Radakoviç'in savaşı takıma yansırsa işler kolaylaşır
Öncelikle bir teşekkür borcum olsun. Son yazdığım “Ankaragüçlüler” başlıklı yazıma bir çok platformdan belki de yüzlerce teşekkür ve takdir geldi. Ben de herkese teşekkür ederim. Bu zor günleri ezik değil, dik durarak aşmak gerekli. Ankaragüçlüler de dik duruşlarını gösterdiler ve yapılması gereken her şeyi yaptılar.
Faruk Koca, Sincan Cezaevi’nden çıkana kadar Tandoğan’da nöbet tuttular. Faruk Koca’yı Tandoğan’da binlerce kişinin katılımıyla çok görkemli bir şekilde karşıladılar ve hem günlük hayatta, hem de sosyal medyada kulüplerini müthiş savundular.
Emre Belözoğlu tarafı da başka bir dik duruş hikayesiydi. Emre Belözoğlu, kamuoyunda yıllardır çok tartışılan bir isim. Belki de en çok tartışılan 2-3 futbol adamından birisi. Ama o yıllardır bunu hiç umursamamıştı. Güçlü karakteri ile ayakta kalmayı başarmıştı.
Ankara’da oynanan Trabzonspor maçında bana göre o da iflas etti. Zaten çok yorgun görünüyordu. Maç bitmeden de tansiyon nedeniyle Abdullah Avcı’ya veda ederek sahadan içeri girdi. Tabii bu şekil bir davranış olunca “Acaba veda mı ediyor?” şeklinde sosyal medyaya malzeme de çıkmıştı. Maçın devre arasında Radyo Gol’den arkadaşımız Merih maçın değerlendirmesini canlı yayında aldı benden. Maç sonu da bağlanmak üzere sözleştik ve maçın ardından hemen de arayarak, “Emre Hoca acaba istifa mı ediyor?” diye canlı yayında sordu. Ben de, bana göre istifa etmesinin söz konusu olmadığını durumu araştırıp hemen bilgi vereceğimi söyledim. O anda önümden telaşlı telaşlı Orhan Ak geçiyordu. Ona sordum o da bilmediğini söyledi ve soyunma odasına yöneldi. Hemen akabinde öğrendik ki, tansiyon sorunu nedeniyle maç bitmeden içeri girmiş.
Daha sonra hoca basın toplantısına........
© Anayurt
visit website