Dünyanın son döneminde yani son 250 yılda, epeyce devrim oldu.

Biz de kısa ömrümüzde üç ve dördüncüsüne bizzat şahit olduk.

Bilgisayarı gördük, üniversitede “fortran ve basic” yazılım dersi aldık.

Beşincisine de şahit olmaktayız.

Allah ömür verirse, daha çok devrimler göreceğiz inşallah.

Bizden kısa zaman önce yaşayanların işi hakikaten zormuş.

“Ya ba da ba duuuu” devrinde yaşamışlar.

Prehistorya, yani tarih öncesi bir dönem varmış.

Taş devri diyorlar.

Anadolu’nun bazı bölgelerinde hala yaşandığını söyleyenler yok değil.

Hem de Ankara’ya da pek uzak olmayan bölgelerde.

Taş devri kendi içinde de bölümlere ayrılıyormuş.

Tunç devri

Demir devri

Eski taş

Yontma taş

Paleolitik

Mezolitik

Cilalı taş

Neolitik

Bunların hepsi milattan binlerce yıl önce yaşanmış.

O yıllarda, homo-erectus henüz erekte olmamış.

Yani dik yürüyemiyor.

250 bin yaşındaki Homo-sapiens, yani “düşünen insan” da ortaya çıkmış değil.

Günümüzde hala ortalıkta çokça gezen, “özellikle de cemaat dedikleri, “ekmek elden su gölden” sisteminde kapalı yapıların içinde yeşeren” Neandertaller de, o yıllarda piyasada yok.

Pirimatlar var.

Detayına çok girmiyorum.

Evrim-mevrim işleri gündeme geliyor sonra.

Neticede biz de ehl-i sünnetiz.

Arkeologlar, Antropologlar ve Biyologlar ilgilensin.

Başımıza iş almayalım.

Ben daha çok Karahan Tepe, Göbekli Tepe, Çatalhöyük ile ilgiliyim.

Çatalhöyük 10 bin yıllık ilk yerleşim yeri.

Bizim için anlaşılması biraz daha kolay.

Bu dönemlerde buhar, buhar gücü, elektrik, telefon, mikrodalga fırın, bilgisayar, mutfak robotu, çocuk bezi, mama yok.

Akıllı sistemlere daha 10 bin yıl var yani.

2-3 kuşak önce, ne telefonu ne de bilgisayarı olmayan dedelerimizin de

Çatalhöyük ahalisi ile neredeyse aynı şartlarda yaşadığını görüyoruz.

Çatalhöyük döneminde, insan güneşle uyandı, batınca uyudu.

Temel gayesi beslenme, barınma, üreme, hayatta kalma idi.

Oksipital-Lob, yani arka beyin tarafından yönetildi.

Frontal Lob (Ön-Lob), yani beynin ön tarafını pek kullanmadı.

O yüzden alın biraz içerdeydi.

Frontal Lob dışa doğru baskı yapmaya yeni yeni başlamıştı.

Çökük alnın düşünmeyi engellediği şimdilerde biliniyor.

İşlemcisi (Processor) “Tek Çekirdekli” diyebiliriz.

Şimdiki Z kuşağı gibi “Quatro-Dört Çekirdekli” değildi yani.

Ne olduysa, milyonlarca yıllık birikim bir anda kıvam limitinden, akma

limitine geçti ve endüstri devrimleri ardı ardına patladı.

1760’lar-Su ve Buhar gücü ile birlikte 1. Sanayi Devrimi,

1870’ler-Elektrikle birlikte 2. Sanayi Devrimi,

1960’lar-Bilgisayarla birlikte 3. Sanayi Devrimi,

2000’ler-Yazılım ile birlikte de 4. Sanayi Devrimi

Şimdi de akıllı sistemler, yapay zeka, robotlar, nesnelerin interneti, çipler ve daha neler neler.

Daha önceleri yüz yıldan fazla olan sanayi devrimleri aralıkları, oldukça da daraldı.

Son devrimler arasındaki süre 30-40 yıla kadar indi.

Sanayi devrimlerini yakından takip eden ve sistemlerine entegre eden milletler, diğerlerini ezip geçecek.

Maliyetleri düşüren, verimliliği arttıran Endüstri 4.0 uygulayıcıları, diğerlerine logaritmik fark atacak.

Yani birisi meteliğe kurşun atarken, nitelikli beslenemezken, yeterli sağlık hizmeti alamazken, ömrünü uzatamazken, çocuklarına gerekli eğitimi sağlayamazken, diğerinin milyarlık serveti olacak ve tüm olanaklara sahip olacak.

Ömrü uzayacak, hasta olmayacak, sağlıklı bir toplum modeline sahip olacak.

Üretecek, yiyecek, içecek, sevecek, gezecek, tozacak.

Diğeri ise yallah Çatalhöyük dönemine.

Üreme, beslenme, barınma ve korunma dönemine yani.

QOSHE - Geliyooor Geliyoooor Çatalhöyük “Devrimi” Geliyor - Prof. Dr. Gökhan Arslan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Geliyooor Geliyoooor Çatalhöyük “Devrimi” Geliyor

15 0
22.02.2024

Dünyanın son döneminde yani son 250 yılda, epeyce devrim oldu.

Biz de kısa ömrümüzde üç ve dördüncüsüne bizzat şahit olduk.

Bilgisayarı gördük, üniversitede “fortran ve basic” yazılım dersi aldık.

Beşincisine de şahit olmaktayız.

Allah ömür verirse, daha çok devrimler göreceğiz inşallah.

Bizden kısa zaman önce yaşayanların işi hakikaten zormuş.

“Ya ba da ba duuuu” devrinde yaşamışlar.

Prehistorya, yani tarih öncesi bir dönem varmış.

Taş devri diyorlar.

Anadolu’nun bazı bölgelerinde hala yaşandığını söyleyenler yok değil.

Hem de Ankara’ya da pek uzak olmayan bölgelerde.

Taş devri kendi içinde de bölümlere ayrılıyormuş.

Tunç devri

Demir devri

Eski taş

Yontma taş

Paleolitik

Mezolitik

Cilalı taş

Neolitik

Bunların hepsi milattan binlerce yıl önce yaşanmış.

O yıllarda, homo-erectus henüz erekte olmamış.

Yani dik yürüyemiyor.

250 bin yaşındaki Homo-sapiens, yani “düşünen insan” da ortaya çıkmış değil.

Günümüzde hala ortalıkta çokça gezen, “özellikle de cemaat dedikleri, “ekmek elden su gölden” sisteminde kapalı yapıların içinde yeşeren”........

© 12punto


Get it on Google Play