Almanların en çok satan ve okunan gazetelerinde Bild’de geçtiğimiz yılın kasım ayında bir haber yer almıştı. Haberdeki başlık aynen şöyleydi: “103 çocuktan sadece bir çocuk evde Almanca konuşuyor.” Bu haber başlığının altında, “Neukölln rektörü Araplaştık dedi” ifadeleri yer aldı.

Gazetenin muhabiri Hildburg Bruns’un haberine göre, tanımış olduğu 20 öğrencilik sınıfta, okula yeni başlayan çocukların hiçbiri evlerinde Almanca konuşmuyormuş. Bu sınıftaki çocukların konuştukları diller, 15 çocuk Arapça, 2 öğrenci Türkçe, bir öğrenci İspanyolca, bir öğrenci Hırvatça ve bir öğrenci ise Taylandca konuşuyormuş. Okul Berlin’in Neukölln mahallesinde bulunuyor. 2022 nüfus sayımına göre, 160 milletten 329 bin 476 kişi yaşıyor. Bu mahalle Almanya'da en kalabalık yerleşim yerlerinden biridir ve Berlin’de Amerikan üssünün bulunduğu yere yakın. Bu bölgede üniversite öğrencileri de yoğun yaşıyor. İşte bu mahallede bulunan okulun müdürü Astrid-Sabine Busse “alarm” ilan etmiş, “Araplaştık.” Bu okula, 2023’te 103 öğrenci başlamış. Bu öğrencilerden “sadece birinin evinde Almanca” konuşuluyormuş. Haber özetle bu bilgilerden ibaret.

Bu haberden, “Avusturya’dan yazana ne” diyeceksiniz. Oraya geleceğim. Bir zamanlar Viyana kentinin belediye başkanlığına aday olan ve kendisini de belediye başkanı olarak gören bir siyasetçi vardı. Bu siyasetçi her ağzını açtığında yabancılar aleyhinde sözler ederdi. Bu sözler ona Viyana belediye seçimlerinde de puan kazandırıyordu. Oldukça palazlanmıştı. Yere göğe sığmıyor, sadece Viyana çevresindeki küçük dağları değil, Alplerin en görkemli dağlarını bile kendisinin yarattığını düşünüyordu.

Günün birinde bu politikacı partisin genel başkanı ile tatile çıktı. İşte orada olanlar oldu. Parti genel başkanı, politikacı ve kendilerini Rus iş adamları olarak tanıtan hanım ve bir erkekle otel odasındaki muhabbetleri basına yansıdı. Sözde Rus iş insanları Avusturya’da yatırım yapmak istediklerini, bazı yasal kolaylıkların yapılmasını istiyorlardı. Rusların bu isteklerine karşılık, parti genel başkanı ile Viyana kentine belediye başkanlığına aday politikacının da istekleri vardı. Hangi gazeteye ne kadar ilan verilmesi veya verilmemesi falan derken, güzel bir geyik muhabbeti hakimdi ortama. Belediye başkanlığına aday siyasetçimiz ise el kol hareketleriyle bu görüşmede çevirmenlik görevi üstlenmişti. Vücut dili, el kol hareketleri ilginç görünmekteydi. Sağ elinde bir silah tutuyormuş da nişan alıp ateş ediyormuş gibi fotoğrafları ortalığa saçılmıştı. İlginç olan parti genel başkanı o zamanlar sağ partilerin oluşturduğu koalisyon hükümetinde ayrıca başbakan yardımcılığı görevinde bulunmaktaydı. Avusturya'da “İbiza skandalı” olarak tarihe geçen bu olayın ortalığa dökülmesiyle, parti genel başkanı hem başbakan yardımcılığından hem de parti genel başkanlığı koltuklarından istifa etmek zorunda kaldı. Koalisyon hükümeti dağıldı. Belediye başkanlığına aday olan politikacımızdan bir daha ses soluk çıkmaz oldu. Ya da çıktı da ben duymadım.

Bu sessizlik 103 öğrenciden sadece birinin Almanca konuştuğu haberine kadar sürdü. Çok çeşitli milletlerden oluşan üç sınıfta fizik dersi veren sevgili oğlum dikkatimi çekmese, bundan haberim olmayacaktı. Oğlum “Baba, bak sana yeni bir yazı konusu vereyim de bunu yaz” dedikten sonra bizim siyasetçinin ve eşinin sosyal medya hesaplarından paylaşımlarını gönderdi.

Politikacımız Johann Gudenus, “İyi Noeller” başlığı altında Bild Gazetesi’nin yukarıda sözünü ettiğimiz haberi çeşitli sosyal medya hesaplarıyla paylaşmıştı. Bu paylaşıma yüzlerce yorum yazılmıştı. Yüzlerce yorum pek de umurumda değil. Umurumda olan siyasetçimiz Gudenus’un eşinin paylaşımı. Eş, Tatjana, “Senin çocukların da evlerinde başka bir ‘anadile’ sahip olduklarından bazen Almanca konuşmuyorlar. Bu durumda ne yapmalıyız? Diğer diller sorun değil, bir zenginliktir. Kışkırtıcılık kimseye fayda sağlamamaktadır. Rahat ol, rahatla biraz.” Tatjana’nın bu yorumundan sonra Gudenus paylaşımını kaldırır. Aslında ne de güzel olmuştu, uzun zamandır kendisinden bir şey duymuyorduk, Tatjana Hanımın yaptığı da iş mi şimdi. En aşırı yabancı karşıtlarının evinde bile başka bir dil konuşulduğunu hatırlatmanın sırası mı?

QOSHE - Almanca konuşulmayan evler - Kadim Ülker
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Almanca konuşulmayan evler

13 0
14.01.2024

Almanların en çok satan ve okunan gazetelerinde Bild’de geçtiğimiz yılın kasım ayında bir haber yer almıştı. Haberdeki başlık aynen şöyleydi: “103 çocuktan sadece bir çocuk evde Almanca konuşuyor.” Bu haber başlığının altında, “Neukölln rektörü Araplaştık dedi” ifadeleri yer aldı.

Gazetenin muhabiri Hildburg Bruns’un haberine göre, tanımış olduğu 20 öğrencilik sınıfta, okula yeni başlayan çocukların hiçbiri evlerinde Almanca konuşmuyormuş. Bu sınıftaki çocukların konuştukları diller, 15 çocuk Arapça, 2 öğrenci Türkçe, bir öğrenci İspanyolca, bir öğrenci Hırvatça ve bir öğrenci ise Taylandca konuşuyormuş. Okul Berlin’in Neukölln mahallesinde bulunuyor. 2022 nüfus sayımına göre, 160 milletten 329 bin 476 kişi yaşıyor. Bu mahalle Almanya'da en kalabalık yerleşim yerlerinden biridir ve Berlin’de Amerikan üssünün bulunduğu yere yakın. Bu bölgede üniversite öğrencileri de yoğun yaşıyor. İşte bu mahallede bulunan okulun müdürü Astrid-Sabine Busse “alarm” ilan etmiş, “Araplaştık.” Bu okula, 2023’te 103 öğrenci başlamış. Bu öğrencilerden “sadece birinin evinde Almanca” konuşuluyormuş. Haber özetle bu bilgilerden ibaret.

Bu haberden, “Avusturya’dan yazana ne” diyeceksiniz. Oraya geleceğim. Bir zamanlar Viyana kentinin belediye başkanlığına aday olan ve kendisini de belediye başkanı olarak gören bir siyasetçi vardı. Bu siyasetçi her ağzını........

© Aydınlık


Get it on Google Play