Abilerim siz hiç kene gördünüz mü? Çoğunuz görmemişsinizdir. Köylerde doğup büyüyenler daha çok kene görür. Biz ne keneler gördük. Hayvan kanı emerler insan kanı emerler.

Sonra bir zaman geldi. İnsanlar keneleştiler. Önce sayıları azdı. Sonra giderek çoğaldılar. Öyle ki en yakınımızda keneleşmiş insanlar belirdi. Ben de bu arada seksen yaşına yaklaşmıştım. Bu yaşımda gençlere abi diyerek takılmak hoşuma gidiyordu.

Sayın Abilerim! Keneler zorunlu kan emici 'ektoparazitlerdir.' Yahu Dede, diyeceksiniz, "Türkçe konuş. Bu sözün anlamı ne?

Abilerim 'ektoparazitin' anlamı şu: dış parazit demek. Yani kene bir dış parazittir. Kene gelip sinsice gizlice derimize yapışıyor. Başlıyor kan emmeye. Derken derimizin altına giriyor. Konağını oraya kuruyor. Kan eme eme iyice şişiyor. Sonra derinin altından çıkıp gidiyor. Bize zehirini mikrobunu boşaltıp gidiyor. Hastalanmamıza, hatta ölümümüze neden olabiliyor.

Kenenin bacaklarının uçlarında çengeller ve vantuzlar vardır. Deriye rahatça yapışarak ağız organları ile kan emerler. İyice şiştikten sonra sayın abiler, kendilerini yere atarak konaklarından uzaklaşır, ot veya ağaçlara tırmanırlar. Ön ayaklarının uçları dokunma ve koku alma için özelleşmiştir. Ağaçlık alanlarda bulunduğu ağacın altından bir hayvan geçtiği takdirde üzerine düşüp derisine yapışır ve etine hortumunu sokarak kanını emer.

Kenenin birçok çeşitleri vardır. Bugüne kadar yapılan araştırmalar sonucunda 800'ü aşkın kene çeşidi keşfedilmiştir. Siyah kene de o kene........

© 12punto