Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Toplum ve Hekim Dergisi’nin düzenlediği 3. İlhan Diken Mezopotamya Halk Sağlığı Günleri programının kapanışında Muş Alparslan Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Fırat Taş, “Sözlü Gelenekler ve Tarih: Cumhuriyet Döneminde Kürtler ve Dengbêjler” konulu bir sunum yaptı. Taş, dengbêjlik geleneğinin Kürt kadınlarının girî (ağıt) ve lorîkleriyle (ninni) başladığına, daha sonra erkeklerin de söylediğine dikkat çekti.

Kürt kültürü ve tarihinde önemli bir role sahip olan dengbêjlik geleneği hakkında önemli bilgiler veren Taş, dengbêjliğin medreselerde öğrenilen bir şey olmadığını, usta-çırak sistemiyle öğrenildiğine vurgu yapıyor.

Sadece Kürtlere özgü olan dengbêjlerin; tarih yazıcısı - anlatıcısı, gazeteci, iyileştirici, hikâye anlatıcısı, şair, ozan ve bilge kişi rollerini bir arada oynadığı söylenebilir.

Taş, Kürt toplumunda sözlü kültür geleneğinin temel yapıtaşı olan dengbêjliğin süreçlerini şöyle anlatıyor:

· Sözlü transfer: Usta-çırak sistemi

· Geleneksel ve tarihsel bilginin aktarımı

· Uygulamalı öğrenme

· Yaparak-yaşayarak öğrenme süreci

Sözlü kültür geleneğinin hatırlama, ezber ve zengin hafıza yönlerinin yazılı kültürle birlikte unutma, yazıya bağımlılık ve zayıflayan hafızaya dönüştüğüne dikkati çeken Taş, “Hem iyi hem kötü bir şey yaptık: Dengbêj kilamlarını yazıya döktük, kayıt altına aldık,” diyerek şöyle devam ediyor:

“Dengbêjlik tarihin öznesi olarak geleneği arşivlerden değil, bizzat tarihin içinden seslenmiştir. Dengbêjlerin kilamlarını topluluk önünde canlandırırken onu dinleyenlerle kurduğu yakın ilişkinin gerçekliği anlatılan hikâyede de gerçekliğini ortaya koyar.”

Sözlü kültürü “halkların günlük tutması” olarak niteleyen Lévi Strauss’ın sözlü kültür tanımından bahseden Taş, dengbêjliğin, “ulusal bilinç, ortak tarih ve zengin halk dili” yönleriyle kimlikle bütünleştiğini ifade ediyor.

Dengbêj kilamlarının “aşiret ilişkileri ve çatışmaları, dini-etnik temelli çatışmalar ve istek üzerine söylenenler” şeklinde tasnif edilebileceğini söyleyen Taş, kilamların, Kürt toplumunun, medrese çevreleri dışındaki geniş kesiminin çok uzun bir dönem yazısız yaşaması nedeniyle, tarih anlatımı niteliği taşıdığına da vurgu yapıyor.

Taş, dengbêjliğin sürgün, kentleşme ve asimilasyon politikaları nedeniyle gün geçtikçe unutulduğuna da hatırlatıyor.

20. yüzyılın büyük dengbêjlerinden biri olan Karapetê Xaço’nun dengbêj tanımını da aktarıyor Taş. Karapetê Xaço, iyi bir dengbêjin tarihsel olayları, kavgaları, çatışmaları, kahramanlıkları bilmesi gerektiğini ifade ediyor. Diğer yandan iyi bir dengbêji, “yedi gün, yedi gece kilamlarını söylese dahi hâlâ söyleyecek sözü olan kişi” olarak tanımlıyor.

Taş, 1936 - 1996 tarihleri arasında yaşamış Şahê Dengbêjan (Dengbêjlerin Şahı) olarak bilinen Şakiro’nun kilamları üzerinden Cumhuriyet Dönemi kilamlara hâkim olan motiflerinden örnekler veriyor:

“…Hêsîr û dîlê Misto Kemal qanûna ters e giran î bira Welatê xerîbê derdê pûçê bê derman î lo bira Hela bala xwe bidê heya dunya xweş ava be keder û keser û meraqa me hemyan î lo oy lo bê hoy oy oy…”

(Mustafa Kemal’in kanunuyla ağır bir esaretten, sürgünden bahsediliyor.)

“… Agirê kulê bi mala Roma virek dadayê Çawa bi zora darê tivingê dajo ser Kozika Bavê Xanimê gula qaçaxa Nemînim ser qedayê…”

(Osmanlı askerlerinin tüfekle yaptığı bir saldırıdan bahsediliyor.)

“…Hukumata Turkiyê îro bi ser serê me rabiye Tu dêhna xwe bidê vê sibengê Li vê qedayê li vê belayê geli li vê gêdûkê…”

("Türkiye hükümeti bize zulüm yapıyor", deniyor.)

“…heya fermana me li qanûna Tirka da rabe ez ji te ra sond bixwim vê sibengê ez dizanim heya sax û silamet bim di nava eşîrê da vê sibengê derd û kulê me bi serê Geliyê Zîlan…”

("Türk kanunu ferman buyurdu", diyor. Hayatta olduğum sürece Zilan Deresi Katliamı’nı unutamayacağından söz ediyor.)

