düzenlediği basın toplantısında, “Esas risk Çin değil Fas” derken, manşette okuyacağınız ODMD Başkanı Ali Haydar Bozkurt da en önemli rakibimizin Fas olduğunun altını çiziyor.

ÜRETİM 1 MİLYONU AŞACAK

Şu an için 700 bin adetlik üretim kapasitesine sahip Fas otomotiv sanayi, bunu kısa sürede 1 milyon adedin üzerine çıkarmaya hazırlanıyor. Yerlilik oranı da yüzde 80’lere koşuyor. Çoğu Avrupa’ya olmak üzere 2023’te 10 milyar dolarlık otomobil ihracatına yaklaşan Fas’ın kısa sürede bunu da katlaması bekleniyor. Çünkü özellikle Fransız otomotiv devleri yatırımlarını hızla artırıyor. Renault Grubu ve Peugeot ve Citroen’in başı çektiği Stellantis Grubu’nun üretim kapasiteleri hızla artıyor. Ama Çinliler de Avrupa için Fas’ta özellikle batarya yatırımlarına başlıyor.

BİRÇOK MODEL ÜRETİLİYOR

Bugün Renault Grubu’nun 500 bin adetlik üretim kapasitesi var ve artıyor. Stellantis Grubu’nun ise 2022’de 300 milyon Euro ek yatırım yaptığı Kenitra fabrikasında 200 bin adet olan kapasite 400 bine çıkıyor ve 50 bin adedi elektrikli olacak. Bu fabrikada şu an Peugeot 208, Citroen Ami, Opel Rocks-e üretiliyor. Yakın zamanda elektrikli minik Fiat Topolino ve ardından yeni elektrikli Multipla üretilecek. Ayrıca yeni nesil Peugeot 301 ve Citroen C-Elysee de yoldaymış. Sonuç olarak bizim yapmamız gereken herşeyi Fas yapmış durumda. Biz ise Çin’le uğraşıyoruz.

Özel Ortadoğu Koleji ve Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümü mezunu olan Emre Özpeynirci, Hürriyet gazetesinin otomotiv editörü ve Hürriyet Otoyaşam Gazetesi’nin yayın koordinatörü olarak 25 yıl çalıştı. 2001 yılında Reuters tarafından Türkiye’de gelecek vadeden ekonomi gazetecisi olarak seçilen ve İngiltere’de ekonomi gazeteciliği üzerine sertifika alan Özpeynirci, evli ve bir çocuk babasıdır.

QOSHE - Memleket meselesi! - Emre Özpeynirci
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Memleket meselesi!

10 0
05.02.2024

Son Güncellenme Tarihi: Şubat 5, 2024 / 07:00

ODMD Başkanı Ali Haydar Bozkurt, otomotiv sektörünün stratejik bir sektör olarak hızla ele alınması gerektiğini belirterek, “Devlet politikasıyla en az 3-5 tane farklı marka/model elektrikli aracın üretim yatırımını çekmeyi başarmalıyız. Aksi takdirde 5-10 yıl içinde otomotiv sanayi gücünü büyük ölçüde kaybedecek. Bu bir memleket meselesidir” dedi.

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) Başkanı Ali Haydar Bozkurt, geçen hafta katıldığı bir TV programında elektrifikasyon sürecini kastederek, 100 yılı aşan otomotiv tarihinde yeni bir devrimin geçiş sürecine tanıklık ettiğimizi hatırlattı ve ekledi; “5-10 yıl içinde sektörde çok şey değişecek. Bildiğimiz markalar sıralamada yerini yeni markalara bırakacak ve biz sanayi olarak ayakta kalabilmek adına bu markaların yatırımını çekmeliyiz. Yoksa 50-100 yıl daha böyle bir dönüşümün olmasını beklemek zorundayız.” Bunun üzerine hemen Ali Haydar Bozkurt’u arayarak daha fazla ayrıntı almak istedim.

500 BİN KİŞİYE İSTİHDAM

İçinden geçtiğimiz süreci doğru okuyamazsak, tarihi bir dönüşüm sürecini de doğru yönetememe riskimiz olduğunu belirtmek istedim. Bugün otomotiv sektörü denilince, sadece iç pazardaki satış adetlerimiz değil, topyekûn bu sektörün ülke ekonomisine toplam katkısına bakmamız gerekiyor. Otomotiv sektörü, Türkiye’nin en büyük ihracatını gerçekleştirmekte. Geçtiğimiz yıl 35 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Bunun da en büyük kısmı Avrupa ülkelerine.

Türkiye bugün Avrupa’daki 6. büyük otomotiv üreticisi konumunda. Her yıl ortalama 1.5 milyon adet yerli araç üretimi gerçekleştiriyoruz ve bunun yaklaşık yüzde 75-80’lik kısmı ihraç ediliyor. Ana üreticileriyle, tedarikçileriyle bu büyük ekosistem direkt/endirekt 500 bin kişiye istihdam sağlamakta. Bununla birlikte dünyada otomotiv teknolojisinde ve üretiminde yüzyıllık bir devrime tanıklık ediyoruz. Hibrit,........

© Gazete Pencere


Get it on Google Play