Kentsel dönüşümün ötesinde vatandaşın beklentisi nedir?

Palavra değil, hakikaten yaşam kalitesi istiyor bu toprakların insanı!

Öyle ya, günümüzde belediye başkanlarına göz attığımızda sürekli kentsel dönüşüm ve deprem gerçeğiyle karşılaşıyoruz.

Elbette bu konular hayati önem taşıyor; lakin sürekli aynı nakarat, vatandaşın kulağında yankılanmaktan öteye gitmiyor.

Deprem gerçeğiyle yüzleşmek, kentsel dönüşümü hayata geçirmek artık lüks değil, belediyelerin omuzlarındaki ağır bir yük.

Su, kanalizasyon, asfalt nasıl temel hizmetse, deprem önlemi ve kentsel dönüşüm de öyle olmalı.

Türkiye’nin içinde bulunduğu bu zorlu dönemde ekonomik sıkıntılar, afetler, toplumsal meydan okumalar ve çevresel tehditlerle mücadele ediyoruz.

Yerel seçimlere doğru ilerlerken, siyasetin tek dayanağı kentsel dönüşüm olmamalı.

Acil ve zorunlu olan bu alanlar elbette konuşulacak; ancak yerel yönetimlerin gündemi bunlarla sınırlı kalmamalı.

Adayların, sosyal yaşamdan imara, ekonomiden turizme, spordan sanata kadar geniş bir yelpazede, insanların hayatını kolaylaştıracak projeleri öne çıkarması şart.

Kırsal mahallelerde yaşam nasıl canlandırılacak, çocuklar için ne gibi projeler hazırlanacak, gençlerin eğitim ve yaşam mücadeleleri için ne gibi çözümler sunulacak?

Emekliler, kadınlar, çocuklar için sosyal ve kültürel yaşam nasıl zenginleştirilecek?

Adayların bu sorulara cevap vermesi bekleniyor.

Yaşam kalitesini artıracak, barınma, eğitim, istihdam ve sosyal adalet sorunlarına eğilecek projeler, vatandaşın önceliği.

Kentsel dönüşüm ve deprem önlemleri elbet önemli; ancak vatandaş, sabahları kahvaltısız okula giden çocuklar, ekonomik sıkıntılar içindeki gençler, işsizlik ve pahalılıkla mücadele eden aileler için somut çözümler arıyor.

Esnafın, sanayicinin, tüccarın sorunlarına çözüm bulacak, çocukları ve gençleri sosyal medya bağımlılığından kurtaracak, spor, sanat ve kültürel etkinliklere yönlendirecek projeler, siyasetin gündemine taşınmalı.

Belediyelerin, her bireye eşit ve adil hizmet götürmesi, barınma ve güvenlik gibi temel ihtiyaçları karşılaması, vatandaşın temel beklentisi.

Bu şehirlerde yaşayan herkesin, bir lokma ekmeğini huzur içinde yiyebilmesi, her çocuğun sütüne kavuşabilmesi için adımlar atılmalı.

İnsanların, mega projeler yerine, yaşam kalitesini doğrudan etkileyecek hizmetlere odaklanması gerekiyor.

Siyaset, vatandaşın umutlarını canlı tutacak, yaşam kalitesini artıracak adımlar atmaya mecbur.

Deprem ve kentsel dönüşüm önemli ama tek gündem maddesi olmamalı.

İnsanlar, daha yaşanabilir şehirler, insana yaraşır bir yaşam kalitesi istiyor.

Belediye hizmetleri, vatandaşın yaşamını doğrudan etkileyen, insana dokunan projelerle göstermeli.

Benden uyarması.

QOSHE - Benden uyarması! - İsmail Taştan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Benden uyarması!

13 0
05.02.2024

Kentsel dönüşümün ötesinde vatandaşın beklentisi nedir?

Palavra değil, hakikaten yaşam kalitesi istiyor bu toprakların insanı!

Öyle ya, günümüzde belediye başkanlarına göz attığımızda sürekli kentsel dönüşüm ve deprem gerçeğiyle karşılaşıyoruz.

Elbette bu konular hayati önem taşıyor; lakin sürekli aynı nakarat, vatandaşın kulağında yankılanmaktan öteye gitmiyor.

Deprem gerçeğiyle yüzleşmek, kentsel dönüşümü hayata geçirmek artık lüks değil, belediyelerin omuzlarındaki ağır bir yük.

Su, kanalizasyon, asfalt nasıl temel hizmetse, deprem önlemi ve kentsel dönüşüm de öyle olmalı.

Türkiye’nin içinde bulunduğu bu zorlu dönemde ekonomik sıkıntılar, afetler, toplumsal meydan okumalar ve çevresel tehditlerle mücadele ediyoruz.

Yerel seçimlere doğru ilerlerken, siyasetin tek dayanağı kentsel dönüşüm olmamalı.

Acil ve zorunlu olan bu alanlar elbette konuşulacak; ancak........

© enBursa


Get it on Google Play