“..Lê bavê te sond xwariye bi sonda qesemê Li piştî qanûna Sultan Evdilhemîd qebûl nakim Dîn û mezhebê Misto Kemal, bê şewqê vî zalimî Min sond xwarî bi sonda temam Qebûl nakim tu zagon û tu qanûnê…”

(Yemin ettim, kabul etmeyeceğim hiçbir (din ve mezhepler ile şapka) kanunu, diyor.)

“…bi destê bavê Şêx Elî Riza şêxê îrşadê dîrega dînê Îslamê Teyrê Îspîrê girtiye li sûka bajara Diyarbekir sed siwarê bir ber daraxacê dusid suwarî dane destê Huruman û Tatan û Laza serê van şêxan û murşîda ji xwe ra bi balta jêkir nemînim…”

("Başlarını baltayla kestiler, oy ben öleyim", diyor.)

“… eşîr ji xwe re hêsîr mane berxê li peşiya bavê te ne havîn e, ne buhar e, li pêşya me herçar rojê sar e ez nemînim vê sibengê qoce payîz û dîsa zivistan e…”

(Aşiretlerin esir alındığından bahsediliyor.)

“…Wey axao wey axao wey axao… Bi kavirtî têr neçêriyayo bi berxtî têr nemijiyayo Li vê sibengê ji siyaseta hukumata Tirkiyê tu sêr bike…”

(Ağıt yakıyor, "bakın Türkiye hükümetinin siyasetine", diyor.)

“…Hey malmîrat! Çima tu nizanî çend salê me temam bû hukumeta Cumhûriyetê Li sirgûnkirina çolix û çocux û birîna serê me digere Sidîqê Hecî Mistefa Begê digo wele nabî bile nabî…”

("Niye bilmiyorsun, Cumhuriyet hükümeti bizi çoluk çocuk sürgün etti", diyor.)

“…Bi destê Kekê Xiyasedin digirtin kelemçe dikirin Dane pêşiya cotê cendurmê sungûliya lo lo Berê wî dane Enqerê Horgofê nava hezar û pênsed mêrê di girtiya Lema keleka dînê Îslamê ji xwe ra welgeriya lo hoy oy…”

(Kekê Xiyasedin’in kelepçelenip ellerinde süngülü tüfek olan jandarmalarca götürüldüğünü anlatıyor.)

***

Not:

1) Konu hakkında daha detaylı bilgi için akademisyen Fırat Taş’ın “Dengbêjlik Geleneği ve Dönüşümler” konulu yüksek lisans tezine bakılabilir.

2) Alıntılanan kilamlar, bahsi geçen motifler esas alınarak, kısaca çevrilmiştir.

[1] Öğrenci, çırak, stajyer.

QOSHE - "Dengbêjlik arşivlerden değil, bizzat tarihin içinden seslenmiştir" - Bedri Adanır
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

"Dengbêjlik arşivlerden değil, bizzat tarihin içinden seslenmiştir"

6 4
02.12.2023

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Toplum ve Hekim Dergisi’nin düzenlediği 3. İlhan Diken Mezopotamya Halk Sağlığı Günleri programının kapanışında Muş Alparslan Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Fırat Taş, “Sözlü Gelenekler ve Tarih: Cumhuriyet Döneminde Kürtler ve Dengbêjler” konulu bir sunum yaptı. Taş, dengbêjlik geleneğinin Kürt kadınlarının girî (ağıt) ve lorîkleriyle (ninni) başladığına, daha sonra erkeklerin de söylediğine dikkat çekti.

Kürt kültürü ve tarihinde önemli bir role sahip olan dengbêjlik geleneği hakkında önemli bilgiler veren Taş, dengbêjliğin medreselerde öğrenilen bir şey olmadığını, usta-çırak sistemiyle öğrenildiğine vurgu yapıyor.

Sadece Kürtlere özgü olan dengbêjlerin; tarih yazıcısı - anlatıcısı, gazeteci, iyileştirici, hikâye anlatıcısı, şair, ozan ve bilge kişi rollerini bir arada oynadığı söylenebilir.

Taş, Kürt toplumunda sözlü kültür geleneğinin temel yapıtaşı olan dengbêjliğin süreçlerini şöyle anlatıyor:

· Sözlü transfer: Usta-çırak sistemi

· Geleneksel ve tarihsel bilginin aktarımı

· Uygulamalı öğrenme

· Yaparak-yaşayarak öğrenme süreci

Sözlü kültür geleneğinin hatırlama, ezber ve zengin hafıza yönlerinin yazılı kültürle birlikte unutma, yazıya bağımlılık ve zayıflayan hafızaya dönüştüğüne dikkati çeken Taş, “Hem iyi hem kötü bir şey yaptık: Dengbêj kilamlarını yazıya döktük, kayıt altına aldık,” diyerek şöyle devam ediyor:

“Dengbêjlik tarihin öznesi olarak geleneği arşivlerden değil, bizzat tarihin içinden seslenmiştir. Dengbêjlerin kilamlarını topluluk önünde canlandırırken onu dinleyenlerle kurduğu yakın ilişkinin gerçekliği anlatılan hikâyede de gerçekliğini ortaya koyar.”

Sözlü kültürü “halkların günlük tutması” olarak niteleyen Lévi Strauss’ın sözlü kültür tanımından bahseden Taş, dengbêjliğin, “ulusal bilinç, ortak tarih ve zengin halk dili” yönleriyle kimlikle bütünleştiğini ifade ediyor.

Dengbêj kilamlarının “aşiret ilişkileri ve........

© Bianet


Get it on Google Play